Bölüm On Yedi: "Şiir Sesli Adam Ve Küçük Esmer Civciv."

79 11 54
                                    

Multimedya,

Pera,

Sensiz Ben,

Sena Şener,

Teni Tenime,

Tarkan,

Söyleme bilmesinler.

Ve Mina'nın çizimi.

Şarkı önerin çok teşekkürler; annabelle_trio ✨❤️

Merhaba dolunaylarım 🌕 yeni bölümle geldim, yeni bölüme geçmeden önce İzmir de yaşanan deprem için çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Umarım daha fazla can kaybı olmaz, enkazın altında kalanlar umarım en yakın zamanda bulunurlar. Yaralılara da Allah şifa versin inşallah. 

Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.

Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haydi şimdi bölüme✨

Bölüm On Yedi: "ŞİİR SESLİ ADAM VE KÜÇÜK ESMER CİVCİV."

Yanımda olmasan bile varlığın her zaman bana yetecek, kavga etsek te hep senin yanında olacağım. Bu yaşadığımız küçük tartışama da bunu çok iyi anlamıştım, bana küçükte olsa ders olmuştu, bir şeylerin de farkına varmamı sağlamıştı. Bende ne kadar, küçükte olsa sinirli biri olsam da Alkan'ın öfke kontrol sorunu vardı. Ona göre davranmam gerekiyordu, sakin olup yatıştırıp, iyi gelmem gerekti. Çünkü onun varlığı bile bana iyi geliyordu.

Sohbet ettik, bana bugün kaçırdığı toplantıyı nasıl yeniden görüşme sağladığını anlattı, bende pür dikkat dinledim. Onun her şeyi başarıp, her şeyin üstesinden geleceğini, çok güçlü olduğunu söyledim, ona destek oldum, cesaret verdim. Ona destek olmamın, cesaret vermemin iyi geldiğini, çok değerli olduğunu söyledi sonra parmak uçlarımda ki kanayan yaralarımı gördü, kaşlarını çatarak elimi büyük, güçlü avucuna haps etti. "Bun ne la?" ardından bana baktı. Gözlerimi kaçırdım, utanarak hafif başımı eğdim. Ne diyeceğimi bilemedim ama ona yalan söyleyemezdim. Ben yalandan nefret ediyorsam Alkan'a yapmam yanlış olurdu.

"Ben," derin bir nefes alıp verip devam ettim. "Sen den haber alamayınca seni merak ettim, o yüzden stresten oldu," yavaş yavaş gözlerimi yüzüne çıkardım. Çatık kaşlarla hâlâ parmak uçlarıma bakıyordu. "Alkan," yutkundum, boğazım acıdı, "özür dilerim," dedim. Gözlerini bile kırpmadan parmak uçlarıma bakıyordu. Sessizce konuşmasını bekledim, iki elimi de uzun uzun inceledi ardından bana baktı, gözlerime. "Sakın," kan lekesi olan, yaralı parmak uçlarımı öptü tek tek, "sakın Mina, sakın bir daha yapma," dedi dudaklarına azıcık kan bulaşmıştı. Ağır bir şekilde yutkundum sözlerine devam etti. "Parmak uçlarını böyle görmek canımı acıtıyor çünkü."

Sımsıkı sarıldım.

Kokusunu içime çekip şükür ettim Tanrı'ya, bana değer veren, önemseyen bir adam geçte olsa bana verdiği için. Anında kollarını belime doladı, kokumu içine çekerek kokladı. Bende doya doya kokusunu içime çektim. İçime doldu kokusu, içim huzurla doldu. Ne olurdu sanki hep burada kalsaydım? Huzurla gözlerimi yumdum, birkaç dakika böyle kaldık. Ardından başımı omzuna yatırdım, kollarını bana doladı. Holdingten bahsederken araba üzerine olduğunu öğrendim. Araba tasarımı yapıp yurt dışı ile de bağlantıları olduğunu, belirli Ülkelerle iş yaptıklarını söyledi. Bir an holdinglerinde grafiker olduğumu düşündüm, bende ona yaptığım çizimleri anlattım. Annemin arkadaşından bahsettim. Tanışmak istediğini söyleyince uygun bir günde tanıştıracağımı söyledim.

VECA. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin