HAYIR, BENDEN BAŞKA KİMSE BENİ GÜVENDE TUTAMAZ!
ALAN WALKER - ON MY WAY-"Mine pencereyi kapat! Üşüyorum, niye açık bıraktın? Mine sana diyorum kapatsanaaa! Mine kıçım dondu kapat!"
Soğuktan kafama kadar çektiğim yorganı sinirle aşağı indirdim. Gözlerimi hareketlerime oranla yavaşça açıp mineyi aradım ama gördüğüm şey karşısında dilim tutulmuştu. Her taraf dağınıktı ve mine yatağında yoktu. Telaşla ayağa kalkarak dolabın açık bırakılmış kapaklarına ve yerlere atılmış kıyafetlere baktım. Etrafıma iyice baktığımda Mine'nin hiçbir eşyası yoktu. Şok içinde odaya bakmaya devam ederken açık olan çekmeceyi gördüm ve aklıma gelen şeyle koşarak dün oraya koyduğum cüzdanıma yöneldim. H**ktir! Içinde tek kuruş bile yoktu. Ben öylece elimdeki cüzdana bakarken Bahar'ın sesini duydum.
"Kızlar salona toplanır mısınız? Acil!"
Hızlıca salona doğru yürümeye başladım. Merdivenlerden inerken herkesin toplandığını ve beni beklediklerini gördüm. Kızlar ayakta duruyorlardı yanlarına gittiğimde Bahar cüzdanını göstererek konuşmaya başladı.
"Kızlar yanlış anlamayın ama ben buraya 1800 TL koydum. Ama yok! Eğer şakaysa söyler misiniz çünkü hiç komik değil ve tüm param buydu."
Bahar'ın ardından Beyza abla da konuşmaya başladı
"Benim de param yok. Ve kolyem ahh.."
Sonra Aşkım'ın sesi
"B.Benim de yok"
Ardından Yaren'in ağlamaklı sesi duyuldu
"B.benim d.de"
Hepsinin gözleri benim üzerimde toplamışken sadece
"Kızlar Mine yok" diyebilmiştim."
Yaren'in çığlığıyla beraber onun baktığı yere doğru baktık televizyon ve ünitesi yoktu. Ve duvara baktığımda Mine'nin aldığı tablolarda yoktu. Evde Mineye dair hiçbir şey yoktu. Ama bize ait olan her şeyi de yanında götürmüştü.
Bu kadarı da fazlaydı artık. Hemen odaya çıkıp yastığımın altındaki telefonu alıp Mineyi aradım. Ama telefonu açmıyordu. Birkaç kez tekrarladıktan sonra telefonu tamamen kapandı. Gözlerimin önü sinirden kararırken kalkıp Mine'nin yatağını dağıtmaya başladım. Sinirle yatağa birkaç tekme attıktan sonra yere oturdum. Kızlar da benimle birlikte yere oturdular. Birbirimize dolu gözlerle bakarken Aşkım konuşmaya başladı
"Şimdi ne yapacağız Özgür?"
Ne demeliydim ki? Bu koskoca evde sıfır parasız kalmıştık. Onlara nasıl teselli verebilirdim? Bahar ağlayarak konuşmaya başladı
"Ne yapacağız şimdi? Zaten kira 2 gün gecikti."
"Sakin kafayla konuşalım diyeceğim ama sakin kafa bırakmadı ki" Dedim sessizce. Bu sırada Beyza abla kapıdan seslenerek
"Kızlar acilen ek iş bulmamız lazım. Yoksa evden kovulacağız." Dedi. Ortaya attığı fikri düşünmeye başladık.
Yaklaşık yarım saat öylece ağlaştıktan sonra Aşkım buruk bir gülümseme ile"Beyza abla iyiki bu evdesin" dedi. Ben de bu sırada kahkaha atarak
"Yalnız iyiki dediklerimiz parayı götürüyor ona göre" dedim. Kızlar da benimle birlikte gülmeye başladılar. Ağlanacak halimize gülüyorduk. Kızları ayaklandırarak
"O zaman evleri toplayalım. O sırada da internetten yarı zamanlı iş ilanlarına bakarız. Olmaz mı? Hem zaten biz bu eve kolay şartlarda gelmedik değil mi?" Dedim. Kızlar da hep bir ağızdan
"EVET!" diye bağırdılar. Sonra hep birlikte evi toplamaya başladık.
Başladığımız yere geri dönmüştük. Aslında hepimizin yaşam tarzı farklıydı ama yaşamak istediğimiz gelecek aynıydı; mutlu ve huzurlu. Hepimizin farklı dertleri vardı. Ben ve Yaren İstanbul'a Ordu'dan okumak için gelmiştik. Aynı bölümdeydik. Ailelerimize il dışında okumak istiyoruz dediğimizde bize sanki çok zor bir şey istemişiz gibi sinirlenmişlerdi. Tepkileri çok kötüydü. Onlar bizim kendi ayaklarımızın üstünde duracağımıza inanmıyorlardı. Bunun için ikimizde çok çalışıp iyi bir üniversite ve burs kazanmıştık. Ailelerimiz bizi vazgeçirmek için maddi destek göstermeyeceklerini söylediler. Ama biz pes etmemiştik. Yazın işte çalışıp bir miktar para biriktirmiştik. Istanbula geldiğimizde bir süre ev bulamadık ama sonra internetten, okula yakın ev ilanlarına bakmış ve Beyza abla, Mine ve Aşkım'ın yaptığı ev ilanını görmüştük. Ve yavaş yavaş düzenimizi kurmuştuk.
Beyza ablanın bu eve taşınma sebebi ise ailesinin ona güvenmemesiydi. Lise sona giderken bir yakını tarafından tecavüze uğramış ve ailesi ona inanmayıp hatta suçu da onda bulup bir kız istemediği sürece bir erkek ona dokunamaz diyip dövmüşler. Daha sonra mahallelerinde dedikodu çıkınca Beyza ablayı o adamla zorla evlendirmeye çalışmışlar. Beyza abla aylarca dayak yiyerek istemediğini belirtmiş. Daha sonra nedenini bilmedigi bir şekilde babası onu evden kovup bir daha memleketine ayak basmaması gerektiğini söylemiş. Öyle ya da böyle Beyza abla kendi ayaklarının üzerinde durmuş yıllarca travmasını atlatmaya çalışmış.
Aşkım'ın burada olma sebebi ise okumak. Gayet kendi isteği ve ailesinin desteği ile... Evdeki en dertsiz tasasız kişi kendileri.
Mine ise -Ahhh aklıma geldikçe sinirlerim tepeme çıkıyor. Seni küçük b*k. Nasıl hepimizi kandırdı ... - o da okumak için buradaydı. En azından bize öyle söylemişti. Kendisini bize pek fazla açmazdı. Her neyse onu geçeceğim...
Bahar ise bizden birkaç hafta sonra gelmişti eve. Bizden küçüktü ve üzücü bir şekilde okumuyordu. Bu evde ise işine yakın olduğu için kalıyordu. Tam bir erkek düşkünüydü. Evet evet yanlış duymadınız tam bir erkek düşkünü. Neredeyse her hafta farklı bir erkekle görürsünüz onu. Erkeklerle fingirdemek onun hobisi. Kendine iltifat ettirmeyi seviyor ve tam bir moda düşkünü...
Herneyse öyle ya da böyle kendi ayaklarımızın üzerinde duruyorduk. Ben hafta sonları bir cafede garsonluk yapıyordum. Yaren hafta içi bir markette yarı zamanlı çalışandı. Bahar bir barda çalışıyordu. Aşkım'a ailesi para gönderiyodu. Beyza abla ise garsonluk yapıyordu.
Öyle ya da böyle bu evde hep birlikte 3. yılımızdı. Durumumuzu -eğer Mine pisliği olmasaydı- bugüne kadar gayet iyi idare etmiştik. Şimdi ise herkesin biraz daha fazla çalışması lazımdı.
Mine bize göre daha zengindi -herkese bize yaptığı gibi yaptıysa zengin olması doğaldı-
Ev toplarkenki bu derin düşüncelerimden Beyza ablanın sesi sayesinde kurtulmuştum.
"Özgür yemek hazır. Aşağı gel!"
"Tamam" diye bağırdıktan sonra başımı hafifçe kaldırıp dışarıya baktım. Bir-kaç saat sonra hava kararırdı ve bir gün daha biterdi biz böyle umutsuzken...
Aşağı indim ve başköşede olan yerime oturdum. Kızlara baktığımda yüzleri sirke satıyordu. Hepimiz sessizdik. Bu sessizliği bozan telefonumun sesiydi...
Kurgu yavaş yavaş ilerleyecek. Destek olursanız sevinirim. İyi bir gün geçirin renkli Lotuslarım. 💜💙❤🤍💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ İSİM
Teen FictionAile baskısından kurtulmak isteyen bir oğlan, arkadaş kazığı yemiş 5 kız... onlar nasıl bir araya geldi? Kampüste birinin "Özgür!" Diye bağırmasıyla arkamı döndüm. Yani ben ve ismi Özgür olan birkaç kişi daha... "Özgür seni seviyorum! Duydun mu ben...