Yeri
Lisa'nın yanına indiğimde Jungkook'u beklemiyordum baş başa olacağımızı düşünüyordum.
"Ne söyleyecekseniz söyleyin." dedim sertçe."Sana niye iftira attığımızı merak ediyorsundur diye düşündüm."
"Ah şu mesele bunu hatırlamak istemeyecek kadar güzel bir gün geçirdim ama söyleyin tabi."
"Çünkü benim babam o itin yüzünden içeri girdi." Jungkook bana çıkıştığında.
Ona hafif sesimi yükselterek konuştum.
"O it dediğin kim oluyor? Sehun mu? O çocuğun babası senin baban iftira attığı için içerdeydi. Sehun'nun ne yapmasını bekliyordun gerizekalı!""Büyüklerin meselelerine burnunu sokmasaydı o da." Lisa'nın dediğiyle iyice sinirlenip onlar birlaç adım daha yaklaştım.
"Bakın beyinsizler bunu yapabilmeniz için tek sorun bu olamaz bu 1,Jungkook şuan sende büyüklerin meselelerine burnunu sokuyorsun ayrıca Sehunda aynı böyle hissediyordu senin yerindeyken ki onun babası haklıydı senin şuan burada ağlanman karaktersizlik bu da 2. Şimdi tek sebebinizin bu olmadığını anlatın.""Jungkook senden hoşlanıyordu bende ondan hoşlandığım için sana sinir olduğumdan yaptım oldu mu ama sonradan gerek kalmadı çünkü artık Jungkookla sevgiliyiz."
Garip garip ikisine baktım."Ulan bundan banane Jungkooktan hoşlanmadım ki ben hiçbir zaman ne ucuz sebepler acıyorum size gerçekten siz beni satsanızda bir bok olmadı zaten ama kişiliğinizi bir gözden geçirin isterseniz hatta isterseniz değil geçirmek zorundasınız karaktersizsiniz çünkü." Artık bağırmaya başladığımda cümlelerime,
"Bunları gevelemek için mi çağırdınız buraya başka bir şey yoksa gidiyorum bir daha asla karşıma çıkmayı düşünmeyin tamam mı?"diye devam ettim.Yeniden yatakhaneye girdim odama hızlıca çıkıp hırkamı bir yere fırlatır fırlatmaz yatağımın içine girdim.
________________
Yeri
Ertesi gün
"Sehun yaptıkların için çok teşekkür ederim ama ben itiraf etmeye karar verdim. Elbet bir gün yakalanacağım erkenden söylemem en iyisi beni ikna etmeye zorlama lütfen baban ve senin hakkında hiçbir şey anlatmayacağım.""Hayır böyle bir şey yapamazsın duymadın mı sen hocaları okuldan bile atılabilirsin kendine gel sakın yapma böyle bir şey Yeri sakın." dedi telaşla elimi havaya kaldırarak susmasını işaret ettiğimde neredeyse hiç susmadan konuşmaya başladım.
"Elbet bir gün yakalanacağım ve yakalandığımda her şey çok daha kötü olacak olmaması için şimdi beni durdurmaya çalışma şok geçirmemeleri için kızlara durumu anlat ben gidiyorum."
Ardından koşmaya başladım müdürün odasına doğru.
Peşimden koşarak gelmeye devam ediyordu Sehun.
"ULAN GELMESENE PEŞİMDEN!" cırlayarak arkamı döndüğümde koridordaki herkes dönüp ikimize bakmış olsa da koşmaya devam ettim.
Cidden boyum niye bu kadar kısaydı hayvan kadar boyuyla tabiki hızlıca yanıma ulaşmıştı.
Kolumdan beni çevirdiğinde iki kolumuda tutup."Tamam git söyle ama öncesinde sana bir şey diyeceğim.Bunu bir 45 dakika sonra falan itiraf etsen sana bir şey teklif edeceğim.Sen babamı kurtardın ya bende babama yazılım ve kodlamayla alakalı bir bölüm istediğini söyledim o seni şirkette bununla alakalı bir bölüme almak istediğini söyledi direkt üniversiteden sonra stajın üniversite değerlendirmeleri öncesi tecrübe kısmın için ayrıyetten bir staj. Babam seni o şirkette görmek istediğini söyledi eğer kabul edersen orada staja başlaman şartıyla şirket okulu arayıp işte onu disiplinle eğiteceğiz falan diyip senin daha hafif bir cezayla kurtulmanı sağlayabilir. Ama öncesinde sen bizim şirkette çalışmayı kabul eder misin? Babam söyleyecekti normalde bunu ama denk gelemediniz bir türlü."
"Sehun Kore'nin en iyi şirketlerinden birinde staj göreceğim fazla torpil gibi görünmüyor mu? Ve ben torpilden nefret ederim biliyorsun aw."
"Ben çok seviyorum çünkü. Yemin ederim sana torpil falan değil sadece bu konuda yeteneğini anlattım babama o da böyle bir şey teklif etti. Lütfen kabul et lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE HACKER (HUNRİ)
FanfictionSelam ben Yeri Hacker'ım aynı zamanda bir liseliyim 12.sınıfa gidiyorum.Okuldaki çoğu kişinin sırlarını biliyorum ama bildiğimi kimse bilmiyor.Evet bu korkunç ama eğlenceli.Bir anda hiç tanımadığım bir çocukla yolum bir şekilde kesişti diyelim:)