Vampir: Adrinette - Marichat

FİNAL: ONUN KOLLARINDA

Marinette

Başımda ki büyük ağrı ile kalktım yataktan.

Yatağa bakınca gördüğüm kurumuş kan ile başımın kanadığını anlayıp dün bütün olanları aklıma getirdim.

Kendimi tam anlamıyla bitmiş gibi hissediyorum. Hayatımda olabilecek en büyük ihanete uğramıştım. Kandırılmıştım. Hem de çok sevdiğim sevgilim tarafından.

Aslında o hep iki yüzlü birisiydi öyle mi. Önce bana zarar veren sonra iyi misin diyip endişelenen birisiydi o.

Hayatımda gördüğüm en aşağılık insandı. Ben onun yanında nasıl mutlu olmuştum?

"Ne yapacağım ben şimdi?"

Şok içindeydim. Bundan sonra ne olacaktı? Adrien'ı tamamıyla hayatımdan çıkaracak mıydım? Yoksa beni oynatmasına hala izin mi verecektim?

Başım aşırı derecede ağrımaya başlarken ağlamaya başladım. Canım aşırı derecede acıyor. Dün gece o kadar sert itmişti ki gene bana zarar verip kaçmıştı.

Nasıl hala Adrien olurdu anlayamıyorum. Bu çok kötü bir şey. Nefesim kesiliyor ve mideme bıçak batırıyorlarmış gibi hissediyorum.

Ben bunların hiç birisini hak etmedim.

Ben sadece aşık olmuştum.

Bütün olanlar film gibi gözümün önünden geçerken ne kadar çok kandırıldığımı fark ettim. Hem baya çok.

Çalan telefon ile yavaşça elime aldım. Adrien'ın aradağını görünce korku ile açtım telefonu.

"Alo Marinette."

Sesi çok pürüzlü geliyordu. Ağladığı çok belliydi.

"Marinette. Biliyorum şuan bana çok sinirlisin. Fakat lütfen beni affet. Ben böyle olmasını istemedim."

Dediğinde gene ağlamaya başladım.

"Güzelim lütfen ağlama. Lütfen affet beni eskisi gibi olmayacak ve sana her şeyi anlatacağım. Lütfen bırakma beni seni çok seviyorum."

Yalan söylediğini biliyorum.

"Lütfen bir şey söyle."

Dediğinde ağzımı açıp tek bir şey söyledim.

"Uzak dur benden."

Diyip telefonu kapattım.

Deli gibi ağlamaya başlamıştım. Bütün bu olanlar çok ağırdı ve artık dayanamıyorum. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum.

Ellerim titremeye başlamıştı. Kendimde değildim. O an gelen fikir ile bir anda gülmeye başladım. Evet ona güzel bir ziyafet verecektim.

Hemen ayağa kalktım. Başım her ne kadar ağrısa da boşverip odamı temizlemeye başladım. Aşırı derece de temiz olmuştu.

Daha sonra bütün evi temizlemeye başladım. Sanki önemli misafir gelecekmiş gibi dip köşe temizlik yaptım. Temizlik malzemelerini yerine koyup temiz evime göz gezdirdim. Parlayan evim ile kocaman gülümsedim ve banyoya girdim.

Güzelce banyo yapıp kendimi suyun içinde dinlendirdim. Başımda ki yara her ne kadar su yüzünden acısa da asla umursamadım. Banyodan sonra güzelce durulanıp güzel bir pantolon ve bluz giydim.

Telefonu elime alıp Alya'ya mesaj attım olanlar ile ilgili ve kenara koydum. Banyonun aynasından kendime bakarken aslında ne kadar güzel olduğumu fark ettim.

Yazar

Marinette ayna da kendine bakarken suratında garip bir gülümseme vardı. Bazı şeyleri artık tam olarak bilmese de anlıyordu. Mesela Adrien'ın aslında onu sevmediğini sadece kanı için birlikte olduğunu anlıyordu. Her ne kadar Adrien bunu yüzüne söylemese bile anlıyordu.