14.10.2020 / 01.04
#mark eliyahu - open sky
Derler ki acısız insan yoktur. Peki bu acı kırık bir kaburga parçası mı yoksa kapısı olmayan bir ev mi? Benim acımın adı sensin. Ne kaburgam kırıldı ne de evim kapısız kaldı. Ama yüreğim sensizken çok acıdı.
Elimde bir bez parçası, kendi kanımı durdurmaya çalışıyorum. Yoruluyorum, tükeniyorum. Sen yokken ruhunla birikiyorum. Acını besliyorum, sırtıma yük ediyorum. Omuzlarımda bir bebeğin ölümü, omuzlarımda gözyaşların var. Söyle hangi bez parçası siler senin yokluğunu? Söyle ki ona göre temizleyeyim ruhunun dökülen alçısını.
İlacımın adı da belki sensin ama, bu yürek daha ne acılara gebe kalacak kim bilir. Ölünle ölünmez, ama seninle ölünür. Ölüme sarılırım senin sesinle. Ölümden pay biçerim kendi ömrüme. Ne merhemler yazdı doktorlar benim bu kanayan dizlerime.
Yoktun, belki de hiç olmadın. Olmayan birinin acısını yüklemek de acıma zarar veriyor. Acıyan yerlerim senin ruhunla besleniyor. Bedenin yokken ruhunun soluğuna sığınıyorum.
Omuzların sığınağım, omuzların yüküm.
En derin acımın adı sendin, şimdi hiçbir şarkı göstermiyor bana yerini. Elimi kalbime koyuyorum, çünkü ordasın. Kanımı durdurmaya çalışıyorum, çünkü orda açılan derin bir yarasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalanlar ve yananlar.
Разноеşimdi yelkovan, akrebin onu ısırdığından şikayetçi, bende ölüşümün milyonuncu yılında içim sancılı, bekliyorum bir sonraki yılları gözlerim yaşlı. @notlar