RESSAM|Kim Taehyung

34

İRELİA'nın Ağzından
Sevgilimin eline yapışmış, bts yurdunun önünde dikiliyordum. Taehyungla hepsine bir oyun oynamaya karar vermiştik. Bunun üzerine Taehyung çocukları arayıp kavga ettiğimizi söylemiş ve kızlar ve erkeklerin evde toplanmasını istemişti. Herkes benim İngiltere'ye aniden döndüğümü ve birbirimize düşman olduğumuzu düşünürken ilişkimizi onlara açıklayacak olmak çok heyecanlıydı. Bir oyunla başlayan herşeyi yine oyunla sona erdirmek çok manidardı.

Güven verici bir tonla elimi okşayıp kapıyı anahtarıyla açtı ve içeri girdi. Herkesin bize ve sonra elimize dönen Bakışları şaşkınlık içerisindeyken kendimi tutamayıp kıkırdadım. Noe bize ikinci bir kafamız çıkmış gibi bakıyordu.
"Aaa, ama siz..." ilk konuşan jimin olmuştu. Taehyung gülüp ellerimizi ayırdı ve kolunu omzuma attı. Buna karşılık olarak kollarımı beline dolayıp ona sırıttım.
"Evet, biz birlikteyiz." Taehyungun cümlesinin bitmesi ve kafama bir yastık yiyip geriye savrulmam aynı anda oldu.

"Lan madem birliktesiniz neden gereksiz yere hepimizi heyecanlandırıyorsunuz veletler? Dayak mı istiyorsunuz?!" Noe konuşunca Yoongi hyung kahkaha attı. Kollarının altındaki sevgilisini tutmak için büyük bir güç harcadığı belliydi. İyi ki de tutuyordu. Tutmasaydı cidden dayak yerdik. Kızın şakası yoktu.

Sonunda koltuğa oturmuş, hepsine olanları anlatmıştık. Öpüşme kısmı hariç, çünkü orası özeldi. Bardağımdan koca bir yudum su alırken kook konuştu.
"Nasıl ya, öpüşmediniz mi?" Sorusuyla suyun boğazıma kaçması ve benim deli gibi öksürmem bir olmuştu. Taehyung panikle sırtıma vururken sonunda rahatlamıştım.
"Yaaaa! Maknae! Sevgilimi öldürüyordun!" Bağırması beni öksürüklerimin arasında güldürmüştü. Yanaklarımın kızardığına emindim.
"Pardon." Kookun cevabı beni daha çok güldürünce yine küçük bir öksürük krizine girdim.

Herkes gülerken somurtan Jin hyunga baktım. Neden mutsuz görünüyordu? Birşey mi olmuştu acaba?
"Hyung, neden somurtuyorsun?" Soruyu ben değil sevgilim sormuştu. Evet sevgilim. Taehyung. Hani şu aşırı erkeksi olan. Neyse. Konumuz bu değildi. Dikkatle hyunga baktım.
Kollarını göğsünde birleştirip bize döndü.
"Eee neredeyse hepinizin sevgilisi var. Ben de istiyorum." Söylediği şey tae ve benim kıkırdamama sebep olurken Corni hayretle ona döndü.
"Aaaa ben sana bulurum birini dünya yakışıklısı oppam! İstediğin sevgili olsun be!" Jin hyung gülerek ona döndü.
"Aaaa cidden mi? Tamam. Hadi bul."

Noe ellerini deli gibi sallayınca Yoongi hyungumun omzundaki eli sıkılaştı.
"Hyung! Sakın. En son birilerine birilerini ayarlamaya çalıştığında neler olduğunu bir bilsen. Sakın bunu kabul etme." Herkes merakla noeye dönünce ne anlatacağını anlayıp Di ile aynı anda kahkahalara boğulduk.
"Ne oldu ki?" Merakla soran Hobie hyunga bakıp anlatmaya başladım.
"İngilteredeydik. 2 yıl önceydi. Erkek kuzenimize üniversiteden bir arkadaşını ayarlamak istedi ama ayarladığı kişiler eski sevgili çıkınca, ve kuzenimiz de kızı aldatmış olunca olay çıktı. Kuzenimiz feci dayak yemişti." Joon hyung kaşlarını çatarak bize bakınca Di araya girdi.

"Kuzenimizi kızın o zamanki sevgilisi dövdü." Anlayışla başını sallayınca herkes güldü. Corni dışında. Öylesine havadan sudan sohbet etmeye devam ederken Yoongi hyungla gözgöze gelip sadece bizim anlayacağımız bir şekilde sırıttık. İkimizin hislerine de yakından şahit olmuştu ve gerçekten mükemmel biri olduğu için çaktırmadan yardım etmişti. Onun yüzünden kaçırılmıştım ama olurdu o kadar. Sonuçta her plan kusursuz işlemezdi. Ve bu planın kusuru da birbirimize aşık olmamızdı. O yüzden ne yapacağımız belli olmamıştı.