YARIN

483 14 1
                                    

yukarı çıkıp banyo'ya girdim. abdestimi tazeleyip oturma odasına geçtim hocada odadaydı hocam namazınızı kıldınız mı "evet ben kıldım "tamam hocam diyip seccadeye geçtim ve namaza başladım. Namazım bitince arkamı döndüm üçüde beni takip ediyormuş. tebessüm ederek secdademi kaldırdım. "Botan siz sureyi tekrar tekrar okuyun bu sefer yanlış olmasın tamam hocam bende öyle yapacaktım" hoca odadan çıktı. Hadi hoca doğru söylüyor tekrar yapalım "bence de" yarım saat çalışmamızı ezan bölmüştu. Secdademi açıp namaza başlamak için tekbir aldım hasan "bekle bizide beraber kılalım "dedi bende tamam diyip onlara baktım üçüde secdadeleri sermişti. bende tekbir yaparak namaza başladık. Namazı bitirince hoca içeri girip "hadi başlıyoruz" dedi bende kafamı sallayarak secdademi kaldırdım. Üçüde benden önce odadan çıktı.bende peşlerinden odaya girdim. Hoca bizim için çemberi hazırlamıştı. Çembere geçip besmele çektim. hoca URDA'YI çağırmak için sure okumaya başladı. Hasan hastanedeyken hoca bana bu sureyi ezberlemişti. Bende içimden mırıldanarak hocanın dediğini takip ettim. URDA bir anda hocanın önüne geldi. MERA VE EĞMED URDA'YIN kol ve göğüslerinden tutup tuzağa itmeye çalıştı. URDA çığlık atmaya başladı o her bağırdığında ev sallanıyordu. KABİLEMİZDEN iki kişi daha gelerek URDA'YI sandalyeye itmeye başladı. Bende bağıra bildiğim kadarıyla bağırarak ezberlediğim sureyi okumaya başladım. Ali,Hasan ve barış gördükleri karşısında kıpırdayamıyorlardı. Beni duyunca onlarda okumaya başladı. URDA Çembere düşmüştü ben sureyi bitirene kadar okumaya karar vermiştim. Sureyi bitirdim ve URDA çemberden çıkamıyordu. Mutluluktan zıplamak geliyordu içimden ama yine içimde korku hissediyordum. Hoca URDA'YA "SANA SON KEZ SÖYLÜYORUM YA BURDA ŞEHADET GEÇİRİP MÜSLÜMAN OLURSUN YADA BURDA ALLAH ŞAHİTTİR Kİ YOK EDERİM ATEŞTEN OLMA. " " SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN ÇAMUR PARÇASI SİZİN İNANDIĞINIZ TANRIYA ASLA İMAN ETMEM." Ali barış ve hasan odadan çıktılar. Ben hocanın yanında kalarak sure okuyordum URDA'NIN canını çok yakıyor olsamda bundan gram nefret almıyorum.

HASAN

daha fazla dayanamayarak odadan çıktım. Oturma odasına geçip kapının yanına oturdum ali ve barışta yanıma oturmuştu. İçimde korkudan başka bir şey yoktu oturarak duramıyordum. ayağa kalkıp bir sağa bir sola gidiyordum ali ve barışta benim yaptığımı yapıyorlardı. Gözüm dışardaki incir ağacına çarptı. ağaca baktığımda ağacın altında 10 dan fazlaa cin vardı bismillah diyerek geri çekilirken ali ve barışta görmüştü. Barış hocayı çağırmak üzereyken durdurdum cinlere bakarak süre okudum. YARATIKLARIN ŞERRİNDEN,BASTIRDIĞI ZAMAN KARANLIĞIN ŞERRİNDEN, DÜĞÜMLERE NEFES EDEN, BÜYÜCÜLERİN ŞERRİNDEN, TAM YERİNİ AĞARTAN RABBE SIĞINIRIM (Felak suresi) cinlerin önüne MERA VE EĞMED geçti cinler bu sefer kaçmak yerine saldırmayı tercih ettiler hoca ve botan yanımıza gelip pencere'ye baktı. cinleri gönderince MERA EĞMED VE DİĞER CİNLER bir anda yok oldular.

BOTAN

"EFENDİM URDA'YI KAÇIRDILAR" ne nasıl hocam duydunuz mu "biliyorum botan biliyorum "ne oldu " ne tarafa gittiler EĞMED "ORMANA EFENDİM " tamam. tuzağa düştük URDA kaçtı "nasıl ya tuzaktan nasıl çıktı "başka bir cin yardım etmiş "büyü vardı " URDA'YI ÇAĞIRINCA BÜYÜ BOZULMUŞ" nerdeormana kaçmış hocam gidelim daha kendini toplayamamış. "Tamam botan hadi gidelim " hocam benim yanlış söylediğim sureyi okuyalım ama biraz tekrar yapmam lazım yoksa yakalasakta ya kaçacak yada saldırıp bize zarar verecek "bizde tekrar yapalım " " tamam o zaman yarın cin çemberi yapıp öldüreceğiz. " tamam hocam ben kitabı alıp geliyorum. Aşağı inip kitabı aldım merdivenlerden çıkarken aklım bu sureyi okumanın yükünü kaldıra bilir miyim sorusunda kalmıştı. Bu surenin tekrarı yarım saat değil belki 4 veya 5 saat odaya girip elimdeki kitapları ali hasan ve barışa verdim son kalanı da açıp okumaya başladım hoca "siz çalışın bende yarın için hazırlık yapacam" dedi  artık içimde ümit yoktu. Bu sefer de bizi yenecek biliyorum ama pes etmek istemiyorum. Saate hiç bakmadan uzun süre tekrar yaptım artık azda olsa karıştırmadan yarısına kadar okuya biliyordum. Akşam ezanı okunmuştu. Kitabı kapatıp ayağa kalktım ben namaz kılacam hadi gelin namaz kılalım "tamam hadi ali " "tamam abi " hasan hadi kapat kitabı beş dakikalığına "tamam " lavaboya girdim sonra banyoya gidip abdest aldım. Odaya gittiğimde ali secdadeyi açıp bizi bekliyordu. Hızlısın "saol" Barış'la hasan da gelmişti secdademi serip tekbir yaparak namazı başlattım namazın yarısındayken hoca içeri girdi oda namaz kılmak için tekbir çekti. Namazı bitirmiştik. hoca da bitirmek üzereydi. Ben kitabı açıp tekrar yapmaya başladım hasan da başlamıştı. Hoca namazı bitirip secdadeyi kaldırdı. "Çok kaldımı" daha çok var hocam "hocam ben hala daha düzgün bi satırı okuyamıyorum" "tamam biraz daha çalışın ALLAHIN izniyle okursunuz barış istersen yardım edim " "çok iyi olur hocam" tamam gel " kendimi kitabı odaklanıp tekrara devam ettim. ...... 1 saat daha çalışmıştık hasan "ben acıktım da siz acıktınız mı" " bende acıktım " "barış sende acıktın mı " "evet " "botan " biraz "tamam gelin yemek yapalım hocam sizde aç mısınız" "ÇOK DEĞİL" hasan kafa sallayarak odadan çıktı bende yardım etmek için peşinden gittim. kapıyı açtığımda MERA kapıda bekliyordu önünden geçip mutfağa gittim hasan dolaptan tepsi çıkarıyordu bende buzdolabından kahvaltılıkları çıkardım. Aklıma EĞMED geldi EĞMED tam artık gel eve bu arada kendini göstere bilirsin "PEKİ EFENDİM " EĞMED bir anda hasanın önüne geçerek kendini gösterdi "lann" hasanın korkmasıyla EĞMED İN gülmesi bir oldu EĞMED yapma  " EFENDİM BİRAZ ŞAKA YAPTIM " " çok mu komik sen EĞMED'SİN değil mi " "EVET " "botan sen mi dedin " Hayır vallahi ben demedim " arkamı dönüp baktığımda MERA bize sırıtıyordu. Kahvaltılıkları tepsiye koydum hasan da çayları getirdi EĞMED önden gidip kapının yanında durdu. İçeri girip sofrayı serdim "ellerinize sağlık " hocam bişey yapmadık çaydan başka gülümseyerek sofraya oturdu. Ali barış hadi kitapları kapatın "geliyorum" bismillah diyip bende oturdum. Yemek yerken içimden EĞMED KIZ OLDUĞUNA RAĞMEN NASIL BU KADAR GÜÇLÜ ANLAMIYORUM EĞMED'E BAKTIM DURUŞUYLA HAL VE HAREKETLERİ TİPİ ERKEKLER GİBİ AMA BANA KIZIM DEDİ, ALİ ARABADA HOCAYLA NE KONUŞTU. ALİYLE HASAN FISILDARŞIRKEN NE KONUŞUYORLARDI. HOCANIN AMACI NE aklıma o kadar soru gelmişti ki konuşmak istiyordum ama yeri değildi EĞMED ali hocayla arabada ne konuştu biliyor musun. "EVET EFENDİM HOCAN ALİYE ARABADA BOTANIN VEFAT ETMESİ ÇOK YÜKSEK DEDİ ALİ DE NE YAPACAĞIZ DEDİ HOCANDA İÇİNE ÇİN SOKACAĞIZ DEDİ ALİ TAMAM KATALIM SONRA ÇIKARIRIZ DEDİ HOCANDA BOTANIN İÇİNE BİR ÇİN SOKARSAK KESİN BOTANA AŞIK OLUR SENDE BİLİYORSUN Kİ EN GÜÇLÜ ÇÜNKÜ MUSALLATI AŞIK ÇİN MUSSALLATI DEDİ ALİ DE TAMAM DİYİP SENİN İÇİNE ÇİN SOKMAYA KARAR VERDİLER. SONRADA BEN SENİN İÇİNE GİRİP RUHUNA ENERJİ VERDİM SONRADA İYİLEŞTİN" bi dakika bi dakika şimdi sana son kez daha soruyorum sen habais misin EĞMED LE konuştuğumuzu fark etmesinler diye yemek yiyerek EĞMED LE konuşuyordum " HAYIR EFENDİM HUBS'UM" EĞMED'E dönüp sinirli bakarken hasan fark etmişti önüme dönüp yemeğe devam ettim" bu konuyu sonra konuşacağız EĞMED elhamdülillah diyerek sofradan kalktım ali de kalkarak elini yıkamaya gidiyordu bende peşinden giderek merdivenlerden indim lavaboya girip elimi yıkadım aliye baktığımda hala anlaşılan o konuyu düşünüyordu. merak etme ali bu cin sokma işinden rahatsız değilim niye soktun diye soru sormayacam sadece aklıma takılan erkek şok o zaman dememen onuda o korkuyla aklın karışıktır diyip aklına gelmemiştir. Diyip kafamdan bu soruyu atıyorum rahat ol " hakkını helal et botan istemezdim zaten ben böyle olsun " sen kendini rahat tut biliyorum zaten merak etme ali sarılarak "ALLAH RAZI OLSUN botan " dedi bende sarılarak merak etme dedim. Hasan ve barışta elinde sofrayla bizi izliyordu " anlaşılan EĞMEDE sormuşsun " evet doğru bildin hasan sofrayı mutfağa götürdüler hasan bardakları yerden sererken barışta kahvaltıları buzdolabına katıyordu. " tamam bu sefer de ben söyleyeyim aliyle fısıldarşırken BOTANA olayı anlattın mi dedim ali de bana yok anlatamadım derken sen geldin" gülümseyerek aliyle yukarı çıktım peşimizden hasanla barışta geliyordu. Odaya gidip kitabı açtım oturdum bismillah diyip başlayacakken ezan okundu kitabı kapatıp şansa bak dedim hoca gülümsedi. Aklımda hocanın amacı neydi acaba diyip duruyordum. EĞMED HOCANIN " EFENDİM BEYNİNİ OKUYAMIYORUM MERA İZİN VERMİYOR "anladım tamam EĞMED ayağa kalkıp secdademi serdim hocam imam olsanıza "tamam" hocanın secdadesini serip kendi secdademe geri geçtim hoca secdadenin üstüne geçti ali " beni bekleyin abi hasan hadi namaza " "geliyoruz " barış ve hasan da secdadelerini serdi. Hoca tekbir yaparak namazı başlattı. Namazımızı kıldık secdademi kaldırıp köşeye koydum kitabı elime alıp tekrara devam ettim artık okumaktan gözlerim ağrımıştı. " ben yatmaya gidiyorum yarın için enerjili olmamız lazım sizde yatın " tamam hocam "botan sen bu sureyi önceden okudun nasıldı ne hissettin " Ali ben bi satır okumamla biten enerjim aynı oldu bunu okuyan ilmi  çok guclu olmalı "ben bu gün yapmayacağım bu sureyi düzgün okuyayım URDA ölsün yeter" bende barışa katılıyorumanlıyorum ama yarın enerjili olmazsak zaten okuyacak bir enerjimiz olmayacağı için okuyamayacağız. Ondan yatmamız lazım " botan haklı abi " tamam botanın dediği gibi olsun saat 12'ye kadar çalışıp yatalım yatabileceksek tabi" tamam hadi tekrar yapalım. Çok iyi olmamız lazım barış nasıl okuyorsun"çok iyi değil " saat 8:30'tu 3 saat daha çalışıp yatmak istiyordum . Rüyama yine gelip bana işkence yapacakmıydı. Bilmiyorum EĞMED yanımdayken rüyalarıma gelmemişti. Artık belki EĞMED sayesinde bana rüyamda da zarar veremiyordu. içime bi ümit girmişti. kafamı rahatlatmaya çalışarak kitabı okumaya devam ettim. Kitabın neredeyse hepsini ezberlemiştim ama çok karışık olduğu için düzgün okuyamıyorum. Saat. 12:14 geçiyordu ve biz hala çalışıyorduk. kimler bitirdi "daha kimse bitiremedi sen " çok karışık dilim dönmüyor bazı kelimelere "bende söyleyemiyorum" tamam yarında okuruz şimdi enerjimizi toplamamiz lazım. " Botan haklı hadi gidelim "ayağa kalkıp kitabı rafa kattım. Hasan kitabı rafa koymamıştı. Hasan kitabı koysana. "Yatakta da biraz okurum" " hasan hadi" "tamam" odadan çıktığımda EĞMED kapının önündeydi. EĞMED korkutmaya çalışma. gülümseyerek kapının önünden çekildi. Odaya girip yatağa ma uzandım. Hatırladığıma göre bilim. bir insan 4 dakika da uykuya dalar derdi. Etrafa baktığımda ali ve barış çoktan yatmak için hazırlanmıştı. Hasan benim gibi gözlerini kapatsada uykuya dalamiyordu. "Sende mi yata mıyorsun" evet ama yatmak zorundayız " Haklısın ALLAH RAHATLIK VERSİN " sanada diyip arkamı dönüp gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Odaya giren güneş bütün odayı aydınlanıyordu. Etraftaki ağaçlardan çıkan oksijeni derin bir nefesle içime çektim. Yatakta doğrulup duvar saatine baktım saat 9:47'di herkes hala yatıyordu. Ayağa kalkıp oturma  odasına doğru adım attım kapıyı açtığımda EĞMED kapıda duruyordu. Esselamü aleyküm EĞMED  "ALEYKÜM SELAM " rütüel odasının önünde MERA vardı. Anlaşılan hoca rütüel odasındaydı. Banyo'ya gidip yüzümü yıkadım. Ali odadan çıkarken gördüm gözünü ovalıyordu. Esneyip" günaydın" dedi sanada günaydın ali banyoya girince bende rütüel odasına girdim selamün aleyküm hocam günaydın " ve aleyküm selam sanada günaydın botan bende size çok guclu muskalar yapıyordum gel otur" saat kaç gibi ormana gideceğiz hocam "ikindi ezanı okununca namazımızı kılıp ormana gideriz." Tamam hocam "al bunu boynuna tak bunuda hasan ver bunuda Ali'ye ver buda" barışın " evet buda barışın sakın karıştırma isimleriyle yapıldı muskalar" tamam hocam diyip odadan çıktım. Ali de banyodan çıkıyordu. Ali bunu hoca verdi boynuna as bunuda barışa verdi isimlerimizle yapıldı karıştırma. " tamam " yatak odasına girdim. Barış uyanmıştı. Ama hasan hala yatıyordu. " abi bunu hoca veri boynuna as " " tamam ver " elimdeki muskayı hasanın boynuna asmak için kafasını kaldırdım biraz sert davranmış olacam ki uyanmıştı "ne yapıyorsun botan ya öbümü kopardın. " özür dilerim uyandırdım GÜNAYDIN " sanada " bunu hoca verdi boynuna asacaksın. Kafasını sallayarak elimden muskayi aldı ve boynuna taktı. Ayağa kalkıp odadan çıktım MERA bu sefer oturma odasının önünde duruyordu kapı açıktı. Odaya girip hocaya baktım hoca kuran-i kerim okuyordu. Arkamı döndüğümde hasan ve barış banyoya gittiler. Ali yanıma gelip hocaya baktı.  Gel hadi ali tekrar yapalım "sen bıkmadın ki tekrardan " bu işten kurtulmamıza sebeb olduğu için hayır sıkılmadım" "ben okuyamadım için sıkıldım" raftan kitabı alıp hocanın karşısına oturup kitabı açtım. Bu sefer de öğlen ezanı tekrarı mı bozana kadar tekrara devam etmek istiyordum. Hasan ve barışta içeri girip selam verdi hepimizde selamını aldıktan sonra. İkiside kitaplarını alıp yanımıza oturdular. saat 12: 30 olmuştu. Kitabı kapatıp rafa koydum üçüde bana baktılar. Yemek yapacam siz bana yetişmeye çalışın." Gerçekten çok komik " gülerek odadan çıktım MERA VE EĞMED kapının önünde hala duruyorlardı. Siz hep muhafız gibi burda duracak mısınız. "EVET" tamam bir daha sana şaka yapmayacağım MERA ama sen bize yapa bilirsin bunda hiç sakıncası yok bu arada gerçek anlamda demedim. Önlerinden geçip mutfağa indim EĞMED peşimden geliyordu. EĞMED enerjini toplayıp gel ikindi ezanı okunduktan sonra geri gel kafasını sallayarak yok oldu. Buzdolabının açıp her zaman ki kahvaltılıkları çıkardım ketıl'ı ısıttım çayıda tüpe koydum. Dolapdan tepsi ve bardakları çıkarıp tepsiye koydum. Ve çayın kaynamasın bekledim. Hasan gelerek " yardım lazımdır.diye düşündüm" evet hepsini tek seferde götüremem. Çay kaynayınca çayı ve ketıl'ı alıp yukarıya çıktım hasan da sofrayla tepsiyi alıp peşimden geldi odaya girip ali sofrayı sersene dedim ali "tamam" " al sofrayı" ver diyip hasanın elinden aldı ve yere serdi. Elindekileri sofraya serip sofraya oturdum "ellerinize sağlık" saol un hocam herkes sofraya oturdu. Bismillah diyip yemeye başladım. Ve elhamdülillah diyerek kalktık hasanla sofrayı kaldırıp geri tekrar yapmaya başladık. Saat 1:20'di biraz tekrar yaptıktan sonra tekrarı mı ezen bölmüştu kitabı kapatıp rafa koydum. Hoca'da kuran-i kerim kapatıp rafa koydu. Anlaşılan sıra sıra abdest alacaktık önden gidip banyo' ya girdim abdestimi aldıktan sonra hoca banyoya girdi. Odaya girdiğimde barış ve ali hala kitap okuyordu. "hasan sen git abdest al sonra ben girecem" tamam" hasan odadan çıktı bende herkesin secdadesini serip kendi secdademin üstünde durdum. Geriye bi barış abdest almamıştı oda alıp secdadesinin üzerine geçti. Hoca tekbir yaparak namazı başlattı. Namazımızı bitirip secdadeleri kaldırdık.ve yine tekrar yapmak için kitabı aldım. ALLAHIN izniyle bu emeğim boşa çıkmayacaktı.saat 3 olana kaşar çalışmıştık. Artık zaman daralmıştı. Hocam isterseniz artık cinleri çağıralım. " tamam" diyip hoca odadan çıktı. "Korkudan ölecek gibiyim kalbim çok hızlı atıyor" "bende" tamam biliyorum ama ALLAH yanımızda olduğu sürece kimse karşımızda duramaz biz ALLAHA sığınacağız gerisini ALLAH halledecek. İkinciye 40 50 dakika kalmıştı. "Ne yapalım biraz daha tekrar yapalım" Hayır artık gitmemize az kaldı merak etmeyin ALLAHIN izniyle kazanacağız rahat olun. "Ama hiç birimiz okuyamıyoruz."  Merak etme ali zaten o savaşın içinde öyle korkacaksın ki sayfadaki bütün kelimeleri okuyacaksın önemli olan enerjimize hakim olmak onun yükünü kaldıra bilir miyim diye korkmamız lazım hiç kimse cevap vermeyince aşağı inip su almak için aşağıdaki indim hoca evde değil di. Anlaşılan dışardaydı. Mutfağa girip 1 sürahi su alıp yukarıya çıkıp odaya girdim. 1 bardak içip köşeye koydum hasan da 1 bardak doldurup içti. Ali Ali ve barışta gidip 1 bardak içti anlaşılan herkes susamıştı. Gülümseyerek mindere oturdum. "Eee ne yapacağız böyle boş duracak mıyız." Hayır oturmayacağız hoca odaya girip" 40 tane cin geldi "40 az değil mi hocam" Hayır yeter bize ali biraz sakin ol ALLAHIN İZZET HAKKIYLA yeneceğiz. " EFENDİM GELDİM" güzel EĞMED şimdi DEVAMINI ALLAH TEALA HALLEDECEK. Ve ikindi ezanı okunmuştu. Zaman su gibi akıp gitmişti. Secdadeleri'mizi serip namaza başlamıştık bitirip secdadelerimi kaldırdık. Herkes birbirine bakıyordu " hadi biraz  sakın olun gidiyoruz ben herşeyi getirdim zaten hadi gidelim kitaplarınızı unutmayın bakarak okuyacaksınız." "Tamam hocam" evden çıkıp ormanın karanlığına doğru yol alıyorduk MERA VE EĞMED ortalıklarda yoktular. Ormanda baya ilerledikçe sonra hoca çantasından bir kese çıkarıp içindeki tozlarla bir çember yaptı. Ve küçük bir cam şişeyi eline aldı şişeyi 1 eliyle kavrayıp sakladı. Çemberin ortasına ve yanlarına bir çeşit bir damga çizdi ve içlerine cin padişahlarının ismini yazdı. Ve yanımıza gelerek "başlayalım dedi" ve sureyi okumaya başlamıştı. Ormanın derinliklerinden büyük bir kalabalığın koşma sesi geliyordu ve daha da ses yaklaşıyordu. Bu ses yine kulağıma gelmişti içimdeki korku neredeyse bütün vücudumda hissediyordum. arkadan da aynı ses gelmeye başlamıştı ama bu sefer bu yakınlaşma beni rahatlatıyor anlaşılan bunlar bizim kabileyeydi. URDA'NIN KABİLESİ KENDİNİ göstermeden bize saldırmaya başladı. Bizim kabile önümüze geçip onlarda saldırıdı. Kulağım öylesine  ağrımıştı ki kulamdan kan aktığını fark ettim cinlerin çığlıkları beynimin içinde yankılanıyordu. URDA bizim önümüze gelip sırıtıyordu. Anlaşılan çemberi görmemişti. Hoca elindeki şişenin kapağını açıp beklemişti. URDA Çemberin ram ortasına geçince hoca elindeki siteyi Çemberin üstüne attı taşlar bir anda yandı. URDA öyle güçlü hır çığlık atmıştı ki kulağımı kapatmasam sağlar olabilirdim. Hoca sureyi okumaya başladı arkadaşlarımı koluma dürterk okusanız dedim "SUS HOCA SUS " HEPİMİZ OKUMAYA BAŞLADIK ARTIK URDA KENDİNİ DELİYE ÇEVİRMİŞTİ üzerimdeki enerji artık bitmiştir başım dönmeye başlamıştı bu sureyi okumak beni çoktan yok etmişti.  Hasan ve ali artık okumayı bırakmışlardı. Göz ucuyla baktığımda bayıldıklarını gördüm. Barış artık bütün enerjisini harcamıştı. Yer düşmesin diye çembere bi adım yaklaşmıştı. Basılması çok yakındı. Onu tutmak için yaklaşmak istedim ama Kulağımın duyduğu her herkes beynimi patlatıyormuş gibi hissediyordum. Ekimi barışa uzatıp geri çekmek isterken barış bütün gücüne kaybetmişti. Ayaklarını titrediğini gördüm. Ayakları artık Artık onu taşıyamıyorum yere attı. Ateş bir bir anda yükselince kendini ateşten kurtarmak için ileri attı. Ama çember girmişti. Sureyi bozmayacak devam ediyordum ama. Gücü azalmıştı. URDA barış görünce diz üstü yerde tutup Boğazını sıktı. Yorgun kalan bedeni sor nefes alsada URDANIN boğazını sıkmasıyla nefes alması çok zor oldu artık kıpkırmızı olan yüzü rengini kaybetmişti bedeni artık dayanamayıp bayıldı. çembere atlamak için kendimi hazırlarken EĞMED'İN beni durdurması için  koşmasını görünce çembere hızla atladım hoca tam susmuşken devam etmişti. URDA'YI boğazında tutup yere itip ellerini bağladım. Artık gözlerinden ateş çıkarcasına çığlık atıyordu o kadar bağırmışti ki gözlerim artık etrafı görmüyordu gözlerimle etrafı görmesemde hocanın sure  okuması sayesinde URDA kıpırdayamıyordu. Dizimle URDA'YA baskı uygulayıp tam olarak etrafta ne oluyor anlamaya çalışıyordum. Artık çığlıklar azalıyordu. Hoca daha yüksek sesle okumaya başladı. URDA'NIN bedeni yavaşça kül oluyordu. URDA'YI tuttuğum  yerler yok oldu. Artık tutacak bir şey hissetmiyorum. Biraz eğilip barışı tuttum nabzı vardı sadece biraz fazla bedenine yüklendi. Hoca "bekle botan çemberi bozuyorum bekle"tamam hocam üzerimdeki yük gittikçe hafiflerken arkadaşlarıma bir şey olacak korkusuyla nefes ritmi mi bozmuştum. Hoca yanıma gelip beni yere oturttu. "EFENDİM İZİN VERİR MISINIZ İÇİNİZE GİRİM" tamam EĞMED gir bir anda içimde dolaşan kanının sesini duyduğumu hissettim. Etrafta biz ve MERA'DAN başka kimse yoktu. Hocam kurtulduk mu "kurtuldunuz rahat ol artık hiç bir şey  olmayacak size" artık içimdeki bütün korku gitmişti yerine çocukmuş gibi yerinde duramayan sevinç dolu bir heves gelmişti. Barışı kaldırıp hocam ali ve hasanı nasıl taşıyacağız "sen merak etme Aliyi MERA taşır." Kafamı sallayarak barış kucağıma alıp eve doğru ilerliyorduk. EĞMED içimde olmasa barışı sürükleyerek bile taşıyamazdım. Hocam kimse ölmedi değil mi bizden " onların bütün cinleri oldu sadece 3 cin kaçtı. Bizden kimse ölmedi" artık içimdeki mutluluğu kimse elimden alamaz diye düşünüyordum. Artık bana koşan ilmi bu sefer ben kovalayacagim. Evi uzaktan görünce biraz daha hızlı adımlarla eve ilerledim. Kapıyı açıp üst kata çıktım. Yatak odasının kapısı açıktı içeri girip barışı yatağısına koydum hoca Aliyi de yatağa koyunca MERA'NIN elinden hasanın alıp yatağa koydum. "Botan oturma odasının rafinda kolonya vardı getirsene" tamam hocam diyip odaya girdim elimizdeki kitaplar raftaydı. Bi an şaşırıp durdum kolonyayı alıp hocaya verdim. Hoca eline biraz döküp yüzlerine serpti. Üçüde ayılmıştı. Hasan " ne oldu kazandık mi" dedi bende sen iyice dinlen kazandık dedim üçüde gülümseyerek gözlerini kapattı. Odadan çıkıp oturma odasına girdim. Hoca da peşimden odaya girdi. Hocam Hocam ben hüddam olmaya karar verdim. İsterse 10 yıl sürsün ben hüddam olmak istiyorum. "Tamam botan biliyorum MERAK  etme SANA ÖĞRETECEĞİM ZATEN" dedi gülümseyip odadan çıktım banyo'ya gidip abdest aldım. Arkamı döndüğümde hoca da abdest almak için beni bekliyordu. Banyo'dan çıkıp oturma odasına geçtim. Hem kendimi mi hemde hocanın secdadesini serip kendi kimin üstünde hocayı bekledim.hoca içeri girip secdadeyi geçti tekbir yaparak namazı başlatmıştı. Namazımızı kılınca secdadeyi kaldırıp mindere oturdum  hocam ben yatmaya gideceğim biraz yorgunum " tamam bende ezan okunsun namazımı kılıp yatacağım" kafamı sallayarak odadan çıktım kapıda kimse kimse yoktu anlaşılan MERA dinlenmeye gitmişti. Odaya Odaya girip yatağıma uzandım EĞMED içimden çıkıp dinlenmeye git. "PEKİ EFENDİM" EĞMED de gidince üzerimdeki yorgunluk üzerime    büyük bir ağırlık yapıyordu. Gözlerimi kapatıp yatmak istiyordum. Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu "günaydın" sizede herkes uyanmıştı. Üzerimdeki ağırlık pamuk olmuştu hayata artık bambaşka bir taraftan bakıyorduk bu sabah "Gerçekten kurtulduk mu" evet "dün ne oldu bilen varmı" "botan sen hatırlıyor musun" evet herşeyi hatırlıyorum ben ALLAHA şükür hiçbir zarar görmedim" bayılmadın mı sen" Hayır "anlatsana" tamam diyip yatakta doğruldum. Bak şimdi böyle oldu.....

Not: arkadaşlar sonunda kitabı tamamladım eğer çok beğeni gelirse DEVAMI GELECEK ALLAHA EMANET OLUN😊😊😊😊

KAFİR CİNLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin