3 YIL ÖNCE..
"...Nerde usul usul yanan bir mum görsem ; ağlayasım gelir..mumlar ayna gibidir, bana çaresizliğimi hatırlatır. bazen derim ki kendi kendime ulan maya öyle yavaş yavaş yanacağına birden alev alsan ya belki o zaman biri dönüp bakar sana.. ama olmuyor işte cesaret edemiyorum. belki bir gün diyorum bir gün o seni bulur ."
Bu melankoliden sıyrılamayacak gibiydim ama yine de bi gayretle doğruldum uyuya kaldığım kanepeden .
saat daha sabahın beşiydi silkelenmek için kendimi dışarı attım.
bi kaç kilometre koşmak her zaman iyi gelmiştir .
evimin bulunduğu caddeden sahile indim
daha güneş yeni doğmaya başlamıştı
müthiş bir huzur doldu içime sanki yeniden yeşermiş bi papatya gibi hissettim kendimi. kulaklıklarımı takıp 'eylül akşamı' şarkısını dinleyerek huzurla koştum .
biraz sonra yavaşlamıştım . güneşte giderek yükseliyordu. denizde martıların dans edişini gülümseyerek izlerken bi köpek üstüme atladı önce afallasamda sonra o sevimli şeyi sevmeye başladım .
etrafa bakındım sahibi ortalıkta yoktu.
"sen ne kadar da sevimli bi şeysin öyle sahibin nerde bakıyım. yoksa evden mi kaçtın "
masum masum yüzüme bakıyodu kıyamadım bende bırakmaya alıp eve getirdim .
ilk iş kayıp ilanlarına göz attım internetten ama benim bulduğum tatlı şeyle ilgili hiç bir bilgi kırıntısı yoktu bende aramaktan vazgeçtim . normalde evde tv izleyerek yada kitap okuyarak geçirdiğim zamanı o gün onunla geçirmiştim
ve hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım .
tüm haftam küçük Köpekle geçti sahibini arama çabalarıma hiç bir cevap alamadım bende artık onu fazlasıyla sahiplenmiştim.
"sana bi ad koymamız lazım ama .. hmm ne olsun bakalım senin adın şurup evet evet şurup olsun beni melankoliden kurtaran şurup"
£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤£¤
"şurup oğlum nerdesin hadi yürüyüşe çıkıcaz"
ben ona seslenmemi bitirir bitirmez yanıma gelmişti bende tasmasını takıp dışarı çıkardım . Onu ilk bulduğum sahilde yürüyorduk .
bi anda tasması elimden boşaldı ne olduğunu anlayamadan şurup koşup birinin üstüne atlamıştı tıpkı bana yaptığı gibi
adamı yalamaya başlamıştı.
hızla yanlarına gittim
tam adamdan özür diliycektim ki söylediklerine şahit oldum
"oğlum nerdeydin sen bakıyım " ne söylediğini ram anlayamasamda
"pardon ben çok özür dilerim bi anda oldu"
benim böyle kısık sesle söylediklerime adam tek bir tepki bile vermeyerek şurupla oynamaya devam etti
sıkılmıştım artık bu sessizlikten şuruba doğru bi hamle yapmıştım ki
"napıyorsun sen" sesi oldulça yüksekti
"ne demek napıyorsun köpeğimi alıyorum"
"o senin köpeğin değil. benim köpeğim bi hafta önce evden kaçmıştı"
adamın söylediklerini tekrar işitince beynimden vurulmuşa döndüm . biraz önce söylediklerini şimdi anlamıştım şurup onun köpeğiydi ve evden kaçmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK MEVSÏM
Teen Fictionbaşını sonunu bilmediğim bir bilinmezliğe doğru koşuyorum. peşimde sadece geçmişin acı hatıraları ve sevdiğim adamın ihanetiyle koşuyorum. Ne yaparsam yapıyım güçlü olamıyorum Allah kahretsin ki o benim en zayıf noktam .. bi çok kez intihar etmeyi d...