Baekhyun ceketini almış kapıya doğru yürürken Luhan gözlerini şaşkınlıkla açmış, ona bakıyordu. Çocuğun anahtarını aldığını görünce ayağa kalktı ve hızlı bir şekilde koşup onun yanına gitti.
''Nereye gidiyorsun Baekhyun?'' dedi çocuğun kolundan tutarak.
Baekhyun kafasını çevirip ona baktığında, Luhan onun gözlerinin içindeki aşkı ve onunla çelişen duyguyu görebiliyordu.
''Chanyeol'ün yanına gidiyorum,'' diyerek tısladı Baekhyun, elini hızlı bir şekilde Luhan'ın elinden çekip kurtardı ve ceketini giydi. Kapıyı açıp ayakkabılarını giymek için eğildiğinde sarışın olan onun Chanyeol'ün yanına gitmekten vazgeçirmesi için ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Baekhyun doğrulduğunda Luhan endişeyle onun kolunu tekrardan kavradı ve siyah saçlı çocuk kafasını kaldırıp ona baktığında bundan pek hoşlanmamıştı.
''Elimi. Bırak. Luhan.'' Baekhyun kelimelerin üstüne sinirle bastırmıştı.
''O çocuğun yanına gidemezsin,'' diye mırıldandı sarışın olan ne yapacağını bilememezlik duygusuyla, ''O tehlikeli biri Baekhyun! Bunu bildiğin halde onun yanına gidiyorsun!''
Diğeri bu sözcükleri duyunca kan adeta beynine sıçramıştı ve şimdi ne yapacağını bilmiyordu.
''ÇABUK ELİMİ BIRAK LUHAN, YOKSA SENİNLE ÖMRÜM BOYUNCA KONUŞMAM,'' diye bağırdı yüksek sesle ve sarışın olan onun kendini çoktan kaybettiğini anlamıştı.
''... T-Tamam, bırakıyorum.'' Luhan elini geri çekip havaya kaldırdığında Baekhyun derin bir nefes aldı.
''...Güzel.''
Gözlerini onun üstünde son kez gezdirip kapıyı kapatıp evden çıktığında Luhan da aceleyle ceketini ve ayakkabılarını giyip onu takip etmeye karar verdi. Aşağı indiğinde siyah saçlı olan acele bir küçük arabasına biniyordu ve Luhan da arabasına binip onun gittiği yere gidecekti, Baekhyun'un başına herhangi bir şey gelsin istemiyordu.
Çocuğun arabaya bindiğini gören Luhan olduğu yerde öylece kalakalmıştı, ellerini ağzına siper edip,
''Baekhyun!'' diye yüksek sesle bağırdığında, diğeri sesi duydu ve arabada kafasını çevirip arkadaşına baktı. Sarışın olan onun gözlerindeki derin öfkeyi görebiliyordu, öfke ve adını bilmediği birkaç duygu daha vardı.
Luhan'ı umursamayıp anahtarı yuvaya geçirdi ve geri vitese bastı, onun otoparktan çıktığını gören Luhan da hızla arabasına koşturdu. Kapıyı açıp içeri girdi ve hemen gaza bastı.
Ana yola çıktığında yaklaşık on dakika boyunca Baekhyun'u arabasıyla takip etti, onun ilk defa bu kadar hızlı sürdüğünü görüyordu. Chanyeol onu ne yapıp da kendine bağlamıştı? Bir katil birini kendine nasıl da böylesine çekebilirdi?
Luhan siyah saçlı çocuğu Han Nehri yakınlarına kadar takip etmeye devam etti ve Baekhyun'un arabasını ormanın köşesindeki bir araba parkına park ettiğini gördü. Arkasından gidip arabasını aynı şekilde oraya bırakırken, siyah saçlı olan arabasından çıktı ve ormanın girişine koşturmaya başladı.
Luhan hızlı olmalıydı, yoksa bir felaket oluşabilirdi. Ve Baekhyun'u bu felaketin içinde kaybetmek istemiyordu.
*
Luhan Baekhyun'u ormanın içine doğru koştuğunu gördüğünde o da peşinden koştu, küçük olan ağaçların orta kısımlarına geldiğinde koşmaya bırakıp hızlı hızlı yürümeye başladı; arkasından gelen sarı kafayı fark etmişti ancak Luhan bile, onun Chanyeol'la buluşmasına engel olamazdı. Luhan onu durdurmak için bağırmaya karar verdi, bunun işe yaramayacağını biliyordu ancak denemeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bombshell
Fanfictionİnsanların sandığı gibi bir ölüm makinesi değilim ben. Psikopat bir kişiliğim de yok. Bana dikkatle bakarsanız, çok önemli bir şey fark edeceksiniz. Ben sizim, siz de bensiniz.