Hiç bir cenazeye yahut askeri cenaze törenine katıldınız mı?
" Ah be Anadolu! Şimdi her köşen ağlayan ANA' dolu..."
2. BÖLÜM;
YARIM KALMIŞ HAYATLAR" Sen beyaz karlar altında damat mı oldun annem, seni al bayraklar içinde damat mı ettim yavrum!?
" Kınalı kuzum, beni bırakıp nereye gittin? Damatlık giyecektin, kefen giydin; ev alacaktık, mezar aldık "
Kaçıncıydı bu? Kaçıncı ananın tabuta sarılarak feryat edişi, kaçıncı babanın acısını göğsüne gömüp "Vatan Soğolsun" deyişi idi?
İki gün önceki saldırıda sekiz askerimiz şehit düşmüştü, bayrak yere düşmesin diye toprağa düşen tam sekiz kahraman! Ve gerisi ise Hakkari' nin semalarında yankı bulan haykırışlar ve gözlerimin önündeki manzaraydı...
Siz hiç bir cenazeye yahut bir askeri cenaze törenine katıldınız mı?
Ben katıldım, hem de o kadar çok katıldım ki bu gözlerimin önündeki kareler hayatımın bir parçası oldu artık. Omuz omuza çatıştığı, ekmeğini bölüştüğü silah arkadaşının al yıldıza sarılı tabutunu gururla omzunda taşıyan üniformalı askerler; acısını göğsüne gömüp ailesinin dayanağı olan o babalar ile anaların ve yârların tarif edemediğim, kelimelere dökemediğim feryatları... Ha o dudaklardan dökülen her cümlede ezberimde!
Alışık olduğum kareler gibi değil mi? Öyle olmuyor ama işte! Her seferinde yüreğime saplanan bir acı, gözlerimden sicim sicim akan yaşlar ve dört gözle sevdiğinin görevden dönmesini beklerken tabutuna sarılan o yârların yerine kendimi koyuşum...
" Sana daha doyamadım ki ben. Seni böyle mi karşılayacaktık? "
Onca sesin, haykırışın arasında keskin bir bıçak misali zihnime saplanan cümle ile bakışlarım kalabalığın içinde al yıldıza sarılı tabuta sevdiğine sarılıyormuşçasına sım sıkı sarılan o genç kadını bulduğunda şimdi o kadın bendim mesela.
Ağlamaktan sarsılan beden benim bedenim, dudaklarından dökülen feryatlar benim feryatlarım... Ve o kahraman benim sıcak kahvelerine bakmaya doyamadığım sevdiğim, Yiğit' im...
" Şehitlerimiz için bir dakika saygı duruşu; rahat, hazır ol! "
Albayın sesi ile irkilerek kalbimde büyük bir zelzeleye sebep olan düşüncelerden sıyrıldığımda gözlerimden akan yaşlar eşliğinde son kez örtüsü başından düşmek üzere olan o genç kadına bakıp herkes gibi hazır ola geçtiğimde bir bir geçti gözlerimin önünden şehitlerimizin o nur yüzleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASEF- İ HASRET
General FictionYiğit' in timi ile Hakkari' nin o ölüm kokan dağlarına ayak basışıyla başlamıştı her şey... "Ölürsek şehit, yaşarsak gazi!" diyerek yola çıkan bir tim... Hilale renk, bayrağa kan, toprağa can verenlerdi onlar! Onlar, bayrak yere düşmesin diye topra...