CİNAYET

116 3 0
                                    

Bu akşam bir tuhafdı sanki içimden bir his bir şeyler olacağını söylüyordu. Dedem ablamı Doktor Oğuza verceğini söylüyordu bunun için ortalık durulmuş ve artık kavgalar olmuyordu. Babamlar dedemlerin yanına tarlada çalışmak için gitmişlerdi. Biz de evde kalmıştık çünkü bizim okullarımız vardı. Biraz da biz köy hayatına alışık olamadığımız için de olabilirdi. Akşam yemeğini yemiştik. Ablam sofrayı topladı ve mısır patlattı. Televizyon izliyoduk ve mısır yiyiyorduk. Sanki hayatımın en mutlu günümü yaşıyordum. Yani benim için mutluluk kavgasız ve sessiz bir hayattı. Hayatı kavgalar içinde geçen bir çocuktan ne beklersin ki. Aniden bir zilin çalması ile irkilmiştik. Ben de kendi kendime soruyorum hayatımın bir parçası haline gelmiş acılar nerede diye. Hepimiz birbirimize bakıyorduk.

Eminim hepimiz aynı şeyi düşünüyorduk:

Kesin kötü bir haber geldi.

Belkide böyle düşünmemizin sebebi hayatımızda zil ve telefon seslerin kötü bir haber getirdiği kâânatine vardığımız da olabilirdi. Zil sanki özel yapıyormuş gibi acıklı acıklı çalıyordu. Aramızdaki bakışmalar kesildi ve ablam kapıya doğru yöneldi. Kapıyı açtı. Bizde onu takip ederek kapıya doğru yöneldik. Hepimiz birden şaşırmıştık çünkü kapıda dayım vardı. Acaba gecenin bu saatin de neden burdaydı ve geleceğinden bizi neden haberdar etmemişti? Biz bunları düşünürken hafiften korkulu ve esrarlı sesi ile düşüncelerimizi bölerek:

-Hadi! Köye gidiyoruz. Sadece çocukların montunu alsanız yeter.

Ablam titreyen sesi ile:

-Neden? Ne oldu ya?

-Hiç bir şey sormayın. Yolda her şeyi anlatacığım

Ablam bir robot gibi denilenleri yapıyor bir yandanda ağlıyordu.

Niçin ve neden ağladığını o da bilmiyordu ama tahmin edebiliyordu. Eminim tahmin ettiğim gibi bu da dedemin planın bir parçasıdır. Hemen aşağı indik. Amcamın arabası ile gelmişlerdi. Diğer iki dayım ve amcam arabadaydı. Arbaya hızlıca bindik ve yola koyulduk.Aslı ablam Yasemin ablama acıklı gözlerle bakarak ve çok sakince,sanki normal bir şey olmuş gibi dayıma şöyle dedi:
-Ne oldu? Neden köye gidiyoruz?
-Oğuzu,Kerim öldürdü. Polisler sizi gelip sorguya çekerde ağızınızdan bir şey kaçırırsınız diye köye götürüyoruz.
Yasemin ablam sinir krizi geçiriyordu.
Saçlarını yoluyordu. Dayım onu tokatlıyor ve bir yandanda şöyle diyordu:
- Yasemin sakin ol kızım. Kendine gel.
Tam o sırada diğer dayım heycanlı bir şekli de şöyle dedi:
-Arakamızda biri bizi takip ediyor.
Kendi kendime bir bu eksikti dedim. Sanki filmdi yaşadıklarım. Kim takip ediyordu ki bizi? Yoksa polis miydi?

DÖKÜLEN YAPRAKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin