1.1

2.8K 289 272
                                    

Nereye geldiğimizi anlayamamıştım ama sanırım burası kendi eviydi.
Yaklaşık bir saattir aşağıda onun hazırlanmasını bekliyordum.
Temiz sayılan bir kaldırım taşına oturduğumda sıkkınlıkla nefes aldım.
Daha fazla beklememek için dua etmeye başlayacakken gelen sesle hızla arkamı döndüm.

"Beklettiğim için üzgünüm."

Giydiği uzun, ten rengi elbisenin sırt dekoltesi haricindeki önemli bir noktası bulunmasada, platin sarısı saçlarının altında çok güzel duruyordu.

"Sorun değil. Ayrıca elbise çok yakışmış hocam. Model olmayı düşündünüz mü hiç?"

Kapısını kilitlediğinde gülerek bana dönmüştü.

"Notunu yüksek vermem için mi böyle yapıyorsun?"

Ellerimi yukarı kaldırıp teslim oluyormuşçasına tepki verdim.

"Beni yakaladınız."

"Atsumu, araba kullanmasını biliyor musun? Topuklularla sürmek zor oluyor."

"Evet biliyorum, sonunda öğrenmemin işe yaracağını biliyordum!"

Gör bunu yemek yemekten başka bir vasfı olmayan Osamu!
Gurula arabanın anahtarını alıp sürücü koltuğuna geçtiğimde hocada ön koltukta yerini almıştı.
O gideceğimiz yeri tarif ederken, bir yandan arabanın ağır şekerli parfümünün ciğerlerimi yakmasına izin veriyordum.
Yirmi beş dakikalık yolun sonuna geldiğimizde arabadan inip hocamın kapısını açtım.
Kararan havaya bakılırsa nikahın şimdilerde başlaması gerekiyordu.
Centilmence elini tutup onu arabadan çikardığımda girişe kadar eşlik etmiştim.

Görevli geçmemiz için kapıyı açtığında etrafa bakındım. Okulda ki öğrenciler çoktan gelmiş, masaların yarısından fazlasını kaplamıştı. 
Arkalarda Osamu ve Suna'yı gördüğümde onları bu akşam rahatsız edeceğime dair ismim üzerine ettiğim yemin aklıma gelmişti.
Hocanın kolumu sarsmasıyla önüme döndüğümde, boğuluyormuş gibi hissetmiştim.
Ciddi anlamda havanın beni boğduğunu düşünmüştüm.
Ama hayır, boğulan tek şey heteroseksüelliğimdi.

Kiyoomi, üstüne tam olan siyah kısa kollu gömleğinin üzerinde ki zincirli bronşa kadar mükemmel görünüyordu. Gömleğiyle aynı renkte ayakkabısı ve pantalonu vardı. Saçlarına her zamankinden daha çok özenmiş, sadece bir kaç buklesinin alnına düşmesine izin vermişti.
Böyleyken bile mükemmel görünüyordü.
Çalışanla konuşmasını bitirdiğinde yanındaki annesi olduğunu düşündüğüm kadına gülerek birşeyler söylemişti.
Şimdi düşünüyorumda; ismimin üzerine yemin etmek bir hataydı...

"Atsumu nereye daldın öyle?"

Tekrardan hocanın uyarısıyla kendime geldiğimde bu herifin bu kadar mükemmel olmadığına kendimi ikna etmeye çalışıyordum.
Kolumu çekiştirip beni tamda onun yanına sürüklerken, bir şekilde düşüp kendimi rezil etmemek için uğraşıyordum.

Kiyoomi beni fark ettiğinde kendini gülmemek için zorluyormuş gibi duruyordu.
Ona bakmayı kesip yanında pasif kalan annesine baktım.
O da en az İnglizce hocası kadar güzel görünüyordu.
Siyah, uzun, kıvrımlı saçlarının altında gizlediği kırmızı kısa elbisesi; gecenin yıldızı olduğunu belli ediyordu.

Hoca sonunda beni çekiştirmeyi bıraktığında bir an Omii'nin üzerine düşeceğim diye ödüm bin parçaya ayrılmıştı.
Zorlukla toparlandığımda tatlı bir sarılma sahnesi görmüştüm.
Derin bir nefes bırakıp gülümsedim.

"Sakusa çok yakışıklı olmuşsun!"

Hoca sevgilisinden ayrılıp bir kaç saniyeliğine Sakusa'ya da sarılmıştı.
Sakusa kısa bir teşekkür ettiğinde hoca sebepsiz yere tekrar koluma girmişti.

"Sakusa'cığım, Atsumu'ya bu gecelik kendi kıyafetlerinden versen olur mu? Üzerini değiştirmeye fırsat bulamadı da, okulun üniformasıyla kalsın istemiyorum."

Paniklememeye özen gösterek garip bir şekilde hocaya baktım.
Sakusa'nın da şaşırdığını fark etmiştim ama benim kadar olamazdı.

"Tabii."

Benim salaklığımın farkına varmıştı ki, omzumu bir kaç kez ittirmiş yürümemi sağlayabilmişti.

"Omii,"

"Hm?"

Çocuğun sırtını izlemekten önüme bile bakamıyordum ama başka bir yere bakarsam kaybolup gidecekmiş gibi hissettiryordu.
Kendimi zorlayarak eve göz gezdirdiğimde her şeyin bu kadar parlak olması yüzünden gözlerim acımıştı.

"Burası sizin eviniz mi? Zengin bir velet olduğunu bilmiyordum."

Üstelik evin havuzu vardı.
Kocaman.
Havuzu.

"Benim hakkımda bildiğim tek şey zaten aseksüel olmam değil mi?"

"Aseksüel değilsin ki sen."

Kaşlarımı çatıp ona garip garip baktığımda göz devirdi.
Merdivenlerden çıkmayı bitirip bir odaya yöneldiğinde onu takip ettim.
Burnuma çarpan yoğun ve hoş kokunun kalbimi hızlandırmasına engel olamıyordum.
Siktir.






Atsumu asık oldugunu fark ediyor vol2.0🧚🏻‍♀️

asexualHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin