Gupse ve Mûtenâ

1.2K 43 1
                                    

Selamün aleyküm.

Bu aralar iki kurguyu bir götürmeye gayret ediyorum fakat ikisini bir götüremeyeceğimin farkındayım. Bu kurgumda yaptığım gibi hızlı hızlı bölümler gelemeyecek fakat bu ikisini yazmayı planlıyorum.

Sizi seviyorum ve sizi bu kurgularımı okumanızı öneriyorum.

Desteklerinizi beklemekteyim.

Gupse

Nereden bulduğumu bilmediğim taş elimden kayarak düştü, avucumun içerisine sinmiş kan ile gözlerim doldu, bir insanı öldürmek. Allah'ım ben ne yapmıştım?

"Bilerek yapmadım." Başımı olumsuzca salladım, üzerimdeki feraceme bulaşmakta olan kna baktım. Ben birini öldürdüm, belki de yaşıyordur.

Hızla ona yaklaştım, parmaklarımı boynuna dayadım, nabzı neredeydi? Allah'ım nabız nasıl ölçülüyordu?

"Ölmedin sen, ölmedin." Gecenin karanlığından Allah'a sığınırım. Başımı göğe kaldırdım ve üzerime düşen gölge ile korkuyla arkamı döndüm, iri yapılı bir adam bana bakıyordu ve yerdeki adama.

"Bana saldırdı, onu öldürmek istemedim." Ellerime baktı sonra ise adama yaklaşıp nabzını ölçmek için parmaklarını adamın boynuna yasladı.

"Ölmedi değil mi?" Kaşlarını çattı ve bana baktı.

"Ölmüş." Başımı olumsuzca salladım, ölmüş olamazdı sadece başını taşla vurmuştum.

"Ölmüş olamaz, sadece başına taşla vurdum." Adamın ötesinde duran kanlı taşa baktı.

"Taş oldukça büyük ve bir adamı öldürecek kadar tehlikeli bir silah." Başımı olumsuzca salladım, beni evde bekleyen bir annem vardı, pek konuşmazsakta bir babam ve iki küçük kız kardeşim vardı, bu olamaz.

"Ne yapacağım? Vallahi, isteyerek öldürmedim sadece bana zarar verecekti, kendimi korumak için yaptım." Başını salladı.

"Anladım, yarım saatir bu kelimeleri tekrarlıyorsun fakat bu benim umrumda değil." Gözlerimden dakikalar öncesinden akmaya başlayan yaşlarımı artık durduramıyorum.

"Bana yardım edin, evde annem bekliyor. Kız kardeşlerimi teyzemden almam gerek, babam var benim, çok kızar bana." Birkaç dakika yüzüme baktı sonra ise başını sağa sola salladı.

"Eğer suçsuzsan zaten tutuklamazlar." Kabaca güldüm.

"Tutuklarlar, babam bir daha yüzüme bakmaz. Çok kızar bana, annemi benimle görüştürmez, kız kardeşlerim korkar benden." Önündeki bedene baktı.

"Benimle gel." Başımı salladım, onun ardından yürümeye başladım. Korkuyorum, hayatımda hiç korkmadığım kadar korkuyorum

"Adama ne olacak?" Önümde elleri cebinde yürüyen adamın omuzlarına baktım.

"Yok olacak, umarım akrabası falan yoktur yoksa işimiz hayli zor." İçime çöreklenen vicdan ile ne yapacağımı bilemedim ve kararımı bir anda değiştirdim.

"Ben polise teslim olacağım, sizden yardım istemiyorum. Ben böyle yükü sırtlanamam ya bir çocuğu varsa onu böyle yalnız bırakamam." Güldü, görmesem bile güldüğünü duydum.

"O adam daha demin kendi kızı yaşındaki kadına zarar vermeye kalkıştı ve sana ne yapmaya kalkıştığı orta da, bu yüzden beni takip et. Sana yardım edeceğim çünkü kızını düşünseydi bunu yapmazdı." Haklıydı, ona döndüğümde onun arkasından geleceğimi bilmiş bir tavırla yürüyordu. Onu takip etmeye devam ettim, Allah'ım sadece canımı korumak istedim, sadece iffetimi korumak istedim.

Sen şahidimsin.

"Şimdi ne yapacağız?" Parmakları ile sertçe şakaklarını ovdu.

"Sessiz ol, düşünüyorum." O görmezse de baş

Sizi seviyorum,

Selam ve dua ile :)

Yolumdaki Hira - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin