J-J Boys ve Ppnkg

Kıyametten Önceki Sessizlik

Pardon arkadaşlar sınavlar var zannettim ve onlara çalıştım ama bilin bakalım ne iptal oldu. Sonra cumartesiyi bekliyem dedim. İşte buradayım.
Siz 2 dk öbür ki hikayeye göz atıp geliverin. Unutmuşsunuzdur. Ee sonuçta tek okuduğunuz ben değilim.

- RB'nun aklı karmanç orman olmuştu. Artık ne düşüneceğini, ne yapması gerektiğini, neler olup bittiğini kavrayamıyordu. Birden cebinden bir ses geldi. Telefonun sesiydi. Kimin aradığına baktı.

Red Baron

Prenses! Aman tanrım! Onu annemlerle bıraktım. Ne yapacağım?

Berserk: Hadi, açsana!
Ben: Şey.. tamam.

Prenses*: Alo, RB. Şey... Konuşabilir miyiz?
Ben*: Şuan biraz meşgulüm aslında yarın konuşsak olur mu?
Prenses*: Şey... Peki nasıl istersen.

- RB telefonla konuşurken Berserk de ona kulak misafiri olmuştu. Bu yüzden ona gitmesi gerektiğini gösteren hareketler yapmaya başladı.

Ben*: Aslında haklısın şimdi konuşalım. Sen evine doğru git ben de birazdan oradayım.
Prenses*: Tamam bekliyorum. Hoşçakal.
Ben*: Bay bay.

- Telefonu kapattı ve Berserk'e sorgular bir bakış attı RB.

Berserk: Yarın gitmemiz gerekiyor.
Ben: Dur bı saniye! Sana öylece güvenmem mı gerekiyor? Sen bı kaçıksın!
Berserk: İstediğin kadar işimi zorlaştırıyor ol. Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
Ben: Beni tehtid mi ediyorsun?
Berserk: Bunu tehtid olarak algılama ya da algıla.
Ben: Açık konuşmaya ne zaman başlayacaksın?
Berserk: Zamanı gelince!
Ben: Peki zamanı ne zaman gelecek?
Berserk: Ben söyleyince!
Ben: Bu çok saçma!
Berserk: Sensin saçma!
Ben: Çocukça davranmayı kes!
Berserk: Sen de beni zorlamayı kes o zaman!
Ben: Hizmet moduna geçmiştin değil mi? O zaman sözümü dinlemek zorundasın.
Berserk: Anlattıklarımdan anladığın tek şey bu mu?
Ben: Evet!
Berserk: Yeter artık ben gidiyorum.
Ben: Dur!

Red Baron

Bu benimle alay mı geçti yoksa gerçekten de böyle mi? Öyle olsaydı dururdu ama!

Ben: Sana DUR dedim!

- Berserk durmuştu. İçten içe istemese de durmuştu. Artık her şey için çok geç olduğunu düşünüyor ve bu durumdan kurtulmanın yollarını arıyordu.

Berserk: Seni dinliyorum.
Ben: Ben soracağım sen de cevaplayacaksın. Anlaşıldı mı?
Berserk: ...
Ben: ANLAŞILDI MI?
Berserk: Evet, evet anlaşıldı.
Ben: Birinci olarak sen nesin?
Berserk: Ben melez bir insanım.
Ben: Bu ne demek?
Berserk: Sen salak mısın?
Ben: Kibar cevaplar ver!
Berserk: Emredersiniz!
Ben: Bu işi sevmeye başladım.
Berserk: Siz çok zalimsiniz efendim.
Ben: Neyse anlatmaya başla.
Berserk: Prenses sizi bekliyor efendim. Eğer gitmezseniz arkadaşı olarak gördüğü sizi. Benim gibi bir zalim olarak görebilir ve bir daha kimseye güvenemez. Hayatı mahvolur ve bunun tek sorumlusu siz olursunuz
Ben: Çok güzel moral veriyorsun!
Berserk: Ben sadece yardımcı olmaya çalışıyorum.
Ben: Yarın seni tekrar nasıl göreceğim.
Berserk: Zaten yarın sizin yanınıza gelmeyi planlıyordum.
Ben: Her şeyi anlatmak için mi?
Berserk: Yani tam olarak olmasa da doğru ama yarın her şeyi öğrenme olasılığınız yüksek.
Ben: Sana açık konuş demiştim.
Berserk: Ben sizin gibi zalim olmadığım ve insanların zamanını almadığım için kısa kesiyorum. Şimdi gitmezseniz dediğim şeyler olabilir.
Ben: Tamam gidiyorum ama ilk olarak...

- Cebinden bir kalem ve kağıt çıkardı. Birkaç numara yazıp ona verdi.

Ben: Bu benim numaram. Yarın beni ara.

- Bunları söyleyip uçmaya başladı.

Ben: Kesin ara bekleyeceğim.

- Sonra ardına bile bakmadan uzaklaştı ve bizim Berserk'i yanlız başına bıraktı.

Berserk

Neeeeeeee? Onun telefon numarası. Dur Berserk unutma bunlar sadece yanılsama. Yakında her şey düzelecek ve sen de ondan kurtulacaksın. Sonsuza kadar..... Arh o mankafayı mahvedeceğim. Neyse fazla konuşmadığım iyi oldu. Her şey.... Hayır sen normal bi kız değilsin. Onun gibi mankafaya kalmadın.

Red Baron

Yarın her şey belli olacak.

- Telefonuna bir bildirim geldi ve hemen baktı RB. Bu Prenses'tendi.

'Nerede kaldın seni bekliyorum.'

Arh! Prenses'i tamamen unutmuşum. Hemen olanları düzeltmeliyim.

- Birkaç dakika sonra onun yanında buldu kendini RB.

Prenses: Hey! Buradayım.
Ben: Selam Prenses.
Prenses: Bugün olanlar...
Ben: Şey ben üzgünüm...
Prenses: Hayır üzgün olması gereken benim. Özür dilerim.
Ben: Ne? Ne için?
Prenses: Sana söylemem gerekirdi. Benim artık bir erkek arkadaşım var. Senin böyle hissedeceğini düşünmemiştim. Sana umut verdiğim için özür dilerim. Ben gerçekten seni o zaman çok sevmiştim ama şuan gerçekten artık öyle hissetmiyorum. O yüzden beni bağışla. Hala arkadaşız değil mi?
Ben: Şey evet tabiki!
Prenses: Rahatladım. Neyse hoşçakal.
Ben: Hoşçakal.

- Prenses gitti ve RB sadece ona baka kaldı.

Red Baron

Az önce ne oldu? Ben reddetmeye gelirken red mi edildim?

İyi RB: Evet galiba öyle oldu!
Kötü RB: Bence ikisini de aynı an da yürütürdük.

Sizin bu bölümde olmamanız lazım.

İyi RB: Hikaye biraz dolsun diye geldik.
Kötü RB: Ayn hikaye çok boş! Bak diğerlerine diğerlerinin beğenisi nasıl yüksek? Sence neden?

Neden?

İyi RB: Çünkü biz vardık!

Ha ha çok komik! Şimdi ne yapayım onu söyleyin!

Kötü RB: Sana kapağı çaktı geçti. Artık onu sevdiğini sanıyor. Gidip ona söyle.
İyi RB: Bence boşver şimdi eve gidip dinlen yarın işler zor olacak gibi.

Galiba haklısın! Eve gitmek iyi fikir.

- Eve uçmaya başladı. Biraz rahatlamak ve dinlenmek için daha iyi olacağını düşünmüştü ama çok yanlış düşündü. Çünkü eve gelince anne ve babası onu bekliyordu.

Ben: Selam baba. Selam baba.
Corç: Hoşgeldin oğlum hihihi.
Ben: Neden kikirdiyorsun?
Corç: Bir şey yok ama biz de bu yollardan geçtik. Merak etme.
Sonya: Cooorç sus artık.
Ben: Ne olduğunu anlatır mısınız?
Sonya: Oğlum biz Prenses kızımızla biraz konuştuk ve o gitti. Dışarıya giderken baban da ondan sonra çöp atmaya çıktı.
Ben: Eeee?
Corç: Biriyle konuşuyordu. Ben de kulak misafiri oldum. Telefonu kapattı ve kendi kendine konuşmaya başladı.
Ben: Ne dedi?
Corç: 'RB neden ailesine yalan söylememi istediği?' dedi ve yürümeye başladı. Berserk de 'Ben ondan bu yüzden ayrılmadım' demişti.
Sonya: Baban da şöyle bir teori üretti.
Ben: Ne teorisi?
Sonya: Onu kıskandırmak için söylediğini düşünüyor.
Ben: Size bravo yani! Sizce ben böyle bir şey yapar mıyım?
Corç: Neden öyle davrandın peki?
Ben: ...
Corç: Al işte cevaplayamıyorsun!
Sonya: Coooorç! Sen onun babasısın! Arkadaşı değil! Sen odana gidebilirsin annecim.
Ben: Sağol anne! Galiba biraz düşünmem lazım.
Sonya: Sana da aşk olsun Corç!
Corç: Ben ne yaptın?
Sonya: Ne yapmadın ki? Ne yapmadın?
Corç: Tatlım, tatlıııım!

- Herkes odalarına çekildi ve o bitmez akşamın bitip güzel bir güne merhaba demek için uyumaya başladı.

DEVAM EDECEK

I'm sorry. Geç olsun ama güç olmasın di mi?
Neyse bugünlük de benden bu kadar!