Aynaya bakıp küpemin tekini takarken de Jungkook beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Hyun Joong ile daha yeni yakınlaşma başlamıştım ve karısını görecektim.
"Bebeğim biraz sakin ol lütfen. Fazla stres senin zayıf olduğunu gösterir. Dimdik olmalısın. Bu sözümü de asla unutma."
"Öf tamam tamam."
"Öf denmez sevgiliye."
Yatağımdaki çantamı alıp son kez aynada kendime baktım.
"Jungkook nasıl olmuş? Yoksa başka bir şey mi giyeyim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elindeki içkisini masaya koydu ellerini cebine koyum yanıma geldi. Ne zamandır demiyorum ama Jungkook'a her geçen gün daha çok bağlanıyorum. Bana her dokunduğu yerlerde çiçek açıyordu sanki. Sevişi, dokunuşu, konuşu. Her şeyi çok iyiydi.
Ellerini belime dolayıp beni aynanın karşısına geçirdi. Gözlerini aynadaki yansımamdan 1 saniye ayırmadan kollarını belime sardı.
"Bak güzelim. Bu odada kim bilir kaç saattir duruyoruz. Eğer biraz daha durmaya devam edersek hiç iyi şeyler olmayacak."
Omzuma nefesini verirken yanıyor gibi hissediyorum. Aylardır birlikte olmamıza rağmen hala ilk seferki gibi hemen etkileniyordum. Bu benim ölüm sebebim olucak.
" Hmm. Öyle mi?"
Başını 'evet' anlamında salladı. Elleri de yavaşça saçıma gidiyordu.
" Hala odada kalmak istiyorsun?"
"Hmm. Yok, daha çok son anda gidip seni gıcık etmek istiyorum."
Jungkook tam beni öpücekken hemen kollarından sıyrılıp odadan dışarı çıktım. Onunla vakit geçirirdim fakat son anda saati gördüm bu yüzden fikrimi değiştirdim.
Arkaya baktığımda daha yeni odadan çıkıyordu. Biraz sinir olmuş gibiydi. Sonra gönlünü alırım bir şey olmaz.
_______________
Birkaç dakikalık yolculuğun ardından nihayet Hyun Joong'un evine gelmiştik. Jungkook kapımı açtı ve inmeme yardım etti.
Eve baktığımda çok hoş bir manzara ile karşılaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
