thirty two

11.4K 805 391
                                    

Dakikalardır Koreceye çevirisini yapmakla meşgul olduğum film nihayetinde tamamlanınca kulaklıklarımı çıkarıp yorgunlukla arkama yaslandım, ofiste bugünlük işim bitmişti.

Gece Taehyung'un yatağımda, benimse salonda uyumamın ardından sabah erken bir saatte kalkmış; yakınımızdaki özel hastaneye gitmiştik. Orada doğum uzmanı Bayan Takahashi ile tanışmıştık, ardından o Taehyung'u ultrasonla muayene etmişti. Bebek henüz o kadar küçüktü ki doktorun ekranda ısrarla işaret ettiği noktada ikimiz de hiçbir şey görememiştik.

Daha sonra Bayan Takahashi Taehyung'un kan ve idrar tahlili sonuçlarını de inceleyip bize onun da bebeğin de gayet sağlıklı olduğunu söylemişti. Son olarak da Taehyung'a birtakım vitaminler ve takviye ilaçlar reçeteleyip beslenme konusunda tavsiyeler vererek bundan sonra ayda bir kez olacak şekilde kontrole gelmemizi istemişti.

Bayan Takahashi'nin yanından ayrılınca aynı hastanede psikolog olan Bayan Suzuki ile ayak üstü görüşmüştük, Taehyung'a ilk seans için önümüzdeki haftaya randevu vermişti. İki doktor da akıcı olarak İngilizce konuşabildiklerinden Taehyung iletişim konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamamıştı.

Hastaneden çıktıktan sonra Taehyung'un ilaçlarını alarak eve dönmüştük, ben ofise geçmek için hızlıca üzerimi değiştirip çıkmıştım evden. Taehyung'u her saat başı ya mesaj atarak ya da arayarak kontrol ediyordum; yemek yedikten sonra kustuğunu, uyuyacağını söylemişti en son. Aklım onda kalsa da bir şey yapamamıştım çünkü kafama göre eve gidip gidemezdim, çalışma koşullarımı isteğime bağlı olarak esnetme lüksüm yoktu.

Ofisten ayrılmak için bilgisayarımı kapattım ve çabucak toparlandım. İş yerimde o anda benim dışımda üç arkadaşım daha çalışıyordu, onlarla vedalaştıktan sonra otoparka inip arabama bindim. Motoru çalıştırmadan Whatsapp'a girdim, eve gitmeden önce markete uğrayacağımdan Taehyung'a haber vermek istiyordum.

jungkook:

taehyung uyandın mı (16.35)

taehyung:

evet (16.36)

jungkook:

tamam

ne yapıyorsun peki

taehyung:

hiçbir şey

dünyanın en lezzetli içeceği olan papatya çayı eşliğinde boş boş televizyon seyrediyorum

jungkook:

miden bulanıyor mu hala

taehyung:

hayır kustuktan sonra rahatladım

ne zaman çıkacaksın sen işten

jungkook:

az önce çıktım gelmeden markete uğrayacağım

almamı istediğin bişey var mı

taehyung:

(yazıyor...)

bir şey soracağım jungkook lütfen doğruyu söyle

dışarıda benimle görünmek istemiyor musun

jungkook:

(yazıyor...)

from the rough × taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin