Merhaba canlar..
Belki bu bölüm biraz uzun olabilir biraz sıkıcı, biraz heyecanlı olabilir. Ama sizinle çok sevdiğim bir Pera şarkisi paylaşmak istedim.Keyifle dinleyin ♡
Tufan:
,,Bana bak birdaha senin songülün yanında görmicem!!!"
ve o adamdan yine yumruk yedim.
Tanımadığım bir adam'dan, suçumu bilmeden sebepsizce dayak yiyordum bir kaç saatir.Saatlerdir yumruk yiyip,
üstüm başim kanlar içerisinde,
yüzüm gözüm morarmiş bir vaziyetteydi. Ellerim bağliydi, ayni zamanda iplerle bir sandalyenin üstünde oturuyordum zorlanmiş bir şekilde. Adam bana kap kara gözleriyle yine o soğuk bakışlarıyla bakıyordu. Nefes nefese kalmişti..
Gömleğinin bir iki düğmesini açmıştı..
Kemerini soymaya başlamişti..
Adam'dan zaten çok korkuyordum'dum daha çok korkmaya başladim. Kemeriyle üzerime geldi ve boğazimi sıkmaya başladi!!
,,Bana bak.... songülün 500 Metre bile yakınında görmicem seni.. sonun çok kötü olur!"
Adam bana bu sözleri nefessiz, biraz kısık bir ses tonla, ama bir okadar ürkütücü bir ses tonla diyordu bana. O adamdan korkmamak elde değildi..
Nefessiz kalîyordum
,,Tttttamaamm" Zar zor konuşabiliyordum.Aniden kemerle boğazimi sıkmayı bıraktı, ve hâlâ nefes nefeseydi.
Adamlarina bir göz işareti verdi o mekandan ayrıldı.Songül:
Kuş sesleriyle bir oda'da gözlerimi açtim, kafam ağrıyordu.. Cam açıktı ve o yüzden dişardaki soğukluk içeriye yansıyordu. Gece yüksek ihtimallen yağmur yağmıştı çok güzel toprak kokusu geliyordu.Toprak kokusunu içime çektim,
yataktan hiç kalkmak istemiyordum, sıcacıktı. Ama kütüphaneye gitmem lazımdı. Asla ve asla kafamin ağrısının nedeni bilmiyordum, daha doğrusu dün'ü hiç hatırlamıyordum. Sankı birşey yaşanmiş gibiydi ama aklıma gelmiyordu.Tam kalkacakken yine beni birşey yatağa itti. Kafam yatağin demirlerine çarptı ve acıdı. Içimden acıntı yüzünden bir inilti geldi. Etrafa bakınca kendi odamda olmadığımı farkettim, ve elimde bir kelepçenin yatağin demirine bağlı olduğunu gördüm.
Hemen panikledim. Nerdeydim ben?
Odada fazla işik olmadiği için, fazla birşey göremiyordum. Sabah olmasına rağmen.
,,Tufan?" diye seslendim. Tufan'da olmam için dua ediyordum içimden.
,,Birisi var mi??" diye yine seslendim ve ses gelmeyince daha çok paniklemeye başladim.,,Kalktın mi prenses?"
diye kalın ama bir okadar da çekici bir ses duydum. hemen Akın'nin sesi olduğunu farkettim. Odama girip bana o güzel gülüşünü atti.
Içim yine eridi. Onun o gülünce kısılan gözlerine gerçekten ölürdüm ölür..Her nekadar ona kırgın olsam o gülüşüne sanırım hep yenik düşücem..Gelip Yanıma yatakta tam karşımda oturdu. Ben hiç gülümseden tüm soğuk kanlılığımı korumaya çalıştım.
Bana tatlı bir okadar masum bakışlarıyla baktı. Gözlerime baktı..
,,Nasılsın?"
,,Ne?"
,,Nasılsın?"
Gerçekten şuan bunu mu soruyordu?
,,Ya beni kaçırıyorsun, buraya bağlıyorsun bide nasilsin diye mi soruyorsun sen yüzsüz yüzsüz?"
Şuan gerçekten akını parçayabilirdim. Öfkemi size anlatamazdim.
Akın bana bir kedi gibi devamli bakıyordu, hiç bir yüz hattını, mimiğini bozmadan.
,,Akın çöz beni!"
Diyip yine bu tehlikeli sessizliği bozdum.Ama o hâlen hiç bir mimiğini, yüz hatını bozmadan devamli o masum, tatlı, kedi gibi bakışlarını atıyordu.
Hafif gülümsüyordu. Ah hep galiba yenik düşücem ona.. doğru düzgün kızamıyorum bile.. Hiç birşey söylemeyip bana yine yaklaşti.Yine içime bir heyecan sarmıştı,
tenimden soğuk terler dökülüyordu.
Yaklaştıkca, yaklaşıyordu..
Nefesini hissediyordum, kalp atışlarını duyabiliyordum. Saniyeler geçtikce daha çok nefesim kesiliyordu. Kalp ritimlerim hizlaniyordu.Kokusu hele o eşsiz kokusu
Bir erkek için fazla güzel kokuyordu. Kokusunu kokladıkça daha çok kendimden geçiyordum.,,Tenin.."
,,Beni günaha davet ediyor..."
Ellerini saçıma götürdü ve tokamı saçımdan nazikçe çikartti.
Tokami kokladı ve burnunu sert bir şekilde çekti..,,Hele şu kokun.."
,,Papatyaların, güllerin kokusuna taş çıkarttır"
Bu sözlerinden sonra içime kıpırtılar geliyordu. ,,Karnımda kelebekler uçuşuyor"dedikleri buydu herhalde.
Kalp atışlarım daha çok hızlanıyordu.
Nefesim daha çok kesiliyor, dilim daha çok tutullup, tenimden daha çok soğuk terler dökülüyordu.
Içime bir ateş girmişti sankı..Akın bana yaklaşıp baş parmağıyla çenemi tuttu. Yüzüyle daha çok yaklaşti..ve islak dudaklarıyla benim dudaklarıma yapıştı. Icimdeki o kipirtilar sankı daha çok haraket ediyordu. Ilk gün ki gibi içimde bir heyecan, adranil vardı..
Ardından, omuzlarımı boynuma öpücükler kondurmaya başlattı.
Istemeden içimden bir inilti geldi.
Gözlerimi kapattıp, sadece anın tadını çıkarttmak istiyordum. Biliyorum, sonradan çok pişman olucam.. ama şuan hiç birşey umrumda değildi..
Beni yine kendisine bağlamayı başladı..Bir yanım bana ,,yapma!" diyordu.
Ama bir yanım onu deliler gibi istiyordu. Bana yaptıkları aklıma geliyordu, terk edişi, aniden gidişi. Ama bir yanım o kötü günleri bir hiçe sayıp, güzel günleri sadece hatırlatıyordu bana. Sankı hiç o kötü seyler olmamiş gibi..Engel olamıyordum kendime. Onu hâlâ deliler gibi çok seviyordum.
Ama bir yanımda'da hâlâ nefret, öfke vardı. Ortadaydım..
Napıcami gerçekten bilmiyordum.Düşlerime yine dalmişken, burda ne olduğunu unuttum. Akın hâlen boynumu öpüyordu, ve işin kötü yere gittiğini anlamaya başladım.
,,Akın yeter dur!"
Durmuyordu, hatta daha da şiddetleşiyordu,
,,Akın!!" Bir türlü durmuyor, songül konuştukca daha da sertleşiyordu.
Eli kelepçe'deydi ne itse fazla sert istemezdi, ama o yinede deniycekti.
Tek eliyle akının göğsüne doğru tüm gücüyle iti. Biraz geriye itekleyip kendine geldi.Yine nefes nefese kalmıştı.
,,Songül ben özür dilerim biran kendimde değildim"
dedi sadece.
,,Alıştım ben artık senin kendinde olmayınca bu haraketlerine''.
Mahçup bir şekilde bana baktı.
,,Hadi çöz beni."
,,Hayır"
,,Akın burda beni tutarak seni affedeceğimi mi düşünüyorsun? Öyle düşünüyorsun çabuk çık o düşünceden..",,..Hem beni terk ediceksin biranda, seni terk eden birisi için, sonra seni affetmemi bekliceksin? Çöz beni! Senin yaninda kalmak istemiyorum şuan"
Küçük bir sessizlikten sonra sonunda beni çöztü. Elimde kelepçe izi vardı ve kirmizi'idi. Akın son birkez gözlerime baktı.
,,Iyi gidebilirsin, yanımda kalmak istemiyorsan."
Sankı kırılmıştı bana, kalbini kırmış gibi bir his verdi bana. Birşey demeden o odadan,evden çıktım ve kütüphaneye gittim.
•18:59
,,Iyi günler hanimmefendi ve beyefendi" diyip herhalde bugünlük son müşteriye'de uğurladım.
1 saat sonra iş biticekti ve saat 21:00'da Pera konserine gidicektik Tufanla. Yani sanirim.
Sabahtan beri Tufan'dan hiç bir mesaj alamiyorum. Sanki yer yarıldı içine Girdi çocuk.Akın bu işte senin parmağin olursa ben sana öyle bir gösteririm ki!
Içimden bir ses bana akının bu işte bir parmaği olduğunu söylüyordu.
Yani adam bana dokunan bir adami vahşiçe öldürdü, benim yakın arkadaşıma neler yapar.Emirkan yine emirkan aklıma geldi.
Benim yüzümden gitti boşu boşuna öbür dünyaya. O yerde kanlar içerde kafasi kesik bir şekilde yatığı o iğrenç manzara aklıma geliyordu.Her seferinde çok kötü oluyordum,
Tamam ölü adam gördüm.
Ama böyle birşey asla görmedim hayatta. Ya bir insan bir insana sırf kıskançlık için böyle birşeyi nasıl yapabilir? Ya nasıl bir psikopat bu akın?Cam'dan bakınca yüzü gözü dağılmış bir adam gördüm karşimda..
---------------
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız|Çukur
AkcjaTarifini sorsalar.. ,,Her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsin ölüyor muşum gibi..."