Sanki köy bize sitem eder gibi sesizliğe boğulmuştu.
Bu gece biri daha şu yalan dünyaya gözlerini kapatmıştı ama ölümü sesiz olmamıştı. O bu hayata gözlerini kapatmış fakat bir çok kişinin de hayatını değiştirmişdi.
Dışarıda ki sesizliği bıçak gibi kesen bir ses gelmişti. Ses kalın ve gürültülüydü. Diğerlerinin uyumuş olduğunu farkettim ve onların üzerine basmamaya dikkat ederek ve elimden geldiği kadar sesiz bir şekil de küçük tahta camın önüne geçtim. Minik gözlerimi dışarıya diktim. Bir ışık gördüm anlaşılan bir arabaydı. Daha sonra onların arkasında üç ışık daha belirginleşti. Anlaşılan dört arabaydı ve gürültüyü çıkaran da bunlardı. Bu kadar sesi ancak askeriye arabası çıkarabilirdi. Arabalar evimizin önünde durdu ve en öndeki arabının bir arkasındaki arabadan uzun boylu ünüformalı iki asker indi. Tam düşündüğüm gibi bunlar askeriye arabasıydı. Arabadan inen askerlerin arkasından onlara göre kısa biri daha indi. Büyük bir ihtimalle komutanlarıydı. Diğer arabalardan da askerler inmeye başlamıştı. Arabadan inen askerler evin etrafını sarmaya başladılar. O sırada bizim evde kıpırdamalar yaşanmaya başlandı. Askerlerden biri bizim eski demir kapıya vurmaya başladı. Bir anda kapının menteşelerınden gelen cırtlak ve kulağı rahatsız eden bir ses ile kapı açıldı. Dayımlar,annem, babam ve diğerleri yani bizim dışımızda herkes aşağıdaydı. Dedem komutana bakarak cesaretli ama hafiften ürkek sesi ve tabi bozuk Türkçesi ile:
-Buyurun gomutan beg. Hayırdır inşallah. Akşam akşam ne olmuş?
-Satretin Bey, cinayet suçlamasından dolayı evinizi aramamız lazım. Bir de siz ve oğullarınız Kemal ve Cahit Uçar'ın bizimle gelmesi lazım.
-Gomutan beg senin agzın neler söylüyor.
-Lütfen,karşı çıkmayın! Hadi çocuklar evi aramaya başlayın.
Yanın da ki uzun boylu iki askere bakarak:
-Sizde Satretin Bey ve oğullarını arabaya alın.
Komutan cümlesini bitirir bitirmez askerler söylediklerini yapmaya başladılar. Askerler evin içine girmeye başladılar. Ben göremiyordum ama eminim evin her tarafı dağıtacaklardı çünkü daha sonra onlar toplamıyacaklardı. Bir de bunu zevk alıyor gibi yapıyorlardı sanki. Bunları düşünürken aniden kafamda şimşekler çaktı ve hatırladım ki ben yatakta değildim. Hızlı bir şekilde yatağa doğru yöneldim. Yatağa giderken birinin koluna basmıştım ama kimin koluna bastığımı bilmiyordum. Hemen yatağa uzandım ve gözllerimi kapatım. Odanın kapısı açıldı ve hemen kapandı. Büyük ihtimal ile gelen asker bizi görünce insafa geldi ve uyanmayalım diyerek odayı aramadı. Peki şimdi ne olacaktı?
Dedem ve dayımlar geri gelecek miydi? Bütün gece uyuyamadım olanları ve bu soruların cevabını bulmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖKÜLEN YAPRAKLAR
Misteri / ThrillerArkadaşlar ilk olarak size bu kitabın konusunu açıklayayım. Bu kitabda Yasemin,Doktor Oğuzu çok seviyor ama ailesi buna karşı çıkıyor. Ailesinin karşı çıkma sebebi ise Ayşegül ile Oğuz arasında ki yaş farkı ve Oğuz'un uyşturucu gibi kötü işler ile u...