3. BÖLÛM

360 184 463
                                    

Kimler nereden okuyor kitabı? Plakaları alayımm

" Ruhumun derinliklerinde bir kasırga kopar, her hücrem sızlar, gözyaşlarım sessiz bir çığ gibi akarken, boğazımda düğümlenmiş hüzün kelimeleri boğaza dönüşür

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Ruhumun derinliklerinde bir kasırga kopar, her hücrem sızlar, gözyaşlarım sessiz bir çığ gibi akarken, boğazımda düğümlenmiş hüzün kelimeleri boğaza dönüşür. "

3. BÖLÛM:
KURŞUNİ RENKLER

8 şehit vermiştik... O günün üzerinden günler geçmişti ama sanki her şey dün yaşanmış gibiydi..

Bayrak yere düşmesin diye toprağa düşen o kahramanların fedakarlıkları gitmiyordu gözlerimin önünden; yüzlerindeki cesaret, yüreklerindeki vatan sevgisi... Her biri karanlığı aydınlatan bir güneş, toprağa can veren bir fidan gibiydi..! Ama hoyrat eller onları söndürdü, onları topraktan kopardı! Geriye kalanlar ise tarifi imkansız bir acıya boğuldu. 8 şehit, 8 can, 8 aile... Parçalanmış umutlar, yitip giden hayaller...

" Nefes, iyi misin? "

İsmimin seslenilmesiyle yerimde irkilirken bakışlarım camın ardından izlediğim o ölüm kokan dağlardan ayrılıp yanıbışımdaki adamı bulduğunda titremesine engel olamadığım sesimle " Ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim Gökhan amca. " diye fısıldadım.

Gökhan amcam ise kısa bir süre gözlerimin içine bakıp sert çıkan sesi ile " Şimdiye kadar kaç şehit verdik Nefes, bir sayı verebilir misin? " diye sorduğunda başımı iki yana sallarken gözlerimden bir bir aktı yaşlar.

" Her seferinde canımız cânan olsada yıkılmadık değil mi? Yine yıkılmayacağız Nefes. Yine dim dik kalkacağız ayağa ve onların kanıyla sulanan bu vatan her zamankinden daha güçlü olacak. "

Gökhan amcamın dağları delen sözlerinin akabinde bir asker yanımıza gelip " Çavuş Ömer Güven. Komutanım, Anka Timi karargaha giriş yaptı. " dediğinde dudaklarımda kocaman bir gülümseme oluşurken karargah girişine ilerledik.

Hazır olda bekleyen Anka Timi görüş alanımıza girdiğinde ise Gökhan Albayın arkasında kalıp tek tek baktım hepsine.

Yüzlerinde savaşın izleri olsada gözlerinde vatan sevgisi ve görev bilinciyle parlayan bir cesaret vardı hepsinin. Eksiktik, aramızdan yitip giden canlar vardı belki ama Gökhan Albayın da dediği gibi, yıkılmamıştık ve yıkılmayacaktık.

" Yüzbaşı Sinan Bozkurt. Görev beş subay ve üç astsubay ile zaiyatsız bir şekilde başarıyla tamamlanmıştır komutanım. "

Sinan' ın karargahı inleten gür sesi ile göğsüm gururla kabarırken Gökhan Albayın gurur dolu sesi duyuldu bu sefer; " Aferin çocuklar. Zor ve uzun bir görevden döndünüz, ikinci bir emre kadar serbestsiniz. Sinan, operasyon raporu için odamda bekliyorum. "

ASEF- İ HASRET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin