İyi okumalar💋
Yazardan
Genç oğlan mesajlaşmalara bakınca göz yaşlarını tutamadı. Sevgilisine ne diyeceği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.
"Bir şey demeyecek misin Jungkook? En azından bir açıklamayı hak ediyorum öyle değil mi?"
Genç kız ise son derece sinir bir şekilde Jungkook'a bakıyordu. Sakinliğini korumaya çalışıyordu.
"B-bebeğim. Ben h-hiçbir ş-şey anlamıyorum. Bu y-yazışmalarıcilk defa g-görüyorum, inan bana."
"Sana bu durumda nasıl inanmamı bekliyorsun Jungkook. Ben sana güvenmiştim!"
Jungkook ne yapacağını bilemeyerek ellerini saçlarına götümüş düşünüyordu.
"Hana açıklamama izin ver- hatta izin de verme açıklama yapacak bir şeyim yok! Lanet olsun ki yok! Bu mesajları ben yazmadım. B-ben uyuyordum. Sana yemin ederim."
Hana, Jungkook'un söylediklerine alayla gülüyordu.
Hana sinirle Jungkook'un yastığını alıp Jungkook'a vutmaya başladı. Her bir daniyede Jungkook'un ağlamaları şiddetleniyordu.
Genç kız söylediği her kelime sonrasına sevgilisine vuruyordu.
" Müşteri. Bayan. Kang. Öyle mi Jungkook! O. Sensiz. Uyuyamıyor. Mu. Jungkook-"
"Hayatım yapma böyle çok ü-üzülüyorum."
Jungkook ellerini başına götürerek kendisini korumaya çalışıyordu. Hana ise göz yaşlarına hakim olamayıp yastığı odanın en ucuna doğru fırlattı.
"Tatile sırf Hana mutlu olsum diye götürüyorum. Aklım sende bebeğim. Bak bak laflara bak. Laflara bak!"
Jungkook ellerini Hana'nın yüzüne kenetleyip sakinleşmeye çalıştı.
"Öyle bir şey demedim. Lanet olsu keşke elimde gösterebileceğim bir kanıt olsaydı ama yok! Keşke bu haltı yeseydim de sussaydım. Ama suçsuzken sana açıklama yapamıyorum. Ben bir şey yapmadım Hana."
"Dün odaya girer girmez uzunca konuştum telefonla. Ben duştan çıkarken telefoma bakıp sırıtıyordun. Ben gelince durdun. Bunlar neydi ha?!"
"Arama geçmişime bakabilirsin. Bay Min'le konuşuyordum, yemin ederim. Telefona bakıp sırıttığım şeyler ise... Bizim ilk birlikte olduğumuz günün ertesi sabahıydı. Sen uyurken fotoğraflarını çekmiştim. Onlara bakıyordum. Seni düşünüyordum güzelim."
Gözleri kıp kırmızı olmuş bir halde Hana'dan güzel söyler bekliyordu. Ellerini kızınkilerle birleştirip Hana'ya baktı. Hana ise tepkisi oğlana bakıyordu.
"Ama bu, mesajlaşmalardaki yediğin haltları örtmeye yetmiyor maalesef beyefendi!"
Hana, ellerini Jungkook'unkilerden kurtarım dolaba gitti. Dolapta kendine ait neler varsa hepsini bavuluna hçgelişi güzel koydu.
"N-nereye gidiyorsun?"
"Senin olmadığın bir yere"
"A-ama ben sensiz ne yapacağım?"
"Sürtüğünle yazışabilirsin. Bak o sana nude atmış hadi sen de ona at."
"Saçma sapan konuşma!"
Hana tüm dolanı boşaltınca bavulunu kapattı ve kapıya doğru yöneldi. Jungkook ise Hana tam gidecekken kapıyı kapattı ve Hana'yı kapıyla kendisi arasına aldı. Bileğinden sıkıca tuttu ve ağlamaktan şişmiş gözleri Hana'nınkilerle birleştirdi.
