Motor

758 66 345
                                    

"Çok güzel çalmıyor mu?" Cem sessizce yanına ilişen Dora'nın ona bu soruyu sormasını beklemiyordu. Daha da doğrusu Dora'nın sessizce yanına gelip ona soru sormasını beklemiyordu.

Kafasını olumlu anlamda sallarken evet diye mırıldandı Cem.

Gözleri tekrar karşısında bateri çalan çocuğa döndü. Karşısındaki kıvırcık çocuk karşı koyulamayacak bir güzelliğe sahipti. Bateri çalarken kendinden geçmesi ve bagetleri tutuşu.

Cem bu düşüncesinin ardından sert bir şekilde yutkunmuştu. Düşünceleri onu daha da delirtmek için aklına bir çok uygun olmayan sahne getiriyordu.

Düşüncelerim tam yolunda gidiyor derken Cem'in gözü karşısındaki çocuğun kollarına takılmıştı. Normalde bu kadar belirgin olmayan kol kasları iyice belirginleşmiş Cem için görsel şölen sunuyor gibiydi.

Uzaktan izleyen bir insan için fazla çekici duruyordu Ege. Üzerindeki askılı ten rengini iyice ortaya çıkarıyordu.

"Gözlerini ondan alamıyorsun.

İçerideki çoğu insan alamıyor muhtemelen."

O an Dora'nın susması için ne gerekirse yapabilirdi Cem. Karşısındaki manzaraya odaklanmasını engelliyordu ama bir taraftan herkesin Ege'yi kendi düşündüğü gibi düşlemesini sevmemişti. İçindeki kıskançlık duygusu yavaşça ortaya çıkmaya başlıyordu.

Karşısındaki kadına kafa sallamak ile yetindi Cem.

Kıvırcık saçlı çocuk Cem'in gözlerinin üzerinde olduğunun farkındaydı. Bunu bilmek onu her ne kadar gergin bir ruh hâline soksa da kendi üzeride gezinmesini seviyordu gözlerinin fakat elleri de gezinse fena olmaz diye düşünüyordu bir taraftan.

Sahnedeki son şarkılarını çaldıktan sonra Ege'nin üstünde hafif bir yorgunluk vardı. Tüm bu odaklanma işi onu yoruyordu. Kendisinin her hangi bir işin başında maksimum on beş yirmi dakika geçirdiğini var sayarsak 3 4 saat onun için epey uzun bir süreydi.

Sahneden çıkmadan önce Ege ilk sefer gözlerini Dora'nın yanındaki çocuk ile buluşturdu. Dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrılırken karşısında ona bakan Cem'e göz kırpıp kulise doğru yürümeye başladı.

"Arkadaşın, tüm sahne boyunca seni izledi."

Bunu zaten biliyordu Ege ama sadece kendisinin fark ettiğini düşünüyordu. Başkaları tarafından fark edilmek onu daha fazla geriyordu. Özellikle Barış tarafından fark edilmek. Bunu Emre fark ettiyse Barış her şekilde fark ederdi çünkü.

"Tabi oğlum, benim kardeşimden kimse gözlerini alamıyor. Bakar mısın şu asalete, çekiciliğe. Aslanım benim."

Özgür yine övüyor mu yoksa sövüyor mu diye düşündüren konuşmasını yapıyordu.

"Bir Ege Öztürk çok zor yetişiyor be Özgür'üm. Yüzyılda bir gibiyim resmen."

"Öyle deme senin eşin benzerin yok." "Emre hayatım, alttan alttan bana yürüyorsun. Aşıksan gerçekten söyle. Asla seni yargılamayız."

Emre'nin sesi de dahil olmak üzere kulisten yine kahkaha sesleri yükseliyordu. Gülüşmeler devam ederken Emre Ege'ye orta parmağını göstermişti.

"Yakışıklı olduğunuz kadar da ukalasınız Ege Bey." "İyi de Ege ukala birisi değil ki."

Üstünü değiştirdikten sonra konuşmaya Gece de dahil olmaya karar vermişti.

"Onu diyorum ben de güzelim zaten." "Senden daha yakışıklı diye çekemiyorsun, itiraf et hadi."

"Kalbimi kırıyorsunuz Gece Hanım." Bir taraftan elini kalbinin üstüne götürmüştü Emre.

Bizden Olur | BoyxBoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin