Yatak

859 75 464
                                    

"Evet, Hasan Abi ile görüştüm. Gelsin dedi sen kefil oluyorsan. Ben de iyidir aslan parçası kötü bir şey yaparsa kulağını çekerim sen merak etme abi dedim." "Kim kimin kulağını çekiyor lan it herif."

Elindeki Slytherin baskılı kupası ile Cem ile Mert'in atışmasını izliyordu Ege. Bu keyif vericiydi. Mert'in Cem ile dalga geçmesi şaka olduğunu bilmesine rağmen Cem'in sinirlenmesi. Cem hep patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Bir de zeytinyağı çünkü sürekli üste çıkmaya çalışıyordu.

İkisi de şaka yapıldığını biliyordu tabi. Bunu bilmedikleri zaman ağızları ile değil yumrukları ile konuşuyorlardı. Ege sanki Cem sürekli onlardan biriymiş gibi hissediyordu. Sanki her zaman hayatlarının bir parçasıydı ama silik bir parça. O parça şimdi git gide hayatındaki en parlak parça hâline geliyordu. Sadece Ege farkında değildi.

Mert'in bahsettiği konu ise Cem'e iş bulması hakkındaydı. Kendisi Mert'ten zorla olsa da rica etmişti. İhtiyacı vardı babasına gidip para isteyemezdi. Mert de Cem için Ege'nin çalıştığı pubta garsonluk işi ayarlamıştı. Egeler için de o işi Mert bulmuştu, çevresi biraz genişti.

"Eylül'üm ile görüştün mü hiç? Sesi soluğu çıkmıyor uzun zamandır, onu çok özledim."

"Hayatım biz telefonda mesajlaşıyoruz arada sesini de duyuyorum iyi geliyor sesi. Merak etme" "Şu sıra o kadar prova yapıyoruz ki telefona bakamıyorum doğru düzgün, yarın beraber arayalım."

Gerçekten de Ege'nin içi dışı prova olmuştu. Sürekli arkadaşları ile çalıyorlardı. Kendini geliştirmeyi çok seviyordu Ege. Son yaşadıklarından dolayı provalar genellikle evde oluyordu. Dora'nın yüzüne fazla bakamıyordu Ege. Evet utanılacak bir olay yaşamamıştı fakat ona karşı Dora'nın kendisine hissettiklerini hissedemediği için ufak bir utanç vardı.

"Olur tabi yavrum, hoşuna gider hem. Anne gibi biliyorsun."

İkisi birden ufak bir kahkaha attı. Eylül gerçekten de tam bir anne gibiydi. Çocuklar hasta olunca onlara bakardı herkese çorba yapmışlığı vardı Eylül'ün. Hepsinin aralarındaki bağ o kadar kuvvetliydi ki dışarıdan bile bu soyut bağı somut bir şekilde görebilirsiniz. Tabi ufak bir sorunları vardı. Barış sorunu. Sürekli Ege'nin aklının bir köşesindeydi. Tabi bu sorun kafasında ikiye ayrılıyordu, Cem ile ilgili Barış sorunu Mert ile ilgili Barış sorunu diye.

Mert ile ilgili olan sorun geneldi, Barış tüm grup ile arasını açmıştı Mert planı yüzünden. Tabi yanlarında Eylül olmadığı için iyice kötü bir durum almıştı olanlar. Cem ile ilgili Barış sorunu ise Ege'nin aklına çok gelmiyor olsa da geliyordu. İster istemez kendisinin Cem'e karşı bir şeyler hissettiğini biliyordu. Hissettiklerinden yola çıkarak en fazla bu kadarını itiraf edecek kadar cesur olabilmişti Ege.

Sorun şuydu ki Ege Cem ile Barış arasında bir ilişki olduğunu düşünüyordu. Zihni bu durumu da doğrular nitelikte çalışıyordu. Çünkü Barış Cem için çabalıyor, uğraşıyor Cem'in hayatını düzene sokmak için uğraşıyordu. Kendi hayatını düzene sokmak için bu kadar uğraşmamıştı Barış.

Bu konu hakkında düşünmek onu geliyordu, yakın arkadaşına ihanet ediyor gibi hissediyordu. Cem'in kendisine olan ilgisinden dolayı sinirleniyordu hatta Ege.

"Bugünlerde çok dalgınsın hayatım, bir sorunun mu var?" "Benim hayatım sorun olmuş sen diyorsun bir sorun"

Ege'nin bu cevabından sonra Mert gülmüştü fakat Cem bir sorun olduğunu hissetmişti. Ege'yi o kadar fazla izlemişti ki mimiklerinden ne hissettiklerini anlayabiliyordu artık, şu an hiç de şaka yapıyor gibi durmuyordu. Cem sebebini öğrenmek istediğini aklının bir köşesinde tuttu.

Bizden Olur | BoyxBoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin