criminal - /yoonmin/

3-"Ben seni, senin yanına yaklaşmayacak kadar çok seviyorum, Jimin."

"Ben seni, senin yanına yaklaşmayacak kadar çok seviyorum, Jimin."

...

"Hocam ben gerçekten anlamıyorum. Neden Yoongi'nin hayatı bitiyor?"

"Yoongi'nin babasını tanıyor musun?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım ve konuşmasını bekledim.

"Bay Min fazlasıyla psikopat bir adam. Ne ailesine ne çevresine iyi davranır. Yoongi, onun gibi birisiyle büyüdü ve sorunlarını şiddetle çözme eğiliminde. Seni sevdiğini anladığımda, çoktan bir sürü kişiyi dövmüştü bile. O aslında çok iyi bir insan. Annesini ve kız kardeşini çok sever, annesi ve kız kardeşi de onu sever ama onun sevmesini istediği kişi sensin."

Yanaklarımın kızardığını hissetmiştim ve Yoongi'nin benden hoşlanması nedense beni heyecanlandırıyordu. O ve onun gibiler, beni ezik bulurdu diye düşünüyordum ama öyle değilmiş.

Bay Lee sözlerini bitirdikten sonra kapıya doğru ilerledi ama aklımda kalan son soruyla onu durdurmuştum.

"Bay Lee, siz bunları nereden biliyorsunuz?"

Öğretmenim bana güzel bir gülümseme sunmuştu ilk önce. Sonradan bu gülümsemenin, burukluğunu fark etmiştim.

"Bay Min, benim kardeşim."

Ve beni şaşkınlıkla bırakıp, kapıdan çıkıp gitti.

...

"Siktir, ciddi misin?" Dedi Hoseok yüzüncü kez. Yaşadıklarımı o kadar çok anlatmıştım ki iki şişe su bitirmiştim.

Tamam abarttım ama çok fazla anlatmıştım ve arkadaşım hâlâ aynı tepkileri veriyordu.
Baya bir süre kendiyle konuşan Hoseok en sonunda bana dönüp, soru sormuştu.
"Yoongi'ye karşı bir şeyler hissediyor musun?"

Kalbim hafifçe hızlandığında, gözlerimi kaçırmıştım.
"Hoseok bak o çok yakışıklı ve havalı ama ondan hoşlanıyor muyum bilmiyorum belki onun bana ilgisi hoşuma gitmiştir. Gerçekten kafam çok karışık."

"Sana bir şey itiraf edeceğim o zaman."

"İyi de ne alak-"

"Yoongi'nin grubundan olan Yugyeom, benden hoşlandığını söyledi."

Gözlerim kocaman açılmış ve ona bakmıştım.
"Ne?"

"Bu alfalar toplu açılma toplantısı falan mı yapmışlar acaba?"

"İki dakika sadece. İki dakika saçmalamadan dur ya."

Gülmüş ve bana 'asla öyle bir şey olamaz' gibi bakış atmıştı.
Klasik Jung Hoseok işte.
"Jimin, sanırım Yoongi yanımıza geliyor."

"Ne? Bize mi geliyor?" Sesimi kısarak sormuştum ama o alfaydı ve beni çok rahat duyardı. Bunu anlamam için en az üç saat geçmişti.
Hep beynin geç çalışıyor derdi Hoseok, doğruymuş.

"Ben gidiyorum siz halledin işinizi."
Demiş ve masadan gitmeden önce bana göz kırpmıştı.
Onu durdurmak için ayağa kalktığımda, bir bedene çarpmıştım. Dengemi kaybederken, belime dolanan kollarla kurtulmuştum.
Arkamı döndüğümde bunun Yoongi olduğunu görmüştüm ve gerçekten çok yakındık.