7.Bölüm

20 3 1
                                    

Yeri

"Evet çocuklar biliyorsunuz ki sınavınıza aylar kaldı. Bundan dolayı sizler artık okulumuzun yatılı öğrencilerisiniz. Her sene 12.sınıflara bunu yapıyoruz biliyorsunuz. Böylelikle dersleriniz 2 saat uzayacak hergün ve sadece haftasonları okuldan çıkabileceksiniz. Birlikte soru çözüp eğleneceğiz. Tabi siz şuan soru çözerken niye eğlenelim diyebilirsiniz ama sosyal aktivitelerinezede önem verilecek. Müdür beyi henüz ikna edemedik ama arada motivasyon gezilerimizde olur tabi. Ayrıca oda arkadaşlarınızla birlikte oda numaralarınız sınıf kapısına yapıştırıldı bakarsınız teneffüste."

Herkes gibi bende göz devirdim. Arkadaşlarla kalmak her ne kadar eğlencelide olsa haftaiçleri burnumuzu dışarıya çıkartamayacaktık. Akşam 9'a kadar soru çözecektik ondan sonrada hayvan gibi yorgun oluyorduk zaten bana kalırsa bu yatılı okullarda  en önemli şey oda arkadaşlarının kıl insanlar olmamasıydı.

Oda arkadaşlarımı öğrenebilmek için dakikaları sayıyordum. Dersi dinlemiyordum bile. Teneffüste herkes sınıf kapısının oraya uçtuğunda kısa boyumun verdiği avantaj ile aradan sızıp öne geçtim.
Oda 40: Kim Yerim, Yeh Shu-Hua, Seo Soo-Jin,Kim Chungha, Cho Mi -yeon

Bir tane mi sevdiğim insan evladı gelmez anasını satayım bunlar beni öldürürler odada.
Seulgi koşarak yanıma geldi,
"Jeon Soyeon cadalozuyla aynı odadayım. Allahtan Lisa ve Wheein ile aynı odadayımda çok canım sıkılmayacak."

"Yuh şansa bak Shuhua,Soojin ve Miyeon salaklarıyla aynı odadayım." Dedim ağlar gibi yaparak.
Şu şansımın ağzına sıçayım gerçekten.
Öğle yemeğinden sonra eşyalarımızı toplamak için boşluk tanınmıştı.
Yemeği Sehunlar ile birlikte aynı masada yemiştik. Herkesin sevdiği insanlar oda arkadaşı olurken benim bir kaşık suda boğmak istediğim kızlar oda arkadaşımdı.

"Yerim o odadan katil olmadan çıkabilceğine emin misin?" dedi Joy Baekhyunla birlikte kahkahayla halime gülerken.
"Gülmeyin hayvanlar bakın gerçekten boğarım bu malları."

Artık Kyungsoo dışındakilerde biliyordu Sehun'nun arkadaşlarından bu yüzden rahattık.

"Öf bende okulun ineğiyle aynı odaya denk gelmişim. 3 senedir bu zamanı bekliyorum hayalim son kez ortam yapmakken oda arkadaşım ikide bir soru çözecek şimdi." Chanyeol'ün cümlelerine güldüğümüzde.
Sehun tabağımdan bir turşu çaldı.

"Heyy benim turşularımı çalmak ne demek sen bilmiyor musun Oh Sehun?"dedim ona yalancı bir sinirle döndüğümde. Yan yana oturuyorduk.

"Ne yaparsınn dövsen boyun yetmiyor tekme atsan canımı acıtabilecek bir yere bacağını getirmek için baya esnek olman gerekir. Tokat atarsan kendinde minik..."
Tam o sırada ona daha yakın olan sağ ayağımla bacağına bir tekme attım.
"Aaaaa" diyerek büzüldükten sonra sinsi bir şekilde gülümseyerek bir anda kikirdemeye başladı.

"Ay Yeri ne yapıyorsun? Burda olmaz bak..." herkes bize baktığında  daha fazla konuşmasına izin vermeden ağzını elimle kapatıp kafasını kendime doğru çektim ve kafasını omzuma yasladım.
Daha sonra ona yaklaşarak "İflah olmaz bir piçsin biliyorsun dimi Oh Sehun?"
Gözlerini onaylar anlamda kapatıp kafasını salladı.

Sonra yavaş yavaş bulunduğumuz konumdan dolayı birbirimize sarılmaya benzer bir pozisyonda kaldığımızı fark ettim yüzlerimiz o kadar yakınlaşmıştı ki ellerim ve ayaklarım hissettiğim hissiyatla buz gibi olmuşlardı.

Ağzını bıraktığımda derin bir nefes bıraktı.
"Güya bunlarda ayrıldı işte." Suho göz devirerek konuştuğunda. İrene "Konuş reis" moduyla elini kaldırarak "He ya"

"Benim yemeğim bitti eve gidiyom ben eşyalarımda çok zaten." Wendy masadan kalkıp çıkışa doğru ilerlediğinde Chanyeol adeta uçarak peşinden geldi.
"Bende sana yardım edeyim hemde bende kendi eşyalarımı alırım ev yakın."
Wendy gözlerini devirirken bir yandan da onaylar anlamda kafasını salladı.
Herkes teker teker evine gidip eşyalarını alıyordu. Bazıları yememiş içmemiş eşyalarını almaya gitmiş olduğu için biz giderken onlar okulun yurt kısmına dönüyorlardı.

THE HACKER (HUNRİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin