"Sugawara? Burada mıydın?" diye sordu Oikawa dalgın dalgın etrafa bakarken. Dışarı çıkmak için evinin önündeki kalabalığın dağılmasını bekliyordu, aksi takdirde onu nefret edenler tarafından darp edilecekti.
"Ah, evet. Kahveni getirdim." dedi Sugawara. Oikawa'nın kahvesini sağ tarafa bırakıp masaya doğru yaslandı.
"Kendine neden yapmadın?" diye sordu Oikawa.
"Geceleri uyutmuyor." diye yanıtladı Sugawara. Aslında onun aklı oldukça karışıktı. Çok güzel bir film teklifi gelmişti. Eşcinsel bir karakterin ruh eşini bulmasıyla alakalı hafif aksiyonlu bir dramaydı.
Başrol oyunculardan biri için Oikawa'yı düşünmüşlerdi. Oikawa'nın rolu kendisini hala bulmaya çalışan serseri gence aşık olan çocuktu. Aslına bakarsak, karakter tam olarak onun için yazılmıştı.
Oikawa açık bir şekilde biseksüel olduğunu halka duyurduğundan beri birçok nefret alıyordu. Bazı işleri elinden kaçmıştı, yarım kalan dizisi dahi olmuştu. Sugawara önce bu fikre çok sıcak bakmasa da şimdi onun daha mutlu olduğunu görebiliyordu. Menajeri olarak oyuncusu nasıl mutluysa o da ona ayak uydurmalıydı.
Ayrıca bu teklif onun dönüşü olabilirdi. Açık açık cinsel yönelimini söyledikten sonra eşcinsel bir karakteri oynayarak kendinden emin, tepkiden korkmayan biri olduğunu göstermesi için uygun bir fırsattı.
Yani cidden bu açıdan bakınca Oikawa'nın kabul etmemesi için hiçbir neden yoktu. Sadece bir tane neden vardı. Ufacık. Küçücük bir neden.
Iwaizumi Hajime. İşte bu isimi duyunca Oikawa tüm projeyi okumadan dahi istemezdi. Iwaizumi'ye diğer başrol teklifi gitmişti. Iwaizumi'nin birçok filmi kabul etmeyişi Sugawara'nın içini rahatlatıyordu, en azından bu işi kabul etmezse Oikawa için büyük bir şans doğacaktı.
Iwaizumi ve Oikawa yıllardır bu sektörün parlayan iki yıldızıydı. Aynı dizide ilk kez oyunculuk sergilemişti ikisi de. Aynı kıza aşık olan iki güçlü erkek klişesiydi. Dizinin sonunda seçilen taraf Iwaizumi'nin oynadığı karakter olmuştu.
İşte böylelikle birbirlerine karşı olan nefretleri başladı. Oikawa star ışıklarının başkasının üzerinde toplanmasından hoşlanmamıştı. Iwaizumi'nin hayran kitlesine jest olsun diye dizinin sonunda böyle bir şey yaşanmıştı.
Oikawa o günden sonra Iwaizumi hangi işe başvurduysa arkadasından başvurup rolünü çalmayı denedi. Hatta, bazılarında başarılı dahi oldu. Iwaizumi'nin elinden rollerini, reklamlarını çaldı.
Iwaizumi duruma ayak uydurmaya geç kalmadı. Oikawa ne yapıyorsa o da aynısını ona yapmaya başladı. İlk başta medyaya dahi tatlı rekabet olarak yansamış olsa bile işin aslı böyle değildi.
Sugawara bir yolunu bulup bu filmi ona kabul ettirecekti. Başka yolu yoktu.
"Oikawa.. Düşünüyordum da belki bir film çekmenin zamanı gelmiştir, ne dersin?"
"Sektördeki homofobiklerin soyu mu kurudu da böyle diyorsun Bay Rahatlatıcı?" diye sordu Oikawa alayla.
"Eşcinsel konulu bir filmde oynamak hoşuna gider diye düşünüyordum aslında." dedi Sugawara tepkisini ölçmek için.
Oikawa elindeki anahtarlığı bırakıp şaşkın gözlerle Sugawara'ya döndü. Eğer böyle bir proje cidden varsa hiç düşünmeden kabul etmeliydi. Bu kariyerinin sönmek üzere olan ışığı olabilirdi.
"Suga... Ciddi misin sen?"
"Böyle bir şey olduğunu duydum. Daha oyuncu seçmelerine başlamamışlar gibi ama birkaç tanıdığı arayıp seni önerteceğim. Eminim başrolün açık açık kendi cinsel yönelimini söylemiş birisi olması yönetmenin de hoşuna gidecektir." dedi Sugawara. Aslında burada bir yalan yatıyordu, Oikawa'ya çoktan teklif gelmişti. Sadece ona nasıl kabul ettireceğini bilmiyordu.
"Sen birtanesin!" dedi Oikawa Sugawara'ya sarılırken.
Sugawa gülümsedi. Oikawa'yı memnun etmeyi seviyordu, onunla sadece iş arkadaşı değil bir nevi en yakın arkadaşlardı. Arkadaşının mutluluğu onun için her şeydi ve Oikawa'nın da bu düşüncede olduğunu biliyordu.
"Hajime içinde yeni bir proje düşünüyorlarmış. Magazin şimdiden çalkalanıyor gördün mü? Parlayan genç erkek oyuncu demişler hakkında. Birkaç ay önce benim lakabımdı bu!" diye sinirle söylendi Oikawa.
"Hala senin." dedi Sugawara onu rahatlatmak için.
"Bir şey rica edebilir miyim? Bir şekilde hangi proje olduğunu öğrenebilir misin? Sabotaj etmeyeceğim. Sadece merak ediyorum." dedi Oikawa.
Sugawara bıkkın bir şekilde nefes verdi. "İmajın zaten çok iyi yerlerde değil, bunlarla uğraşıp iyice medyanın seni kötü görmesine izin vermeyeceğim. Ayrıca bugün güzel bir video atsan iyi edersin, herkes senden bunu bekliyor." dedi ve boş kahve fincanını alıp odadan çıktı Sugawara.
Oikawa oflayarak başını arkaya attı. Eğer Sugawara öğrenmiyorsa, kendisi öğrenecekti.
Sugawara ise odadan çıktığı gibi derin düşüncelere daldı. Yeni bir projesi olduğunu duyunca bile çıldıran bu çocuğu nasıl onunla bir filmde oynamaya ikna edecekti?
Ya da Iwaizumi ikna olur muydu? Yönetmen ikisini bir arada görmek istiyor da olabilirdi. En iyisi bunu Iwaizumi'nin menajeri ile çözmeliydi.
EVET KUDURUĞUM. bu şekilde bir kurgu yazmasaydım ölürdüüümmm bugün 29 Ekim ama ben bu bölümü ne zaman atarım bilmiyorum. Sadece kitabı yazış tarihim dursun istiyorum.
Umarım beğenirsiniz, şimdiden söylüyorum hayır Sugawara içten içten Oikawa'ya aşık değil öyle bir klişe yapmayacağım<3 klişe insanız da o kadar değil yane.
Neyse, diğer kurgularıma da bakmayı unutmayın ehehe. Sizi seviyorum, iyi okumalar şimdiden.
ayrıca, bu kitap baştan sona onlystarks 'a ithaf edilmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starlights [iwaoi] -tamamlandı-
FanfictionTAMAMLANDI. Oikawa ve Iwaizumi alanlarında başarılı iki oyuncuydu fakat aralarında bitmeyen bir rekabet vardı. Birbirlerini sevmiyor, birbirlerinden rol çalıyorlardı. Ta ki, menajerleri onları kandırıp başrolü paylaştırana kadar. iwaoi x au