12.Bölüm

35.7K 2.6K 1.8K
                                    

Okuyanınız var mı bilmiyorum ama Sinner Boss adında bir one shotım vardı. Gerçekten heveslenerek, çok severek ve saatlerimi harcayarak yazdığım bir ficti. Yetişkin içerik uyarısı olduğu halde şikayet edilmiş ve kitabım kaldırıldı.

Kulağa hafif geliyor olabilir fakat bir türlü kabüllenemiyorum bu olayı. Bir çok smut kitap yazıldı, bir çok ağır cinsellik içeren kitap yazıldı fakat benimki şikayet ediliyor?

Üzüldüm de açıkcası, tabii biraz da hayal kırıklığı...

O nedenle moralim pek iyi değil bu sıralar. Bölümü beğenmeyebilirsiniz, bekletmemek için yazıyorum.

Bölümde cinsellik bulunur!

İyi okumalar 🌙

"Bay Kim" sesim fısıltıdan farksız çıkarken, eli mahremlerimde gezen ve bir anda nasıl bu hale geldiğimizi anlamadığım öğretmenim boynuma dudaklarını bastırıp kendini bana yasladığında ağzımı açıp kapatmıştım.

Beynim uyuşuyordu, öylesine baskın davranıyordu ki aciz bedenime, bacaklarım titriyor ayakta duramıyordum. Ne olmuştu birden bire? Nasıl bir anda yaklaşmıştı bana bu kadar? Hiç korkmuyor muydu?

"Jeon" dedi bir kez daha. Sanki sesi gittikçe derinleşiyor, içine çekiyordu beni.  "Bana yaslan" dediğinde gözlerimi kırpıştırıp alt dudağımı ısırdım. Emin olamıyordum, sanki görmeye alışkın olduğum o rüyalardan birindeydim lakin bu defa elini çok net hissedebiliyordum.

Öyle güzel kavramıştı ki beni, canım yansa bile eli orada dursun diye yalvarıyordum içten içe. Yakışıyordu bana, eli bedenimde durmalıydı.

Bedenim kontrolsüz bir şekilde ona doğru yaslandığında çok net hissetmiştim kalçalarıma değen sertliğini. Gerçek olamayacak kadar garip geliyordu lakin rüya olamayacak kadar da gerçekti.

Bir adım attığında bende istemsizce ittirilen ve daha çok yaslanan bedenimle bir adım atmıştım. Gözlerim kapalıydı, inanamıyordum.

Bir adım daha ve bir adım daha. Bacaklarım imreneceğim güzellikte olan yatağa değdiğinde durmuştu. Derin bir nefes aldı, burnunu saçlarıma sürdü ve ardından bedenimi kendine doğru çevirdi tek hareketle.

Yüzüne bakamazdım, önüm o kadar belliydi ki, güzel yüzüne bakamazdım bu halimle.

Belimden ve erkekliğimden ayrılan elleri omuzlarıma tutunup beni ufak bir hareketle geriye doğru ittiğinde nefesimi tutmuştum. Beklemedi, bir dizini yanıma bastırıp üzerime doğru uzandığında göz kapaklarım titremişti. Görmüyor, yalnızca hissediyordum.

"Şimdi Jeon" diye fısıldadı kulağıma eğilip. Sıcak nefesi bedenimi titretirken alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. "Şimdi seni iyileştireceğim ve bana itiraz etmeyecek, utanmayacaksın." eli uzun tişörtümün eteklerine gittiğinde yutkunmuştum.

"Öncelikle aç o güzel gözlerini bana, pişman etmeyeceğim seni." çıplak bacağıma sürterek kaldırdığı tişörtümle gözlerimi açtım yavaşça. Vücuduma değil, gözlerime bakıyordu.

" İzin ver bana "diye mırıldandı tişörtümü göğsümün altına kadar topladığı sırada."İzin ver bana, iyileştireyim seni." dolu gözlerimi kırpıştırıp başımı onaylar şekilde salladığımda yüzündeki o güzel gülümsemeye şahit olmuştum. Karnımda sıcak ellerini gezdirdiğinde alt kattan hala televizyonu kapatmadığı için gelen sesler karnımın kasılmasına neden olmuştu.

Tişörtümü çekiştirip benim yardımımla çıkarttığında tıpkı benim gibi alt dudağını ısırmış yutkunmuştu. Kendini yanıma atıp beni yan döndürdüğünde bir eli belimin altından geçip sağ elimi bulmuş, diğer eli kısa şortumdan oldukça belli olan erkekliğime gitmek için hareketlenmişti.

Karnımı okşayan eli kasıklarıma doğru kayıp en sonunda şortun lastiğini kaldırıp içeriye girdiğinde belimi germiştim. Sıcak ve yumuşak parmakları hiçbir kumaş olmadan bana sürtündüğünde istemsizce kalçalarımı oynatmış ve ardımda olduğu için ona sürtünmüştüm.

"Tanrım" diye sızlandığında ses tonuyla bile deliğim kasılıp gevşemişti. "Jeon, kaçlalarının bu kadar dolgun olması... Ah Tanrım, nasıl daha önce fark edemedim."

Elini erkekliğime sarıp bir kaç kez çekiştirdiğinde kendimi tutamayıp inlemiş ve açık tutmaya zorladığım gözlerimin önünden tüm rüyalarım geçip gitmişti.

Kendini kalçalarıma doğru ittiğinde ince ve bol kumaş katlanmış, tam kalça arama yerleşmişti sertliği. Ve Tanrı aşkına gerçekten büyüktü!

Elini kasıklarımdan çekip çıkarttığında derin bir nefes almıştım. Fakat o çıkarttığı elini hiç iğrenmeden yalamış, ıslak elini dudaklarıma sürtüp aralamıştı.

Kendi sıvısının olduğu parmakları ağzıma girdiğinde dilimin üstüne sürtünmüş ve o inleyerek elini çektikten sonra göğsümden kasıklarıma kadar bir çizgi çekerek tekrar şortun içine girmişti.

Bu defa ıslak olan eli beni kavradığında kalçalarıma da aynı şekilde sürtünmüş ve ben inlerken o derin derin soluklanmıştı.

Eli yavaş yavaş beni okşayıp çekerken aklımı yitiriyor gibi hissediyordum. O kadar güzeldi ki, delirecektim. Eli hızlandı, tıpkı kalçalarıma sürtünüp deliğimin yanıp ıslanmasına neden olan erkekliği gibi.

Sıcak dudakları boynumda kendine bir yer edinip ince deriyi dudakları arasına aldığında bir elim ardıma gidip saçlarına tutunmuştu.

Çünkü Tanrı aşkına uçuyor gibiydim!

"Siktir" diye tısladığımda iyice yanan kasıklarımla geleceğimi anlamıştım. Küfür etmemle birlikte emdiği deriyi ısırması bir olmuş ve ben kendimi tutamayarak çığlık atmıştım.

Tam sekiz kez daha çektikten sonra karıncalanan ve uyuşan bedenimle elini kirletmiş, rahatlamıştım. Elini boylu boyunca erkekliğime tekrar sürttükten sonra aşağıya indirip deliğimd dokunmuş ve ben iyice gerilirken etrafında ufak bir daire çizerek elini şortumdan çıkartmıştı. Bir kaç kez daha bana sürtündükten sonra o da iyice kasılıp kendini bana bastırmış ve ardından durmuştu.

Bacaklarımı kendime çekip anın yorgunluğu ve uyuşukluğuyla ne yapacağımı bilemeyip tedirginlikle yanak içlerimi dişlediğimde, yatağın ince örtüsü üzerimize örtülmüş ve Bay kim elini belime doladıkta sonra mırıldanmıştı, tıpkı benim gibi yorgun bir sesle.

"İyi geceler Jeon, tatlı rüyalar" ardından alt kattan gelen film sesi kesilmiş, tahmimimce bitmişti.

°°°
Bölüm sonu.

Umarım beğenmişsinizdir.

Sağlıcakla kalın ♡

Wet Dream | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin