Lalisa Manoban,
Bedenime değen soğuk ürpermemi sağlarken neden esintinin bu kadar içinde olduğumu sorguladım bir süre. Gözlerim hala kapalıydı, yarı uykulu bir şekilde uyanıp uyanmam hakkında bir takım düşünceler geçerken aklımdan. Pencereler mi açıkta kalmıştı da içeri bu kadar hava girmişti? Dışarda uyumuşum sanki...
Yüzümü buruşturarak hafiften gözlerimi açtığım an gördüğüm suretle birlikte dün gece olanlar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçmiş ve gözlerimin fal taşı gibi açılmasını sağlamıştı. Aynı zamanda yaşadığım heyecanın etkisiyle gülümsediğimde kollarımı Jungkook'un bedenine daha da sardım. Uyanık olmuş olsaydı bu kadar rahat davranamazdım ancak şimdi içimdeki heyecanı bastıramadan yüzünü izlemeyi seçtim.
Uzun zamandan beridir aradığım kişi karşıma şıp diye çıkıvermişti sanki. Yakışıklılığı bir yana, yüzünde içimi ısıtan, kendimi evimde gibi hissettiren bir ifade vardı. Belki çok çabuk kanmıştım ancak doğallığı ve masumiyetini hissedebiliyordum onunla vakit geçirirken. Belki çok çabuk onun hakkında kararlar yerleştirmiştim aklıma ancak her zaman hisslerime güvenmiş ve yanılmamış olaraktan onda kendimi geri çekemediğim bir güç hissetmiştim. Buna ihtiyacım varmış gibi... Bana ihtiyacı varmış gibi...
Genellikle başına buyruk, ani kararlarla sonunu umursamadan hareket eder ve bu hileli düzene böyle ayak uydurabileceğimi düşünerek kendimi deliliğimle güçlü bulurdum. Karşıma çıkabilecek herhangi bir beklenmedikliğe beklenmedikliğimle karşılık vermeyi alışkanlık haline getirmeyi hedefledim. Jungkook, karşıma çıkan en beklenmedik kişiydi ve ben bunu başkalarına karşı duymadığım iç güdülerim ve hislerime güvenerekten anlamış, bu beklenmedik kişiye kendimden beklemeyeceğim o duygularla yönelmiştim.
Aklıma dün geldiği o anda içimi bir kelebek sürüsü etkisi altına aldı. Beni öpmesi o an benim için çok şaşırtıcı olmuş ve anlam yüklü olmasını istediğim ilk öpücüğüm yeterince tatmin etmişti beni. En garibi de o dondurucu soğuk suda beni öptüğünde, elini belime götürdüğünde, hissetiğim sıcaklık... Hem içimi bir sıcaklık kaplamış hem de üşüyen bedenim ısınmıştı. Bambaşka, türü bulunmaz bir hissiyattı beni kuşatmış olan.
Kıyafetlerimiz kurumuştu, onun saçları kurumuşken benüm saçlarımın bir kısmı hâlâ ıslaktı. Yazın ilk günlerine girmek üzere olduğumuzdan dün geceyi donarak ölmeden geçirebilmiştik.
Hareket edersem uyanır endişesiyle bir süre olduğum yerde ona sarılarak uzanmaya devam ettim. Sonra yavaşça, gözlerimle yüzünü oldukça yakın mesafeden izleyebileceğim bir biçimde doğruldum. Yüzüne değen aydınlığın tüm detaylarıyla gözlerimin önünde oluşunu fırsat bildim. İçimdeki tatminlik duygusu mutlu hissetmemi sağlamıştı. Sadece beğendiğimden mi ya da gerçekten bazı duyguların oluşmasından mı bu memnuniyetim bilemedim o an. Tek emin olduğum huzurlu hissettiğimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shut up and dance
Genç KurguBu yapbozun bir değil, birden fazla parçası kayıptı fakat yapboz kayıp parçaları olmadan tamamlanmaya çalışıyordu. [Lalisa Monoban & Jeon Jungkook] Romantic, psychologic fan fiction. © bwηίesίreηα, 2022