BİR UMUT

140 5 1
                                    

Her günkü gibi adamda geziyordum. Gözüme bir şey takıldı ve çalıların arasına doğru yürümeye başladım. Bu bir pusulaydı. Çok eskiye benzemiyordu. Bu adaya acaba birileri mi gelmişti? Uzaktan bir uğultu duyuyordum. Gemi sesi olabilirdi. Hemen sahile doğru koşmaya başladım. Max de benim peşimden geliyordu. Sahile vardığımda hiç anormal bir şey göremedim. Adanın öbür taraflarına bakmalıydım. Yanardağın arkasına hiç gitmemiştim. Orada ne olabileceğini merak ettim ve hemen yola koyuldum. Çok uzaktı o yüzden yanıma yiyecek ve su aldım. Yürümeye başladım. Daha 15 yaşındaydım ama kendimi 30 yaşında gibi hissediyordum. Sebebi ise hem sağlığımın bozulması hem de bu adada tek başıma yaşayabilmemdi. Bitkiler çok güzel kokuyordu. Evime dönersem topladığım bu çiçeklerden bir koleksiyon yapabileceğimi düşündüm.  Evime dönebilecek gibi hissetmiyorum ama belki biri gelip beni kurtarır diye 4 aydır bekliyorum. Kendi çabamla kurtulmamın imkansız olduğunu artık anladım. Yavaş yavaş yanardağa yaklaştım. Hava ısınmaya başladı. Ve terlemeye başladım. Yanardağın yanından geçerken çaya atılan şeker gibi eriyebilirdim. Biraz dayandıktan sonra yanardağdan uzaklaşmaya başladım. Max sakin sakin yürürken bir anda havlamaya başladı. Koşuyordu. Bende onu takip ettim. Ağaçların arasından bir ses geliyordu ve gittikçe arttı. Max birden durdu ve bana doğru ürkmüş bir şekilde baktı. Hemen gittim ve orda başka bir köpek olduğunu fark ettim. Bu köpek Max dan daha küçük ama daha güçlü gibi görünüyordu. Yanına doğru yaklaştım. Geri çekildi ve havladı. Hemen çantamı açtım ve bi parça balık çıkartıp önüne attım. Biraz kokladı sonra yemeye başladı. Max tedirgin olmaktan çıktı ve olduğu yere yattı. Öbür köpek bize biraz alışmış olsa da hâlâ kızgın bakıyordu. Yanına yaklaştım ve boynunu okşadım. Kızgınlığı yavaş yavaş geçti ve bizim arkadaşımız oldu. Yarım saat dinledik ve yola koyulduk. Öbür köpek başka bir yöne doğru yürümeye başladı biz de onu takip ettik. Kısa süre sonra bir ses duymaya başladık. Bu gemi sesine benziyordu. Yakınlaştıkça ses belirginleşti ve bir süre sonra gemiyi gördük. Acaba kurtulabilecekmiydik. Bu köpek onların köpeği olabilirdi. Yanlarına gittim ve kimse varmı diye seslendim. Ordan bir ses geldi ama ne dediği belli değildi. Anlamamış olsam bile 4 aydan sonra bir insan sesi duymak beni sevindirdi. Gemiye doğru yaklaştım ve bir adam dışarı çıktı. Bize yardım edin diye bağırdım. Adam hemen aşağı indi ve köpeğini kucakladı. Köpeğini kaybettiği için bir süre daha beklediklerini ve bizi gördüğünü söyledi. Bizi buradan götürebilir misiniz diye sordum. Adamın verdiği cevap beni çok  mutlu etmişti.

-Evet.

Hemen Max ı kucağıma aldım ve gemiye bindim. İçerisi çok rahattı. Adama ismini sordum john dedi. Bize biraz yemek verdi ve oturmamızı istedi. Oturup yemeğimi yerken bir anda Max ın üzerime atladığını hissettim. Gözümü açtım. Adadaki evimdeydim. Bir rüya olduğunu anladığımda masaya çok sert bir yumruk attım. Max hemen dışarı kaçtı. Çok sinirlenmiştim. Resmen beynim benimle oyun oynuyordu. Tam kurtulduk derken yine yalnız başıma kalmıştım...

Oliver'in Maceraları:Adada Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin