Bölüm 2

159 13 25
                                    

"Unutmamışsınız."

"Verdiğim sözleri unutmam." dedi ben aceleyle bir ağaç gövdesinin üstündeki yayımı ve oklarımı alırken. Tam cevap verecektim ki Yalım'ın "Hadi gidiyoruz." demesiyle hareketlendik. Ormandan gelen bağırışlar daha da yaklaşmışken oldukça hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. "Sonra konuşuruz majesteleri." diyerek hızlandım ve Alya'ya yetiştim.

"Bir şey mi söyleri?"

"Efendim?"

"Boreas diyorum, ne söyledi?"

"Önemli bir şey değil."

"Hadi ama."

"Evde anlatırım Alya. Hızlı olmalıyız." Bu söylediğime hak vermiş olacak ki sustu.

Koşarak benim eve doğru ilerlerken Yalım bıraktığımız izleri kapatıyordu ve gizlenme konusunda tam bir usta olduğu için geçtiğimiz yerlerden neredeyse hiç geçmemiş gibiydik. Kısa bir süre sonra da evim görüş alanımıza girdi. Cidden hızlı gelmiştik.

"İşte orası." diyerek eve doğru hızlıca ilerledim. Diğerleri de beni takip ettiler. Hızlıca Boreas'ı içeri geçirdikten sonra biz de eve girdik. Evim diğer evlerden oldukça uzakta, ormanda, ağaçların arasındaydı. Böyle olmasına babamla beraber karar vermiştik ve bu kararımızdan oldukça mutluydum. Gayet sade, klasik bir orman eviydi ve kendisini oldukça severdim. Tabi, babam evin içinde olduğu zamanlar daha çok...

Boreas evi şaşkın bakışlarla süzdü. Alya bunu fark etmiş olacak ki olaya hemen el attı.

"Arsen'in evine bayılırım. Sizce de çok hoş değil mi?"

Evet, Alya evime resmen aşıktı. Vaktinin çoğunu benim evde geçiriyordu. Bazen bana temelli olarak yerleşmeye niyetli olduğunu bile düşünüyordum.

Sonradan farkına vardı ve "Gerçi sarayın yanında pek bir şey değildir ama..." diye çekingence ekledi.

"Hayır hayır. Bence de çok güzel. Gerçekten de sıcak bir ev. Saray pek böyle değil ." dedikten sonra biraz duraksadı,

"Sadece, böyle büyük bir savaş kahramanının evini daha farklı beklerdim." diye ekledi.

"Babam da ben de sadeliği daha çok seviyoruz."

Çok konuşmayan Yalım konuşmaya daldı.

"İsterseniz banyoda temizlenin. Mitrea, majestelerine babanım kıyafetlerinden versen iyi olacak gibi."

"Boreas yeterli."

"Tamam o zaman. Boreas, ben sana babamın dolabını ve banyoyu gösteriyim." diyerek yatak odasına doğru ilerledim. Boreas da hemen ardımdan beni takip etti. Biz giderken Alya ve Yalım'ın da hemen mutfağa yöneldiklerini göz ucuyla gördüm. İki kardeş mutfağımı talan etmeye bayılıyorlardı.

Banyoyla babamın odası yan yanaydı. İki kapının tam ortasında durdum.

"Burası banyo. İçeride sıcak su var. Burası da babamın odası. Dolaptan istediğini alabilirsin. Bir şeye ihtiyacın olursa seslenirsin."

Tam arkamı dönmüş gidecekken seslendi.

"Baban..." dedi. "Cephede mi?" Sesinde gerginlik ve suçluluk var gibiydi.

Bir an durakladım ve yavaşça nefesimi vererek tekrardan ona döndüm.

"Kraliçe sayesinde, evet."

"Asla durmuyor değil mi?"

Kafamı iki yana salladım. Sıkıntılı bir şekilde nefes verdi ve teşekkür ederek babamın odasına girdi. Ben de onu orada bırakıp mutfağımı kurtarmaya gittim ancak çok geçti. Mutfağım elden gitmişti bile.

AlesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin