Sırların Kapısı Açılıyor

71 15 62
                                    

Bölümler zar zor geliyor bunun için üzgünüm ama yapacak bir şey yok. Size bir görev en sevdiğiniz arkadaşınızı etiketleyiniz! Fakat unutmayın sadece 1 tane bakalım kimi daha çok seviyorsunuz. Bu arada Gazel_Disha klavye için sağol çok güzel olmuş! Size de öneririm. Coooook datlu!

Buddy

Yazarın saçma fantazilerin de sonra plana başlamıştık ve Bardo'nun da dediği gibi bir uzay gemisi dünyaya yaklaştı. Acaba dünyayı kurtatırken ünlü olur muyum? Saçmalama Buddy tabi ki olursun! En yakışıklı kahraman diye bile anılabilirsin!

Red Baron

Bir müddet sonra uzay gemisine geçmiştik. İçi gerçekten çok tuhaftı. Tavanda ve duvarda garip desenler, düz olmayan yer,...

Berserk: Haydi şu odaya!

Bunu derken hem beni çekiştiriyor hem de koşmaya çalışıyordu. Sonunda odaya girince ise elime birkaç elbise tutuşturdu ve devam etti.

Berserk: Giy şunları!
Ben: Bunları nasıl gitmemi bekliyorsun? Altı kol için tasarlanmış! Boyum bile buna kısa!
Berserk: Sadece giy seni mankafa!
Ben: Sen buraya kaç kere geldin ve bunları nereden biliyorsun?

Ben giymeye çalışırken o da soruma cevap vermeye çalışıyordu.

Berserk: İlk kez geliyorum. Ama... İşte sonunda giydim.

Giydiğinde elbise ona göre şekil almıştı. Sanki süper kahramana benziyordu ve ayrıca renk uyumu biraz garip ve daha önce hiç görmediğim bir rengi barındırıyordu. Sonunda ben de elbisemi giydim ve aynı dizayn benim kıyafetimde de görüldü.

Berserk: Dediğim gibi ilk defa geliyorum ama DNA bana işlendiği için her şey bana aktaktarılmış.
Ben: Ne?
Berserk: Kısaca babam buranın yerlisiydi o ne yaşadıysa ve ne biliyorsa doğduğumda kopyalanıp bana aktarılıyor. Fakat biz insan olduğumuz için vücutlarımız farklı çalışıyor ve sadece onun olduğunu hissediyoruz.
Ben: :Benimle ne alakası var ve bu tamamen saçmalık! Mesela üstümüzdeki rengin adı sarsenful mu?
Berserk: Birinci olarak senin annende buranın yerlisiydi ve DNA'sı sana aktarıldı. Bu yüzden seni de ilgilendirir. 2. olarak saçma değil ve büyük ihtimalle adı budur! Buna unuttuğunu hatırlama denir! Tek fark bunları yaşayanın sen olmayışı!
Ben: Her şeyi baştan anlatır mısın?
Berserk: Benim babam ve senin annen bu gezegenden bizim dünyamıza buranın tehlike ölçeğini bulmak için dünyaya geldiler! Aslında istememişler ama doğdukları andan itibaren bu görev onlara dert.
Ben: Nasıl?
Berserk: Neden her şeyi sorgularsın ki? Bu gezenin işleyişi bu doğduklarında işaret varsa sıradaki görev senindir. Ve sıra onlardaydı. Onlar buraya gelip dünyayı incelediler ve çok acayip bir işleyişleri olduğuna karar verip biraz daha kaldılar. Fakat annen birine aşık oldu ve sana hamile kaldı.
Ben: Dur dur dur! Sadece aşık olarak mı?
Berserk: Dedim ya işleyişleri farklı. Onlar herkese özel birbirini tamamlayan dalga frekanslarına sahipler ve bunlara göre hamile kalırlar! Aslında kalamazlar. Çünkü onların işleyişlerine göre bebek bir ışık ile ellerinde olur. Fakat annen bir insana aşık olduğu için onun evrilişlişle hamile kaldı.
Ben: Bu çok karmaşık!
Berserk: Aslında değil sadece bizim dünyamızdan farklı. Aslında annen bile belki aşık olduğunu bilmiyordur. Onların dünyalarında cinsel dürtü olmadığı için sevmek felan diye bir şey yok ya da nefret etmek. Tam bir beyin gezegeni yani. Fakat senin sayende o da evrilme yolunda ilerledi ve güçlerini sana aktardı. Benim babam ise...

Yere bakıyordu. Neden bilmiyorum ama sanki üzülüyordu. Yüzünde çaresizlik vardı.

Ben: Baban?
Berserk: Babam annene bağlıydı.
Ben: Nasıl?
Berserk: Buradaki dünyadaki tek duygu bağlılık gibi bir şey! Onsuz bir şey yapamamak, yaşayamamak.
Ben: Yani baban, anneme mi aşıktı?
Berserk: Hayır değildi! O sadece buna zorlandı! Bu doğuştan gelen bir his! Buna karşı çıkamaz! Zaten senin annenden sonra benim babamda bir kadınla tanıştı ve kadın birdenbire hamile kalmış. Babam kendi suçu olduğunu biliyordu ve evrendeki diğer yarını bulduğu için mutluydu ama ne yazık ki... Eh... Ona bütün sevgisini veremeyecekti. Çünkü bağ vardı. Fakat benden sonra annene olan bağı azaldı. Sonra sen doğdun ve birkaç kristal parçalandı. Sonra ben doğduktan sonra birkaç tane daha! İçimizdeki kristaller parçalandı ve biz evrildik. Fakat hala bir parçası içimizdeydi ve akışa kapıldık. Birkaç yıl sonra annem hastalandığımı görünce babam her şeyi anlatmış. Çünkü bağ vardı. Kristal küçük de olsa bağ güçlü olduğu için epey kötü geçmiş. Birkaç yıl daha geçince artık annem buna dayanamayıp sizin oraya bir yere taşındık. Seni görünce....

Ağlıyordu. O ağlarken benim de gözlerimden yaşlar geliyordu. Kim bunu isterki! Hayatı boyunca onu takip edecek, yaşarken öldüren bir acıyı.

Berserk: Seni görünce hastalığım yavaş yavaş azalmıştı ve anneme iki de bir seninle görüşmeye götürmesini söylüyordum. Sonra ise artım dayanamadı ve bana gerçeği anlattı. Ben ağladım, ağladım, ağladım. Fakat acı dinmiyordu. Seni seviyordum ama aynı zamanda nefret ediyordum. Bir gün okul camından bakarken seni gördüm ve kavga ediyordun. Bir şey yapmalıydım ama yapamazdım. İşte o sırada vücudum ışıldadı ve senin Mel dediğin kişi oluştu.

Berserk'in Anıları

Off ne yapmalıyım? Orada ama annem karışma dedi. Fakat bir şey yapmam gerek onu böyle bırakamam.

Birden vücudumdan bir ışık patladı ve önümde bir kız vardı.

Mel: Merhaba ben senin yansımanım ne yapmam gerek? Adım ne?
Ben: Nesin sen?
Mel: Senin bir şey yapamadığın durumlarda baş yardımcıya yardım etmek için kristalden çıktım. İçindekileri aktarmak için elini ver.

Elini sıktım ve yine ışıldadı.

Mel: Hemen gitmeliyim.

Gitti de. Gitti ve onu kurtardı. Benim gibiydi bu tuhaftı. Benim duygularımı taşıyordu ama ben değildim. Tuhaftı. Fakat o kurtuldu. O kurtulduğu için mutluydum.

Berserk'in Anıları Bitti

Berserk: Sonra adını Mel koydum. Fakat onu kıskandım. Ben seninle arkadaş bile değilken onun böyle yapması beni delirtiyordu anladın mı delirtiyordu! Ben de onu kaybettim.

Berserk'in Anıları

Yine onunla birlikte! Neden böyle doğmak zorundaydım ki?
Ben böyle düşünüyor iken annem düşüncelerimi böldü ve kapıyı açtı. Yanında Mel vardı.

Berserk'in Annesi: Kızım Mel geldi!
Berserk: Tamam anne sen gidebilirsin sağol!
Mel: Teşekkürler yenge!

Annem gittikten sonra Mel ile konuşmaya başladık.

Berserk: Eeee ne yaptınız?
Mel: Oyun oynadık! Çok eğlenceliydi. Fakat hala ondan nefret ediyorum. Fakat seviyorum da!
Berserk: Onlar benim duygularım!
Mel: Ama ben senin yansımanım.
Berserk: Artık yeter! Buna son veriyorum! Seni içime geri göndereceğim!
Mel: Yanlız kalacak! Kendini mi kıskanıyorsun? Onun mutluluğuna engel olacaksın!
Berserk: Zaten acı çekiyordum ama şimdi daha fazla çekiyorum artık istemiyorum.

Berserk'in Anıları Bitti

Berserk: İşte o gün senden ayrılmanın bir yolunu buldum. Yeni kişiler yarattım ve planı ayarladım. Ayrıldınız. Sonra ise olanları anneme anlattım. Babamın üzülmesini istemediği için ona söylemedik ve buradan ayrıldık. Sonra annem buna son vermek için taşları toplamaya gitti.
Ben: Bulup ne yapacaktı ki?
Berserk: Babama verecekti ve bu işe son vermesini isteyecekti ama taşlar yansıtılmalıydı. Bu yüzden annem öldü.
Ben: Kötü adamlar nasıl yansıttı peki?
Berserk: Şey?
Ben: Tamam anladım.

Biraz sessiz kaldıktan sonra sırtsırta verip oturduk. Ağlıyordu. Zor günler geçirdiği belliydi ve ben kıza çok kötü şeyler söyledim. O Mel'di! Aşık olduğum insandı. Olmasa bile yine de yardım etmeye razıydım.

Ben: Şey.. Yani sen Mel'sin!
Berserk: Hayır ama onu yaratan benim! Ne oldu hayal kırıklığına mı uğradın?
Ben: Hayır asla! Fakat o duygular senindi yani Mel sensin!
Berserk: Belki de.

Ayağa kalktı ve göz yaşlarını sildi.

Berserk: Fakat bunların hepsi Mel gibi bir yanılsama! Yani bu duygulardan kurtulunca bunlar artık sorun olmayacak!
Ben: Duyguların yanılsama olamaz! Benim duygularım da öyle!
Berserk: Ama öyle!
Ben: Değil!
Berserk: Öyle!
Ben: De....

Bir ses gelmişti ve biz sesin geldiği yere baktık. Kapı açılıyordu. Artık her şeyin sonu mu gelmişti yoksa?

DEVAM EDECEK

İVİT nasıl olmuş? Diğer bölüm güldürdük. Bu bölüm de böyle olsun.

J-J Boys ve PpnkgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin