Şeytanla Dans Edenler
1
Soğuk Yabancı
Tekrardan selamlar!
Yeni kurgumuzun heyecan ve mutluluğu içindeyiz.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, hikayenin diğer bakış açısı için Ölümle Dans Edenler'e uğrayıp, oradaki bölümü de okumayı unutmayın. Madalyonun diğer yüzü orada çünkü, :) -İthaf kısmından arkadaşım Esma'nın profiline ulaşıp, oradan kolayca okuyabilirsiniz.
Sia- Courage to Change
İyi Okumalar!
Gökyüzünden süzülen, her bir tanesi eşsiz kar taneleri yerdeki kardeşleriyle buluşurken, içimdeki gerginliğin üstünü örtüp sonsuz bir uykuya yatırmayı hedefleyen bir örtü görevini üstlenmek istiyor gibiydiler. Grinin en güzel tonuna bürünen gökte asılı duran bulutlardan koparılmış bulut parçalarının nazlı süzülüşü, havanın yalnızca teni ısıran soğuklukta olduğunu haber veriyordu. Esintili değildi.
Kış en sevdiğim mevsimdi.
Balta girmemiş ormanların yeşilindeki gözlerim camın ardındaki beyaz dünyayı pencere kenarına oturan bir kedininki gibi inceliyor, rimelli kirpiklerimin dahi ağırlığını hissederken tanelerin düşüşü, kulağıma fısıldanan bir masal misali göz kapaklarımı ağırlaştırıyordu.
İçimde kötü bir his vardı ama bu hissin nedeni belirsiz değildi.
Bakışlarımı yapıştırdığım yerden çekip almak kolay olmamıştı, geniş sınıfa doğru baktığımda açık krem rengi duvarlar üstüme üstüme geliyor gibiydi.
Coğrafya hocamız Gülsüm Hoca doldurması gereken evrakları masasının önüne dizmişti. Kahverengi küt kesim saçları eğdiği başı ile önüne düşmüş, gözlerini görünmez kılıyordu. Eline aldığı kırmızı kalemle kağıtları özenle doldururken sınıfı test çözmek için serbest bırakmıştı, sınıftaki on sekiz kişi başlarını bir deve kuşu misali kitaplarına gömmüş, harıl harıl test çözüyordu. On ikinci sınıfların arasında birinci sınıf burasıydı, buradaki çocukların profili belliydi. Genelde sakin ve geleceğe odaklı, aklı başında insanlardı.
Burnumun ucunda nükseden sızı kendini belli edecek şekilde iç çektirtmişti bana.
Dirseklerimi krem rengi sıraya yaslamış, beyaz gömleği saran lacivert süveterle örtülü kollarımı birbirine geçirmiştim. Parmaklarımı teker teker oynattım, dokuma ipliğin hışırtısını duyacak kadar sessizdi sınıf.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANLA DANS EDENLER
Teen Fictionİçinde zerre merhamet barındırmayan o donuk bal gözler benimkilere çevrildiğinde göğüs kafesime tekmeler atması gereken o kalp teklemiş; kaburgalarımın arasında yerine sinmiş, saklandıkça saklanmıştı. Gözlerin sahibini tanıyordum ama o artık bana ya...