Derin

3. Bölüm; Köşebaşı

Mesajları okurken şaşkınlık içerisinde üşüdüğümü hissetmeyip bir kaç dakika durduğumu hissettim. Üzerime havlumu alıp odama doğru koşar adımlarla girdim. Ne hissettiğimi düşünmeden onu engelledim. Bu engel sadece telefon üzerinden oldu içimde ki heyecanı ve merakı engelleyemedim. Üzerimi değiştirmek için dolabıma doğru ilerlerken tebessüm ediyordum hiç bir sebep yokken.
....
Bir kaç saat geçtikten sonra elime kitabımı alıp uzunca okumaya başladım satırlarda gözlerimi gezdirirken gözlerimin yavaşça kapandığını hissettim ve hiçbir şey düşünmeyerek yatağıma geçip uyumayı diledim bunu başarmıştım. Başardığımı sabah gözlerimi açıp etrafı izlerken farkettim yatağımın güzel tarafından kalkmak her zaman bir nevi işkence gibiydi bugün beni nasıl danışanlarım bekliyordu bilmiyordum bunun heyecan ve mutluluğuyla evimden dışarı çıktım.
Kliniğe varmadan önce bir manav çarptı gözüme en sevdiğim meyve olan çilekten 2 kilo alarak hızlı adımlarla kliniğime girdim. Randevu defterimi elime alarak odama kimin gireceğini merakla görmek istiyordum.

Arife Yücedağ
Kendimi daha toparlamadan kapımın çaldığını farkederek kendimi düzelttim içeriye uzun boylu sarı saçlı çok güzel bir kadın girdi..
+ Merhaba, Hoşgeldiniz Arife Hanım. Buyrun şöyle alayım sizi.
- Hoşbuldum Derin Hanım, şuraya doğru otursam uygun olur mu?
+ Tabi nerede nasıl rahat edecekseniz öyle yapın. Nasılsınız?
- İyiyim siz Nasılsınız?
+ Bende iyiyim Teşekkür ederim, bugün neden buradasınız heyecanla anlatıcaklarınızı dinlemek istiyorum.
- Biraz heyecanlıyım ben kendimi çok ifade eden biri değilim Derin Hanım, umarım beni anlarsınız. Ben bir yere girdiğim zaman çok kasılıyorum çok tedirgin oluyorum utanıyorum bunu yenemedim hiçbir zaman ve çok zorlanıyorum. Buraya bile gelemedim eşim beni zorladı şu an sizinle burda böyle konuşuyor olmam bile bana ilginç geldi.
+ Sizi anlıyorum Arife Hanım, sanırım siz özgüven problemi yaşıyorsunuz. Özgüven önemli bir kişilik özelliğidir, insanın en önemli dayanağı kendisidir. Kendi olan insanın kendine sevgi, saygı ve güveni de yüksek olur. Bunu ilk önce kendinize güvenerek başlayabilirsiniz. Zihninizde sürekli kendinizi 'başaramazsın' 'yapamazsın' diye etkilerseniz bunu hiç bir zaman yenemezsiniz. Söylediğiniz her negatif sözcükle zihniniz özdeleşir ve bunu hak ettiğinizi düşürsünüz. Güçlü ve başarılı yönlerinizi bir not defterinize yazıp bunu yanınızda taşıyın ve devamlı okuyun. Meditasyon ve düzenli egzersizler yapın. İnsanlarla iletişimde olun ve elinizden geldiğince yardımcı olun. Size kötü hissettiren kötü gelen kişi ve yerlerden uzak durun, kendinizi istediğiniz şekilde ifade edin ve hayır demekten korkmayın. 
Başarabileceğinizi düşünüyorum lütfen dediklerimi uygulayın değişimi fark ediceksiniz.
- Dediklerinizi uygulayacağım Derin Hanım çok teşekkür ederim bir daha ne zaman gelmemi istersiniz.
+ Randevunuzu danışmanda ki arkadaşlar oluşturacak sizi haftaya tekrar görmek istiyorum Arife Hanım.
- Tamam Derin Hanım siz bana güç verdiniz umarım faydası olucak.
+ Size güveniyorum, iyi günler kendinize çok dikkat edin, ve kendi değerinizi unutmayın.
- Siz de kendinize iyi bakın, görüşmek üzere.

Odadan çıkarken biraz daha çocuksu bir mutluluk ile çıktığını hissettim, düşüncelerim uzakta kalmış gibiydi Kuzgun aklıma geldi o fırsatta. Neden böyle bir durumla karşı karşıya kaldım bilmiyorum, artık zihnimi daha şeffaf ve açık bir şekilde düşüncelerimle dans etmesine izin verdim. Gün boyu yorgunlukla evimin yolunu tutarken birden kapımın önünde beliren çiçeklerle karşılaştım hemde en sevdiğim papatyalar ile, bana değil diye düşünürken kapımın önünde apaçık oluşundan dayanamayıp notuna doğru yeltendim.
Gözlerinin gördüğü her şey olmayı dilerdim.
Kuzgun Doğan

Notu gülümseyerek montumun cebine sıkıştırıp çiçekleri kucaklayarak evime girdim. Bunu neden yapıyordu bilmiyordum, halbuki kliniğe bana danışan olarak gelmeden de yapabilirdi. Neden bana ilgisi arttı ya da neden bunca yıl sonra aklına geldim beni takip mi ediyordu? Ufakken bana karşı hiç ilgisi yoktu ilkokulda sıra arkadaşı olan Gizem ile konuşuyordu hep. Beni görmüyordu, bende görmesi için hiç bir şey yapmıyordum. Çünkü sevgi için görmek sadece gözlerle değil, hatta daha çok akılla, duyguyla, kalple yapılan bir şeydi.
Bu gece daha bir neşeli uyuyabileceğimi anladım daha önce hiç böyle içimde kıpırtılar oluşmamıştı bunları düşünürken gözlerimi karanlığa bıraktım..

Sabah gözlerimi aralarken odamın penceresinden kar tanelerinin hızlıca eriyip yok olduğunu gözetlerken büyük bir hışımla yatağımdan fırlayıp güzel bir müzik açıp dans ederek kahvaltı hazırlamaya başladım, nedenini pek çözemediğim iştahım bugün çok net bir şekilde artmıştı. Klinikte randevularım yoktu bugünü kendime ayıracaktım ama herhangi bir planım da yoktu. Telefonumu elime alıp üniversiteden arkadaşım olan Zeynep'i aramaya koyuldum..
Bir kaç saniye çaldıktan sonra;
+ Zeynep! canım nasılsın?
- İyiyim Derinciğim sen nasılsın?
+ Gayet iyiyim, bugün bir planın yoksa görüşelim özleştik biliyorsun.
- Olur kuzum, o zaman haberleşiriz tekrardan 1 saat'e.
+ Tamam Zeynep'im.

Zeynep ile konuşmamı bitirdikten sonra dolabıma doğru sakin adımlarla ilerleyerek beyaz boğazlı kazağımı üzerime geçirip, siyah dar bilekten pantolonumu giyerek makyajımı da tamamlayıp evden çıktım. Bugün arabamı kullanmak istemiyordum yürüyerek derin nefesler alarak yürümek hep bana daha iyi geldiği için onu yaptım. Bir süre yürüdükten sonra telefonum çaldı arayan Zeynep idi..

- Canım ben geldim her zaman ki yerimizdeyim.
+ Bende yaklaştım Zeynep geliyorum hemen.
Adımlarımı daha hızlılaştırdıktan sonra gözlerim Zeynep'i yakaladı onu gördükten sonra büyük çoşkuyla kucakladım..
+ Ya çok özlemişim seni kızım!
- Bende özlemişim Derin'im, gel oturalım şöyle.. Nasılsın neler yapıyorsun ne var ne yok?
+ Aynı kuzum bildiğin gibi iş yoğunluğu, vakit bulamıyorum pek bugün de keyfim yerindeydi kendimi biraz dışarıya atmalıyım diye düşündüm sonra seni aradım işte.
- Çok iyi düşünmüşsün, anlamıştım zaten gözlerin parlıyordu uzaktan çıkar bakalım ağzında ki baklayı..
+ Ayy Zeynep çok şaşkınım inan ne hissettiğim konusunda pek fikrim yok, Kuzgun geldi bana.
- Kuzgun mu o da kim?
+ Anlatmıştım ya üniversite zamanında çocukluk aşkım diye..
- Aaa Evet! Nasıl oldu peki anlat meraklandım şimdi.
+ Bana danışan olarak geldi sonra da seninle konuşmak istiyorum dedi, biliyorsun biri görse ne der bana terapist danışanı ile dışarı da görüldü. İşimden bile olabilirim halbuki bana farklı yollardan da ulaşabilirdi..
- Haklısın Derin en iyisini yapmışsın ben şimdi bir lavaboya gidip geleyim sen o zaman'a kadar bir şeyler sipariş et.
+ Tamam canım.
Zeynep lavabonun yolunu tuttuktan sonra menü de gözümü gezdirip sipariş etmek için kafamı kaldırınca karşımda Kuzgun'u gördüm, işte şimdi kaçabilecek bir yerim yoktu...