and the multimedia is...
UNCLE RICK ON HEARTHSTONE'S OUTFIT, EVERYONE (arkada da ördek var! :Dd)
öf ben artık geç bölüm atmak istemiyorum özür dilerim ;(
Hermione
Hermione Çarşamba günü kütüphanede sihir tarihi ödevini yapıyordu. Ama dikkati çok dağınıktı. Pazar sabahı Annabeth'in Percy hakkında, soygunu kaybetmesi üzerine dediği şeyleri düşünüyordu:
"Herkesin bilmesini isterim ki, Percy Jackson üst düzey bir yarı tanrı/dahidir."
Hermione Percy kazandığını söylediğinde onların yanındaydı ve açık olmak gerekirse Percy'nin zekasıyla hafızasına hayran kaldığını söylemeliydi. Ayrıca Hermione Annabeth'in zekasından haberdardı. Kızı böyle bir oyunda yenmek imkansıza yakındı. Ama Percy başarmıştı. Tabii Annabeth'i acayip iyi tanımasının da büyük etkisi vardı. Cidden onu o kadar iyi tanıyordu ki!
Hermione kendini de o kadar iyi tanıyan biri olmasını isterdi. Yani tabii ki vardı, Ginny, Harry ve Ron onun her şeyini biliyordu. Ama, onun her şeyini bilen ve onla her şeyini paylaşan bir sevgilisi olmasını çok isterdi.
O bunları düşünürken dalmış bir şekildeydi. Bilmeden ödevi bitirdiğini farketmemişti bile.
Cevapları kendince kontrol ederken hepsinin doğru olduğunu görünce ise hayretle gülümsedi.
İşte tam o anda kütüphanenin rafına yaslanmış onu izleyen Draco Malfoy'u farketti.
Draco onu farkettiğini görünce konuştu:
"Güzel. Beni farketmeni bekliyordum."
Sonra ise Hermione'nin oturduğu yere doğru yürüdü ve bir sandalye çekip oturdu.
Draco sandalyeye ve masaya rahatça yayılırken Hermione huzursuzca boğazını temizledi: "Malfoy."
Draco elindeki tüy kalemi parmakları arasında evirip çevirirken onun gözlerinin içine bakarak sırıttı: "Granger."
Hermione Draco'ya bakmamak için çok uğraşıyordu. Sürekli gözlerini kaçırırken sordu: "Ne zamandır oradaydın ve ben farketmedim?"
Draco delici gri gözleriyle Hermione'ye bakmaya devam ederken Hermione de gözlerini kaçırmaya devam ediyor, en küçük bir göz teması kurarsa eriyecek gibi hissediyordu.
"Uzun zamandır."
İşte tam o anda Draco'nun yüzündeki alaycı ifadenin kaybolduğunu ve Hermione'ye sıcacık bir gülümsemeyle baktığını farketti.
Hermione bu sefer göz temasından kaçınmadı. O da sevdiğinin gözlerine bakıp gülümsedi.
Sonra Draco ayağa kalktı ve Hermione'nin yanına geldi.
Yanına eğilip ödeve baktı.
"Granger! Bunu yanlış yapmışsın! Senden hiç beklemezdim."
Hermione şaşkınlıkla yanına eğilmiş olan çocuğa baktı.
"Hayır, Malfoy! Yanlış falan değil! Goblin ayaklanması ev cinleri kalkınmasından daha önce oldu!" (daha sallayamazdım herhalde ckslxjlzkx)
Draco ona baktı. "Hayır Granger, yanılıyorsun!"
"Hadi ama Malfoy sihir tarihi dersini dinliyor musun bile sen?!"
Draco kaşlarını kaldırdı ve gamzelerini gösterecek şekilde alayla gülümsedi. Hermione daha önce Draco'nun gamzeleri olduğunu farketmemişti. (yazar da farketmemişti. mk ben niye her yakışıklı erkeğe gamzeli diyorum. ben de gamzeliyim gamze takıntım da yok ama istemsizce oluyor herhalde kdlsncl)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Kahramanları Hogwarts'ta
FanfictionDüşünün... hiç bir Olimpos Kahramanı'nın ölmediğini düşünün. Bir okul yılı için Hogwarts'a gittiklerini düşünün. Aynı zamanda Harry Potter ve arkadaşlarının da 7. sınıfı, çok kayıp yaşanan Hogwarts Savaşı'nın bitiminde normal bir şekilde okuyacağı...