Hırsız|Çukur

19

Ben kendim mero fanı değilim, hata nefret ederim.. ama bu şarkısı baya güzel o yüzden sizlede paylaşmak istedimm🖤

-Aklım hâlâ akındaydı. Acaba gerçekten yanlış mi yaptim? Gerçekten onun kalbini mi kırdım? Düşünmeden edemiyordum..
Her ne olursa olsun onun kalbını bile bile kırmak benide mahvediyordu.. her bana ne yaparsa yapsın

Ben ona hâlâ deliler gibi aşığım Hemde ne aşîk..

Hava baya soğuktu ve esiyordu.. Kış günü tabi.. Ellerim üşüdüğü için cebime koydum.. Burnum yine kırmızı olmuştu. Çok seviyorum böyle soğuk kış günlerini.. Yazı asla sevmem.

Bir banka oturup, kuşların seslerini dinleyip.. o mavi güzel denize bakıyordum. Gerçekten bana huzur veriyordu.. O temiz havanın kokusunu içime çektim..

Sahi ben napicam? Işim yok artık, kira parasini ödemem lazim.. Bide şu akın meselesi. Ama en büyük sorunum yine Para'idi.. Hırsızlık mi yapiyim yine? Hayır asla yapamam.

Artık o işe son verdim, Tufan olayından sonra.. Hem benim borcumu ödedi, Hemde ben sanki ona teşekkür olarak onu öldürdüm..
Bana öyle geliyordu. Sankı ben onu öldürmüşüm gibi..

Öylede sayılır aslında. Benim yüzümden öldü.. Ben ona mesafemi koysaydım ve akını ciddiye alsaydım, hiç böyle olmayacakti.. Aklıma geldikçe deli oluyordum..

Bir iş bulmam gerek.. Hemde acillen..
Hemen ayaklandım ve Çarşiya doğru gittim. Zaten fazla uzak değildi 10 dakkika falan.. Rastgele bir Kafeye girdim..

,,Merhaba Hanimefendi, ne isterseniz?"
Diye 18-19 yaşlarında öğrenci bir çocuk geldi yanıma

,,Yok canım ben birşey almicam, ama senden bir ricada buluna bilir miyim?"

,,Ne gibi abla, elimizden ne geliyorsa."

,,Acaba beni patronunun yanına götürürmüsün tatlım?"

,,Abla hayırdır? Bir sorun mu var"

,,Hayır hayır.. sadece işçi alıyormusunuz diye sorucaktım"

,,Tamam abla götüreyim ozaman seni"

,,Sağol tatlım"

Sadece personellerin girebileyeceği bir kapıdan içeri girip merdivenlerden yukarı çıktık. Biraz dar bir yerdi ve duvarları pisti.

,,Yanlız abla.. Bizim patron biraz sinirli sert birisi, yani konuşmalarina biraz dikkat et yakar seni valla."

,,Ciddi misin?"

,,Evet yani demedi deme sonra"

,,Tamam tamam sağoll"

Genç çocuk yine aşağa indi işinin başina. Bende girmeden önce derin bir iç çektim. Inşallah dediği kadar sert bir adam değildir..

Son bir kez üstüme başıma bakıp.
3 kere kapıyı arka arkaya tıkladım.
Karşıma Mini etekli, biraz dekolteli, sarışın ben beyaz tenli bir bayan çıktı karşıma.

,,Girebilirsiniz"

Sıcak gülümsedim ve ,,Teşekkür ederim" dedim sadece. Oda baya büyüktü baya baya.. Duvar yoktu sadece Cam vardı.. Dişardan Istanbul trafığını 15 Temmuz şehtiler köprüsü, Yavuz Sultan selim köprüsü, Fatih Fatih sultan Mehmet Köprüsü gözüküyordu. Baya güzeldi.. Insan kafe zannetmezdi burasini..

Karşımda sandalyenin arka tarafini görüyordum, ve bir adam görüyordum camdan dişari bakan..

,,Ehm.. Merhaba ben Songül burda çalışmak için buraya gelmiştim.. Acaba işçi alıyormusunuz?"