Bölüm 5

62 6 41
                                        

"Beldona'nın manipülasyon gücü nasıl işliyor?"

Evden çıkmaya hazırlanıyordum. Karargâha gidiyordum. Şehre inecek, askerleri kontrol edecek ve komutayı devralacaktım. Üniformamı uzun bir süre sonra yeniden giymenin verdiği his bambaşkaydı. Bana tekrardan ettiğim yemini hatırlatması bu yolda risk edeceğim şeylerin ,bunlardan biri bu üniforma olsa bile, beni daha az endişelendirmesini sağladı.

Dün akşam nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşmuştuk. Bize insanlara bir şey fark ettirmeden kazandırabildiğim kadar vakit kazandıracaktım. Boreas'a Beldona'nın gücünün nasıl çalıştığını sormuştum çünkü rolümü iyi oynayacaksam oyunun tüm detaylarını bilmeliydim.

"İnsanların beynine istediği düşünceyi ekebiliyor." Onu dinlerken bileğimdeki korumalığın iplerini sıkmaya çalışıyordum. Kendi başıma yapmak biraz uğraştırıyordu. Boreas bunu fark edip yanıma geldi ve deri ip parçalarını sıkarken konuştu.

"Seni o düşünceye inandırıyor ve kendisi söylemesine gerek kalmadan seni istediği doğrultuda hareket edecek hale getiriyor."

"Yani insanları direkt olarak kontrol edemiyor?"

"Hayır." İpleri düğümlemeden önce sordu. "İyi mi?" Başımı salladım.

"Onları kuklası gibi direkt kontrol edemez, tabi böyle yeni bir yetenek ortaya çıkmadıysa."

"Sınırları?"

"Görüş alanı." derken geri çekildi. "Gördüğü herkesin zihnine bir şeyler ekebilir, görüş açısında değilsen sana dokunamaz."

"Askerleri manipüle etmiş olmalı." Kafasını sallayarak bana katıldığını belirtti. "Zihinlerindeki bu düşünceler, hep orada kalırlar mı yoksa manipülasyonun etkisi geçer mi?"

Sorduğum sorunun cevabını düşünürken birden kaşlarını çatarak bana baktı. "Seni kontrol edip etmediğini merak ediyorsun." Kafamı eğerek gözlerimi kaçırdım ve belimdeki kılıcı düzelttim. "Zihnine ne ekmiş olabileceğinden korkuyorsun ki?"

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. "Bilmiyorum Boreas. Bu evde Beldona'yla aynı ortamda bulunmuş olan sadece sen ve ben varız. Seni kontrol edemez bunu kendin söyledin. Sadece, ya böyle bir şey yapmışsa fakat farkında değilsem?"

Beldona zeki bir kadındı. Tüm bunları planlamışsa açık bırakmak istemeyeceğini biliyordum. Beni manipüle etmiş olabilirdi. Belki de şu an henüz farkında değildim.

"Onu en son ne zaman gördün?"

Aradan geçen zamanı hesaplamaya çalıştım. "İki üç ay önce." Kaşlarını kaldırdı. "Dediğim gibi mezarını ziyaret etmeye gitmiştim."

Kafasını salladı. Aklına gelen şeyle yandaki masada duran emir kağıdını eline aldı. Okuduktan sonra yanıma yaklaşarak kâğıdı gösterdi. "Bak, birliğin iki aydan önce dönmeleri gerektiği, ihtiyaç durumunda yeni bir birlik yollanacağı yazıyor." Bakışlarını kâğıttan bana çevirirken ben de kafamı kaldırıp ona baktım.

"Askerleri kesinlikle manipüle etmiştir. İki aydan fazla ondan uzak kalırlarsa etkisi azalıyor olmalı. Yani," dedi kâğıdı tekrardan masaya bırakıp yanıma gelirken. Ellerini omuzlarıma koyup hafifçe eğilerek bana baktı. "Endişelenecek bir şey yok."

Bariz bir rahatlamayla nefesimi verdim. Belki de ben fazla şüpheciydim. "Haklısın." Bana bir gülümseme yollarken son bir kez üzerimi kontrol ettim. Masadaki kâğıdı alıp katlayarak cebime koydum. Yavaşça arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmadan önce elim kenardaki ok ve yayıma uzansa da onları es geçip kapıdan dışarı çıktım. Şehre inerken onları yanıma almama gerek yoktu.

AlesyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin