10 yıl sonra...
"Aden, Baran buraya gelin!"
"Güzelim karışma çocuklara."
"Batu ne demek karışma ya," diye söylenerek seslice ofladım. "Bir yerlerini kıracaklar."
"Bir şey olmaz Arya."
Batu'ya ters bir bakış atıp çocukların peşinden koşmaya başladım. Çok hareketlilerdi ve bu beni fazlası ile yoruyordu.
"İkiniz de hemen buraya geliyorsunuz, ya da gelmeyin nasıl olsa akşam çikolata yok." Aniden durmaları ile gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Çocuklarım resmen çikolatayı benden daha çok seviyordu. Yanıma ilk gelen gözünü zorla doldurmuş olan Aden'di.
"Ama anne."
"Ama falan yok küçük hanım çikolata yok dediysem yok." Benden umudunu kesip Batu'ya döndü. Aa-ah hanım efendi şimdi de babasının kızını oynuyordu.
"Ama baba ben çikolata istiyorum." Baran Aden'e göz devirerek kucağıma geldi. "Gene mi bu numara ikiz, eskidi sanki?"
Canım oğlum seni çok sevdiğimi söylemiş miydim?
"Ya ben numara yapmıyorum!" Diye benim kızım olduğunu belli edercesine cırladı. "Yapıyor muyum baba?"
Batu ise gülerek bize baktı.
"Siz birlik olup neden prensesimin üstüne geliyorsunuz? Ayrıca benim prensesim numara yapmıyor." Ardından biricik kızına sarıldı. Bu kızı hep Batu şımartıyordu işte! Gözüm kucağımda, babasına kıskanç bakışlar atan oğluma kaydı.
"Aman iyi be, biz de oğlum ile tatlı yapmaya gidiyoruz. Değil mi oğlum?"
"Evet! Ama bu cadı gelemsin anne," diyerek parmağıyla Aden'i gösterdi. "Biz yaparken hepsini yer." İçimden kahkaha atarak gülmek gelse de şimdi birde Aden'in tribi ile uğraşamazdım.
"Ya ben çok yemiyorum bir kere." Diye sitem ettikten sonra babasına sarıldı. "Çok mu yiyorum baba?" Bazen beni sevmediğini düşünüyordum.
"Hayır bir tanem, olur mu hiç öyle şey?"
Sesli bir nefes verip, "Sevgili eşim ve beni sevmeyen kızım; bir saat içinde Nil, Doruk ve Aren gelecek hazırlanın," dedikten sonra oğlumla beraber yerimden kalktım.
"Anne ben seni seviyorum ki," diyerek bacağıma sarılan Aden'e baktım. "Gerçekten!" Baran'ı kucağımdan indirip boylarımız eşitlenene kadar eğildim.
"Hımm, inansam mı küçük hanım?"
"İnaaan," diye mızmızlandıktan sonra yanağıma bir öpücük bıraktı.
"İyi bakalım, öyle olsun küçük hanım, inandım." Bende onun yanağından öpüp ayağa kalktım.
"Hadi herkes hazırlansın, oyalanmayın." Batu oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi.
"Sanki gelmedikleri yer güzelim sakin ol."
Bu adamın rahatlığı beni bir gün beni öldürecekti!
***
Bahçeden gelen sesler ile kapıya doğru ilerledim. Kapyı açtığımda ise zile basmak üzere havaya kalkmış bir el ile karşılaşmayı beklemiyordum. Doruk elini indirirken sırıtarak konuşmaya başladı.
"Bizi kapıda mı bekliyorsun Aryacığım?" Doruk yine aynı Doruk'tu, o cıvıklığından asla bir şey kaybetmemişti ama bende hala eski Arya'ydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi'aşk | Yarı Texting
Teen FictionBilmeyen Numara: Yüzsüz olduğumu düşüne bilirsin. Bilmeyen Numara: Belkide gurursuz ama ben bunalardan hiç biri değilim. Bilmeyen Numara: Ben sadece seni seven bir kızım. Not: Seneler önce yazdığım anı olarak kalmasını istediğim bir kitaptır. Olayl...