Jeon jungkook,
Hani boğazın düğüm düğüm, içini kuşku sarmış, bedenin güç bulamaz olur ya? Çıkış yolu arama fikri bile ilişmez zihnine, öylece boşluğa bakmak istersin... Oysa içinde ne vaveyla, ne karmaşalar ev yapmış fütursuzca. Her şey çok güzeldir, öyle güzeldir ki ipin ucu elinde sanırsın. Bu mutluluğun bitmesine izin vermeyeceğine dair şeyler fısıldarsın kendine fakat bir haber kaldığın o felaket arkandan gülüyordur, asla tahmin edemeyeceğin bir yerden vurmayı hedefliyordur. O kadar sınav vardı ki, o kadar yıpranıyordun ki, soluklanmak için girdiğin evin bile yabancılaşıyordu sonra. Kendini tanıyamaz oluyordun. Tek diyebildiğin ise, kendi nefesinde tekrarladığın bir neden feryadı oluyordu.
Böyleydim işte.
İçimde asla dinmek bilmeyen kuşkuların ağırlığı vardı. Sanki etrafımdaki her şey değişiyordu, aynı kalması için direttiklerim gözlerimin önünde eksiliyordu. Bir yıl önceki ve şimdiki ben arasında da büyük farklılıklar vardı. Artık her şeyin Lisa'yı tanıdıktan sonra geçirdiğim tüm mutlu zamanlar gibi kalacağına o denli inanmıştım ki, kabul etmek istemiyordum gelecek herhangi bir darbeyi. Hissediyordum, bir şeyler yakındı.
Lisa gözlerimin önünde tükeniyordu. O deli dolu, dans etmeden duramayan, asla yalnız kalamayan kız bambaşka biri oluyordu. Benden gidebilecek kadar değişir mi? Düşünmek bile korkuttu beni. Hiçbir zaman ayrılacağımız düşüncesini yaklaştırmamıştım zihnime. Biliyordum, biz ayrılamazdık. Fakat, bir şeyler eksilmeye başlamıştı işte. Uzun süredir dans etmiyordu, uzun uzadıya sevdiği saçlarını kesmişti, tarzı bile değişmişti. Aynı evde iki yabancı olmaktan korkuyordum sonunda.
Farkındaydım nasıl harap olduğunun, geceleri uyumaktan korkar olduğunu bu yüzden sabahları uyuduğunun. Ne zaman ağladığını anlayabiliyordum mesela şişmiş gözlerinden. Etkinliklere veya düzenlenen hiçbir şeye katılmıyordu. Bir keresinde evin arkasındaki ağacın dibinde oturmuştu toprağa buladığı elleriyle ve bunun gibi anlayamadığım davranışları günbegün artıyordu.
Nasıl berbat, sevdiğinin gözlerin önünde yitiyor oluşuna hiçbir çıkış yolu bulamamak.
Bizimkiler Lisa için yarın parti tadında sıcacık bir ortam hazırlayacaktı. Ona iyi gelebilmesini umuyorduk. Onlar dönemsel bir depresyonda olduğunu düşünse de ben emindim anlatmadığı şeylerin olduğundan.
Şirkette bulunan çalışma odasındaki pencereden boynumdaki kamera ve elimdeki iki biletle düşünüyordum şimdi. Yarından sonra onu uzak bir yerlere götürmeyi düşünüyordum. Beraber bir tatil yapıp üzerindeki stresi atabilmesine, hatta sorunun ne olduğunu anlatmasına yardım etmekti hedefim. Fotoğraflar çekerdik albümümüz için. Parkta tehlikeli aletlere binip sonrasında bir sergiye giderdik. Belki ay ışığının altında yüzdükten sonra birbirimize sarılarak uyurduk sahilde. Öylesine geçtiğimiz bir sokak çok ilgimizi çekerse orada müziğe ihtiyaç duymadan dans etmeye başlarız sonra. Bunları bu şehirde tekrar yapamazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shut up and dance
Подростковая литератураBu yapbozun bir değil, birden fazla parçası kayıptı fakat yapboz kayıp parçaları olmadan tamamlanmaya çalışıyordu. [Lalisa Monoban & Jeon Jungkook] Romantic, psychologic fan fiction. © bwηίesίreηα, 2022