Yine lanet olası saatim avazı çıktığı kadar bağırıyordu.Yani yine sabah olmuştu. Offf!!! Sıkıldım artık her sabah buram buram küf kokan odamda uyanıp,üstümü giyinip okula gitmekten. Bir de üstü siyah altı gri okul kıyafeti yokmu onu giymek baş belası.Yine de kendimi mutlu edecek ufak şeyler buluyordum.Bu günde onlardan biri vardı. Yani akşam öğretmenimin verdiği ödevimi yapmanın mutluluğu ile yataktan kalkıyordum.Ödev yapmak pek alışkanlığım değildir de.Açıkçası bunuda niye yaptığımı bilmiyordum.Ben dersleri dinleyen sınava çalışmak veya ödev yapmak alışkanlığı olmayan biriyim. Yine basit fazla zengin olmayan kahvaltımı yaptım ve okula gitmek için arabaya bindim. Aslında her zaman okula yürüyerek giderdim ama bu gün yaptığım maket ödevi okula götürmek zor olduğu için babamı akşam zor bela ikna ettim ve beni okula bırakacaktı. Babam biraz pintididirde. Arabaya bindim ve acaba hoca ödevime ne diyecek diye düşünürken okula geldiğimizi fark etmedim. Babamın kalın sesi ile irkildim.
-Okula geldik arabadan inmeyi düşünüyor musun?
-Tamam iniyorum.
Dedim ve okulun bahçesine girdim fakat babamın neden bu kadar gergin olduğunu bir türlü anlayamadım. Daha sonra akşam evdeki tartışmalar ve kavgaları hatırladım. O akşam belki de bir insanın en son görmek isteyeceği şeyleri görmüştü küçük kahverengi gözlerim. Ablamın üzerinde sopa kıran bir baba ve yapmaması için bağıran bir anne. Şaşırmıştım kendime bunu nasıl unuturum diyerek. Tam bu sırada arkadaşım Nihat yanıma koşarak geldi.
-Günaydın!
Dedikten sonra elimdekini işaret ederek:
-Ödevin güzel olmuş.
Dedi ve ben sanki dünyası yıkılmış ve ömrünün son anlarını yaşan biri gibi cevap verdim.
-Teşekür ederim.
-Neyin var senin?
-Hiiiiiiç! Biraz yorgunum ondandır.
-Bana yalan söyleme. Bir şeyler var sende söyle.
-Yok bir şey.
-Tamam sen bilirsin.
Dedi fakat bana inanmadığı yüzünden okunuyordu. Daha sonra zil kulağı çınlatan sesi ile çaldı ve derse girdik. Dersde bir yerler dalıp gitmem ve derse katılan birinin bu gün derse katılmaması öğretmenimin dikkatini çekmiş olmalı ki bana bir anne edasıyla:
-Cüneyt sana ne oldu bu gün? Bir sorun mu var?
-Yok öğretmenim bu gün biraz yorgun ve uykusuzum.
Dedim ama yüzümden yalan söylediğim anlaşılıyodu. Evde nedenini bilmediğim kavgalar vucudumu resmen çökertmişti. Bu bana çok ilginç geliyordu bir insan üzerinde sopa kıralacak kadar ne büyük suç işler.Acaba ablam ne yapmıştı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖKÜLEN YAPRAKLAR
Mysterie / ThrillerArkadaşlar ilk olarak size bu kitabın konusunu açıklayayım. Bu kitabda Yasemin,Doktor Oğuzu çok seviyor ama ailesi buna karşı çıkıyor. Ailesinin karşı çıkma sebebi ise Ayşegül ile Oğuz arasında ki yaş farkı ve Oğuz'un uyşturucu gibi kötü işler ile u...
