Daycare || Seongjoong

𖧧 ִֶָ ࣪𖦹

Min Ji Seonghwa'nın kollarında uykuya daldı. Hongjoong, Seonghwa ve Min Ji'nin ne kadar sevimli olduğuna bakarken tüm zaman boyunca gülümsüyordu.

Hongjoong, Min Ji'nin annesinin veya Seonghwa'nın eski ortağının bu ikisini nasıl terk ettiğini deşifre edemedi. Seonghwa ve Min Ji, Hongjoong'un tanıştığı değerli insanlardandı.

"Onun için üzgünüm. O kadar yorgun olmalı ki kollarımda uyuya kaldı." Hongjoong hafif bir gülümsemeyle Seonghwa'ya başını salladı.

"Her neyse Bay Park, fatura için edişelenmeyin çünkü ben ödeyeceğim. Min Ji'yi buraya kadar getirdim, bu yüzden faturayı ödeyebilirim." Hongjoong gülümsedi ve Seonghwayla tartışmadan faturayı garsondan aldı.

"Gidelim mi?" Hongjoong sordu. Seonghwa ona bir kez daha teşekkür etti, kendisinin ve kızının çantasınu almaya çalıştı ancak başarısız oldu. Hongjoong kıkırdadı ve Seonghwa'ya doğru gitti. "İzin ver." Hongjoong çantaları aldı ve restoranttan çıktılar.

Sonrasında Seonghwa bir taksi bekliyor gibiydi, Hongjoong omzuna dokundu. "Seonghwa, bu bölgeden geçecek taksi olmadığı için ikinizi de eve ben götüreceğim."

"Ah, sorun değil. Bunu yapmana gerek yok." Seonghwa, Hongjoong'un teklifini reddetmeye çalıştı ama Hongjoong başını salladı. "Burası ikiniz için tehlikeli olabilir, buraları iyi bilirim."

Seonghwa tekrar reddetmeyi denedi ama Hongjoong çantalarla oradan uzaklaşmaya başlayınca Seonghwa da peşinden geldi.

Seonghwa, Hongjoong'un arabaya binip motoru çalıştırdığını görünce iç çekti.

Araba kısa süre sonra hareket etti ve Seonghwa'nın önünde durdu. Hongjoong arabanın camını aşağıya indirerek baktı. "Atla, Min Ji yi daha rahat olması için arkaya yatırabilirsin."

Seonghwa başını salladı ve Hongjoong'un dediğini yaptı. Seonghwa, Min Ji'yi yerleştirdiğinde hemen Hongjoong'un yanındaki koltuğa oturdu. Hatta Seonghwa kapıyı açtığında Hongjoong'u biraz şaşırttı. Hongjoong gerçekten Seonghwa'yı kızının yanına oturacağını düşündü.

"Tamam hadi gidelim." Seonghwa emniyet kemerini taktıktan sonra yola koyuldular. Bütün yolculuk sanki perili bir eve gidiyormuş gibi sessizdi. Sadece Seonghwa Hongjoong'a yönü söylediği zaman birbirleriyle konuşuyolardı.

Çok garipti ve neredeyse hiç göz teması yoktu. Sonunda Jongho'nun apartman kompleksinin önüne geldiler. Hongjoong, Min Ji'nin tekrar Jongho'nun kollarında olduğunu görünce çantaları aldı ve Jongho'nun peşinden gitti.

Girdiklerinde binanın içi zaten karanlıktı. Kimseye fark etmeyeceği bir şey yaptıklarında bile karanlık. Asansörde tamamen sessizzlerdi, Min Ji biraz hareket eder ve sonra tekrar uyurdu.

Seonghwa'nın kapısının önünde geldiklerinde, ani bir gariplik oldu ve Hongjoong elindeki çantaları dikkatlice yere koydu. "Burada, kapıyı açarken Min Ji'yi alayım." Seonghwa, Min Ji'yi uyandırmadan, dikkatlice Hongjoong'a verdi.

Uzaktan bakıldığında, evli ve çocuklu bir çift gibi görünürlerdi. Biri için sevimli gözükürlerdi, ama berbat toplum henüz bunu konuşmaya hazır değil.

Kapıyı açtıktan sonra Seonghwa, Min Ji'yi tekrar kucağına aldı ve evlerine girdi. "Bay Kim, çantaları oturma odasına bırakabilirsiniz." Seonghwa dedi ve Hongjoong çantaları kanepeye bıraktı.

Seonghwa, Min Ji'nin odasına girdi ve Min Ji'yi yatağına yatırdı. Dışarı çıktı ve Hongjoong'a döndü. "Bir kez daha teşekkür ederim." Seonghwa dedi ve Hongjoong'a eğildi. "Sorun değil, rica ederim. Ben gideyim."

"Ah size eşlik etmeme izin verin." Hongjoong hemen başını salladı ve teklifi reddetti. "Endişelenme, Min Ji burada güvende. En azından bu günden sonra senin için bunu yapmama izin ver. Min Ji'yi izlemenin zor olduğunu biliyorum, bu yüzden sana gerçekten minnettarım."

Sonunda, ikisi de asansörün içinde aşağı inmeye başladı. Binayı terk ettiklerinde o tuhaf atmosfer geri geldi. "İyi geceler Bay Park."

Seonghwa başını salladı ve arabanın hareketini izledi. Arabanın kalktığını gördüğünde gülümsedi. "Yolda dikkatlı olun, size de iyi geceler."

OFF YAZARKEN ÇILDIRIYORUM Bİ BİLSENİZ SŞDLSÖDŞAÖÖSLSDKDLDL HER NEYSE KISA OLDU BİRAZ kb
Bu arada fic biraz sıkıcı sanki ;-;