Selamün aleyküm,
Biraz geç geldim, çünkü biraz düşündüm. Ne yazacağıma karar verememiştim, aslında şimdi de vermiş değilim ama Allah büyük, bakalım.
Kendinize iyi bakın,
En güzel emanetsiniz...
05.11.2020
۸ - 8.BÖLÜM
Sonbaharı karşılayan ilk Eylül ayı olsa da aslında Kasım ayıdır. Kasım ayı, ne soğuk ne de sıcaktır aslında hayatımız gibidir. Ne kadar düşersek düşelim, kalkabileceğim güneşli günlerimiz var, sonbaharın da en güzel yanı bu değil mi?
İlkbahar gibi değil, soğuk bir mevsimden örtüsünü çekerek rengarenk çiçeklerle süsleyen aylar yok. Sonbahar, döküm ayları var, yaprakların ağaçları terk etmesi, kış ayının davetçi yağmurları ve aldatıcı güneşlerin var oluşu ama güzel bir şey var, ağaçlar yeniden yeşeriyor, kış ayını güzel güneşli günler karşılıyor, telafisi oluyor bunların. Uzun sürse bile yine de en sonunda güneşli günler geliyor.
Düşüyorum,
Kalkıyorum,
Düşüyorum ve yeniden kalkıyorum...
Eve yaklaştığımda kapıyı güm diye açan bir annem yoktu, annemin evde olmadığı o kadar belliydi ki. Anahtarımı cebimden çıkararak demir kapıya taktım.
"Hira kızım?" Arkamda bana seslenen mahalle esnafı Fikri amcaya döndüm, üstündeki gömlek yer yer kırışmış bana endişeli gözlerle bakıyordu.
"Efendim, Fikri amca?" Bir süre bekledi, sanki konuşmak istiyor da konuşamıyormuş gibi bir hali vardı.
"Babanlar, hastanedeler. Annen kızım, iyi değildi." Elimdeki anahtarı cebime koyarak hangi hastane de olduklarını sordum, mahalleye en yakın hastaneye gitmelerini duymam ile koşmaya başladım.
Gözlerim akan yaşları silmeyi bile tenezzül etmeyerek canhıraş ağlamaya devam ettim, annem iyi miydi? O, benim annem. Pek ala iyi olacaktı, Allah büyüktü, her şeye gücü yeterdi değil mi?
Üzerime çiseleyen yağmur ile koşuştururken ellerimi cebime soktum.
Allah'ım annemin canını bize bağışla, alma onu bizden. Sen çok yücesin Allah'ım, seni tam tanımasam da gücünü duydum Allah'ım.
Beni gören, duyansın Allah'ım, yardım et.
Ettiğim duaları tekrarlayarak hastanenin kapısına yetiştim, içeriye girdiğimde Danışmadaki kadına doğru yöneldim. Annemin adını ve soyismini söylemesi ile söylediği kata çıkmak için merdivenlere koştum.
Hızlı hızlı çıktım ve annemin olduğu kata gelmem ile gözlerimden akan yaşları durdurmak adına gülümseye çalıştım, annem beni böyle görmemeli. Eğer beni de böyle görürse daha kötü olurdu, en azından onun için güçlü olmalıyım.
Babamı gördüğümde başını avuçlar içine alarak dirseklerini dizine dayamış bir şekilde oturuyordu, nedenli bu kadar yıkılmıştı? Annem iyiydi. O bir kere anneydi, anneler hep iyi olular, her zaman, benim annem de iyi.
"Baba?" Boğuk çıkan ses tonuma engel olmaksızın babamın yanına iliştim, babam başını kaldırmadan konuştu.
"Öldü." Omuzlarım çöktü, tutmaya çalıştığım gözyaşlarım yanaklarıma birbir düştü, ağzımdan çıkan hıçkırıklar ile beraberinde itiraz eden nidalarım geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolumdaki Hira - Tamamlandı
Spiritualité"Her insanın inzivaya çekildiği bir Hira'sı olmalı." Sesini her duyduğumda göğüsümde oluşan minik sancıların sebebi, iki gece karası göz. Kısa cümlelerin büyük adamı. ● 30.10.2020 - 22.11.2020 Spiritüel #2 - 22.01.2021