Olmayan bir sevginin basamaklarını tırmanıyorum teker teker. Korkuluklara tutunuyorum.
Korkuyorum.
Herşeyden çok, kendimden korkuyorum. Kendime zarar vermekten korkuyorum. Ailesini seven fakat ailesi tarafından nefret edilen bir kız olmak nasıl his acaba?
Her fırsatta evden gidileceğin günün hatırlatırmasına dayanabilir miyim sanıyorsunuz?
Babasının sevgisini asla tatmamış bir kız nasıl erkeklere güvensin? Küçükken büyümeyi öğrendim ben.
Ilk kahkahamı kendim attım. İlk korkumda ben teselli ettim kendimi. Ilk okumamı sobanın yanında kendim denedim. Ilk gülümsemem babamın bana aldığı bebek oldu mesela.
Ben hiç ailemle gezmedim. Ben hiç ailemle oturmadım evde. Ben bana babamın kızmasını isterdim. Ama bağırıp çağırma değil kastım dövmek de değil.
Babam beni karşısına alıp konuşsun isterdim. Oysa babam yüzüme bakmaya bile dayanamazken. Ben babamın kızı olmak ne kadar isterdim ya.
Dışarda babamla gezmek. Okul alışverişi yapmak isterdim. Mesela bana durup dururken dondurma alsın isterdim. Azcık çocuklaşim isterdim yanında.
Bana 6 yaşında genç kız muamelesi yapılırken kahkaha attım ben. O kadar komikti ki sinirden kahkaha attım.
6 yaşına geldin kocaman genç kız oldun derken şaka bekliyordum ben. Komik ama.
Ben 6 yaşında bir ekmek parçasıyla büyüyen bir kızım. 2 yaşına kadar annesi tarafından istenmeyen bir kızım. Şimdi annemle az çok anlaşsam ne yazar?
Ben kendimi büyüttüm. Soyadımız aynı diye sen benim babam değilsin ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENIM KALEMIM
Non-FictionKarmaşık, kendimce. Hayatımda olan şeylerden küçük parçalar biraz da. Kelimelerimin karışıklığını anlayacaksan gel. A harfinden anlam çıkaramadığın gibi beni de anlamayacaksın.