SAVAŞ BAŞLIYOR

610 11 4
                                    

Botanı öyle gördümde göz yaşlarımı tutamadım elimi yüzüne dokundurduğumda teni buz gibi oluyodu. Hemen kulağımı göğüsüne götürdüm de kalbi atmıyodu. Kitap'ta gördüğüm sureyi okumaya başladım. Elimi göğüsünde tutarak duayı okumaya başladım. Duayı bitirmeme az kala hoca kapıyı açarak içeri girdi. Elinde çantası vardı. Elindeki bardağıda botanı içirmeye başladı.bana aferin okumaya devam et dedi. Ve benle eşlik ederek duayı okumaya başladı. Arkadan AHH BAŞIM!! Diyerek bir ses geldi. Arkamı döndüğümde hasan ayılmaya başlıyordu. Hoca çantadan ot çıkarıp bi kaseye kattı içine de botana içirdiği suyu döktü otu sonra bi kalın odun ile ezmeye başladı. Otu iyice ezdikten sonra  botanın kazağını açıp otu botanın göğüsüne kattı. Ve hoca "tamam o şimdi kendine gelmeye baslar "dedi bende tamam diyerek botanın nabzını kontrol ettim. İyi'ye gittiğini anlayarak hasanın yanına gittim.

BOTAN
başım çok ağrıyordu gözümü açacak halim kalmamıştı. Gözümü hafif açarak etrafa baktım etraf karanlıktı ama ilerde bir ışık vardı. Işık'a dogru ilerlemeye başladım mağaradaydım. Magara'ya nasıl geldim hatırlamıyorum ışığa yaklaşmıştım baya. yol geniş bir yere çıkmıştı geniş ve uzun bir mağara. Yerin ortasında büyük bir ateş vardı. Etraf hep şerli etrafa göz gezdirdim de bütün şerliler arkasını dönüktü. Geri geri adım atmaya başladım. Kalbim duracakmış gibi hızlı atiyordu. Şerlilere baka baka geri geri gidiyodum. Bir anda bi yere çarptım. O korkuyla kendimi yere attım. Yerdeyken kafamı kaldirip şerlilere baktığımda hepsi bana bakıyodu. Ayağa kalkıp arkamı döndüm ve şok olmuştum. Çarptığım şey URDA'ymış. Bana bakarak pis bir gülümseme atıyodu. Bana "MERHABA"dedi. Ve eliyle beni şerlilere doğru fırlattı. Belim çok kötü ağrıyodu. Pis düsmüştüm şerliler etrafıma dolaştı. Kafama sıcaklık geliyodu anlaşılan ateşin yakınındaydım. Urda bana bakarak "canın mı yandı" dedi öyle korkuyordum ki tarifsiz bir duygu. Orda olmadan asla anlayamassınız. Kalbim hıp hızlı atarken urda eğilerek elini kalbime götürdü. Bana "BENDEN KORK ADEM OĞLU"dedi bende yutkunamıyodum bile. Elini açarak tırnağını gösterdi. Bende ona bakarak acı,titrek  ve kısık bir sesle senden korkmuyorum dedim "ONU ŞİMDİ GÖRECEĞİZ"dedi ve tırnağını kalbime batırdı. Ağzımdan kanlar çıkıyodu. Elini içime sokmaya başladı elini karnımda hissediyodum anlamıyodum neden bayılmıyorum ölmek istiyodum. Bu acıyı yaşamak istemiyodum.  bu sefer uzun bir süre kan kustum. Kalbim artık atmıyodu. Sanki tenim buz gibi'ydi. Etraf aydınlanmaya başladı. Kaliba ölecektim. Sevinmiştim acıyı çekmiyodum Artık. üstüme baktığımda heryerim kandı etraf hafif aydınlanmaya başladı tavan bembeyazdı ve yavaş yavaş zemine doğru beyazlıyodu etraf. Göğüsümde bir el hissettim, korkak bir şekilde yavaş yavaş göğüsüme baktım. Göğüsümde insan eli vardı. Bir ses duymaya başladım bu ses alinin sesiydi. Huzurlu hissetmeye başladım ve orda gözüm kapanmaya basladi.

ALİ
Yatağa oturup botanı izliyodum. Onu ilk defa böyle görmüştüm. Sanki ölüydü.ALLAH KORUSUN abime baktığımda oda ayılmaya baslamıştı. Hasan botana ne oldu dedi. Botanın yanına koştu.botanın teni açık beyaz gibiydi. Hasan botanın yüzüne dokundu ve bana teni buz gibi ona ne oldu. Dedi bense hiç bişey diyemeden ağlayan gözlerle ona bakıyodum. Botanın göğüsündeki ot nedir. Dedi korkulu sesine karşılık sadece elleme diyebilmiştim. Hasan sonra nabzına baktı ve bağararak "LAN NABZI ÇOK AZ KALBİ ATMIYO NERDEYSE. NE OLDU ANLATSANA " Dedi sonradan duygulanan sesi ile gözleri dolmuştu. Bende sakin ol o cinni yaptı hoca dedi şimdi iyi olur. Hasan artık tutamayan gözyaşlarını bırakıp ağlayarak yanıma geldi. Ve bana "BOTAN ÖLMEZ DEME".dedi bende kafamı eyip yere baktım sadece bunu yapabilmiştim.susuz kalan dudaklarımdan bir kelime bile çıkmıyordu.

KAFİR CİNLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin