Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerim ceplerimde yürürken, telefonum hemen elimin altında titredi. Mesaja bakmak istemiyordum çünkü az önce ne halt yediğimi düşünmekle meşguldüm. Başka herhangi bir sorunla uğraşmak istemiyordum lakin bir şekilde telefonumu çıkardım ve Sooyoung tarafından kısa ve öz bir mesajla karşılaştım.
"Tatlı platoniğine ve sana, benimle oyun oynamanın bedelini ödeteceğim."
Başımı iki yana salladım, sıkıntılandım. Bu olay bir ergen drama serisi kıvamını alıyordu ve ben de hikayenin asıl erkeği olduğum için oldukça rahatsızdım. Masum, aşırı seven kızı üzen genç, sevgilisinden ayrılır ve ona döner; sevgilisi intikam alır ve mutlu son.
Telefonumu cebime soktum ve Lisa ile ne gibi bir mutlu sonumuz olabileceğini düşündüm. Az önce evine girip onu tehdit ettikten sonra, benimle ilgilenmeye devam ederse gerçekten anormal olduğunu kabul etmem gerekirdi.
Resmen kızı takip etmiş ve onu evinde tehdit etmiştim. Dolaylı yoldan sevgilisini evden kovduktan sonra tabii.
Bunu neden yaptığım, nasıl bir anda olayların bu noktaya geldiği konusunda gram fikrim yoktu. Zamanın, akışı sırasında düşünme şansı bırakmayacak kadar hızlı oluşunu ise Einstein dahi yalnızca Göreceliği tekrar yazarak açıklayabilirdi.
Sadece ziyaret için gittiğim eski kampüsümde, her zamanki masasında önünde tonla not defteri ve renkli kalemleriyle oturan bir sarışın göremeyince merak etmiştim. Evet, küçük bir merak. Bir de şüphe: sevgilisiyle beraber dersi mi kırdılar şüphesi.
Rahatsız ediciydi. Ben de kendi kampüsüme döndüğümde Lisa'nın koca yanaklı arkadaşını bulmuş ve üzerindeki pahalı ancak şekilsiz kıyafetlere iğrenerek bakmış ve Lisa'yı sormuştum. Kız da en az benim kadar şaşkındı. Haklı olduğunu düşündüm, hareketlerimin tutarsızlığını bıkmadan kendime hatırlatıyordum.
Lalisa; derslerinde başarılı, eğlenceli ve fedakar bir kızdı. Tombul dudakları cidden çekiciydi, vücudu da şekilliydi. Masum kız diyemeyeceğiniz bazı alışkanlıkları da vardı, alkol ve tütün hayatında yer ediniyordu ve eminim sevgilisiyle balkonda gördüklerimden daha fazlasını yapmıştı; şehvetiyle.
Cidden şehvetliydi, sıcak ve erotik bir tavrı vardı onu balkonda izlerken. Önce bir kız çocuğu gibi çekingen ardından vahşi ve ne istediğini bilen bir kadın.
Kütüphaneden çıktıklarında, herifin çenesini kırma isteğimi, dişlerimi sıkarak engelleyişim geldi aklıma. Peşinden gidip bana meydan okuduğu kızın, altımda olduğunu söyleyecektim. Evet, Lalisa ile olmamıştı. Lakin olmasını isterdim. Tabii Lisa umutsuzca bana aşık olmasaydı. En azından bu rezil dramanın içerisindeki diğer erkek karakterler gibi gerçek bir şerefsiz değildim. Ama yalan söyleyecek kadar şerefsizdim, bu doğruydu. O sikik herif benim yalan söyleyip söylemediğimi asla bilmeyecekti. Lalisa bunun olmadığını söylese de içerlerde bir yerde asla emin olamayacaktı ve ilişkilerinin ilk sağlam çatlağına imzamı atmış olacaktım.
