Yarım saat sonra havaalanındaydık .
İçimi tarifi imkansız bir kuşku ve korku kaplamıştı. Neden böyle oluyor bilmiyorum . sonuçta ben bi askerim ve daha önce hiçbir şey için böyle korkmamıştım. O kızda beni kendine çeken bi taraf vardı bu neydi bilmiyorum ama onu bulmadan bu sorumu cevaplayabileceğimi de sanmıyorum . kim bilirbelki tanıdıkça severim o ukala şeyi...
..................................
Uçağa bindiğimizden beri semih kıpırdanıp duruyordu .
uçaklardan hiç hoşlanmazdı.
benim de sevdiğim pek söylenemez ama yinede bi kaç saat idare edebilirdim .
zaten yolculuk kısa sürsün diye uçağa binmeden önce uyku hapı içmiştim gözlerim ağırlaşmaya başladığında uçak daha yeni hareket ediyordu.
MAYA'NIN AĞZINDAN...
Yine başlamıştım işte oradan oraya savrulmaya ve birilerinin peşine düşmeye .. biliyorum herkes benim gizemli biri olduğumu düşünebilir ama ben apaçık ortadayım herkesin gözü önündeyim ama kimse beni görmüyor.
DORUĞUN AĞZINDAN...
birinin beni dürtüklemesiyle uyandım
"oğlum kalk hadi geldik" yiğitti bu
Hafifçe gözlerimi araladım uçakta bizden başka kimse kalmamıştı. Koltuğumda doğrulup hafifçe esnedim sonra da çantamı alıp aşağıya indik bizde . semihin yüzü sapsarıydı
"noldu ya buna "
"sorma abi sen uyurken bu fenalaştı midesi falan bunaldı tüm yolculuk boyunca wc den çıkmadı bende onla uğraştım ."
"kötü olmuş bi çorba içirelim şuna çok kötü gözüküyor rengi atmış"
Ozanda beni onayladı. Sonra gidip çorba içtik semihte kendine gelmişti baya
"valla bi daha tövbe binmem o uçağa söyleyeyim sınırı yürüyerek geçerim daha iyi bu ne anasını satıyım ölüyordum ya "
Hepimiz gülmeye başladı. Küçük bi eğlencenin ardından kalacağımız pansiyona gidip yerleştik benim oda arkadaşım aliydi diğer üçü de yanda ki odada kalacaklardı.
Çantamın içinden haritaları çıkarırken ali tedirgin bi şekilde bana döndü ne söyleyecek diye beklerken büyük bi patlama oldu hemen silahlarımıza sarıldık çocuklarda bizim odaya gelmişlerdi bile camdan hafifçe baktım ileride görünen meydanda bi patlama olmuştu.
Ne olduğunu anlama için meydana gittik sivilmiş gibi kimse yaralanmamıştı sadece dikkat çekmek adına yapılmış bi düzenekti anlaşılan tam döneceğimiz sırada küçük bir kız çocuğu geldi yanıma elime bir küçükçe kağıt tutuşturup ortadan kayboldu.
Bizimkilerde meraklanmıştı benim gibi ama kağıdı ulu orta açamazdım belli ki örgüt militanlarının bize hoş geldiniz mesajı vardı içinde çocukları da peşime takıp yeniden odaya döndüm
Herkesi içeri girince açtım kağıdı . 'cehennemime hoş geldin binbaşı .umarım karşılaşırız hayalet' yazıyordu notu önce içimden ardından da dışımdan okudum
"kim bu hayalet doruk"
"bende bilmiyorum örgütün işidir dedim ama değil gibi araştıralım bakalım kimmiş bu hayalet ve bizden ne istiyormuş"
Herkes harıl harıl çalışıyordu biz çıkarken ozan ve yiğit haritaları inceleyerek planı gözden geçiriyor semihte kaçış planıyla ilgili pürüzleri ortadan kaldırmak için çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK MEVSÏM
Teen Fictionbaşını sonunu bilmediğim bir bilinmezliğe doğru koşuyorum. peşimde sadece geçmişin acı hatıraları ve sevdiğim adamın ihanetiyle koşuyorum. Ne yaparsam yapıyım güçlü olamıyorum Allah kahretsin ki o benim en zayıf noktam .. bi çok kez intihar etmeyi d...