Marinette
Sabah gene acıyan gözlerim ile uyandım. Her gece canımın acısından ağlayarak uyumaktan nefret ediyorum. Kendimi öldürmek istiyorum! Dayanamıyorum!
Zorla da olsa yataktan kalkıp kendimi banyoya attım. Aşırı halsizdim. Cidden kan bağışı yapmışım gibi hissediyorum. Sanki 5 tüp kan almışlar gibi. Hatta daha fazlası.
Üstümü çıkarıp kendimi küvette hazırladığım suya attım. Sıcak suyla daha çok mayışırken o an gene anlamıştım işte. Bir gece Chatnoir'in kollarında can verecektim. Katilim olacaktı.
Biraz su ile oynayıp yıkandıktan sonra üstümü giyinip mutfağa gittim. Bugün kendime güzel bir kahvaltı hazırlayıp bol enerji toplamalıyım çünkü bugün Luka geliyordu.
Kendimi aşırı halsiz hissetsem bile dinç olmalıyım. Dün Chatnoir çok farklıydı. Sinirli gibiydi. Kanımı çok almıştı bunu hissetmiştim. Kanımı alınca sakinleşip gitmişti.
Kahvaltımı yaparken çalan telefonum ile masadan kalktım. Telefonu elime alıp baktığımda Adrien'in aradığını gördüm. Anında cevaplayıp kulağıma götürdüm.
"Alo Adrien?"
"Alo Marinette. Kusura bakma seni sabahın bu saatinde aradım."
Dediğinde duvarda ki saate baktım. 11 di saat.
"Sorun değil. Kahvaltı yapıyordum."
"Anladım. Ben şey diyecektim. Hani bugün Luka gelecekti ya sen onu Havaalanı'ndan alacaktın. İşte bende seninle gelebilir miyim?"
Niye Adrien her gününü benimle geçirmek istiyordu. Hiç mi yanlız kalmak istediği bir günü olmuyordu.
"Olur gelebilirsin. Benim için sorun yok."
"Ah teşekkürler Marinette. Saat kaçta geleyim?"
"Saat 15:00 da gel."
"Tamam o zaman o saatte görüşürüz by by. "
Diyip telefonu kapattı.
Gününü hep benimle geçiriyor. Oysa onunla yakın arkadaş değilim. Benim için sorun yoktu aksine onunla vakit geçirdiğim için mutluydum. Acaba o da benden hoşlandığı için benimle mi vakit geçirmek istiyordu. Ay sanırım mutluluktan ağlayacağım.
(Bende birazdan Marinetteye acıdığımdan ve arkada ki 4 o'clock şarkısı yüzünden ağlayacağım)
Herşeyi halledip mutluluk ile koltuğa oturdum. Adrien birazdan gelirdi. Yan tarafımda duran aynadan son kez kendime baktım gayet güzel gözüküyordum.
Cidden merak ediyorum Adrien benim hakkımda ne düşünüyor. Benimle her gün görüşmek istediğine göre beni çok sevmiş olmalı.
Acaba aradan biraz zaman geçtikten sonra ona çıkma teklifi etsem mi? Evet kesinlikle hislerimi bilmeli.
Kapı çalınca hemen kapıya koştum. Üstümü düzeltip kapıyı açtım. Adrien bütün mükemmelliği ile karşımda duruyordu.
"Hoşgeldin Adrien."
Dediğimde o mükemmel gülüşünü sunup konuştu.
"Hoşbuldum Marinette. Gidiyor muyuz?"
Diye sorduğunda kafamı olumlu anlamda sallayıp çantamı aldım. Kapıyı kitleyip kendimi dışarı attım. Adrien beni arabasına bindirince şaşkınlıkla ona döndüm.
"Ehliyetin var mı?"
Diye sorduğumda güldü.
"Tabiki de var. Reşit olunca ilk yaptığım şey ehliyet almak oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir: Adrinette - Marichat
FanficAdrien bir vampir ve bu zamana kadar tek bağımlı olduğu şey Marinette'nin kanı. Adrien Chatnoir halinde her akşam Marinette'nin kanını içerken, Adrien haliyle ise Marinette ile sevgili olmaya çalışır. Maalesef ki Marinette sevdiği adamın her geces...