27

346 35 5
                                    

TAEHYUNGUN AĞZINDAN
Sonunda günlerdir süren hasretim sona ermiş, İreliayı yurda sürüklüyordum. Benden uzakta yaşamasına izin vermeyecektim artık. Çok fazla hata yapmıştım ama düzeltecektim. Hyunglar kapıyı açınca onları dinlemeden içeri girdim ve İreliayı da odama kadar çekiştirmeye devam ettim. Onu seviyordum. O da beni seviyordu. Bugün beni korumuştu. Gerçekten oyun değildi. Kızla şansa karşılaşmıştık ama iyi de olmuştu. Çünkü başka türlü onun beni sevdiğini anlamam imkansız olurdu.

Odama girdiğimizde onu içeri sokup kapıyı kilitledim ve kapıya yaslandım. Nefes nefese kalmıştım. Son anda aldığım sırt çantasını kapının yanındaki tekli koltuğa koyup ona baktım. Tuttuğum kolunu ovduğunu gördüğümde içim acıdı. Bilmeden canını yakmıştım.
"Taehyung, ne yaptığını sanıyorsun?" Konuştuğunda sesi oldukça tehditkar çıkmıştı.
"Seni seviyorum ve alıkoyuyorum." Ağzı aralandı ve bağırdı.
"Ne?!"

Şaşkınlığı beni güldürdü.
"Bir de gülüyor musun? Taehyung ne demek seni seviyorum ve alıkoyuyorum?" Başımı iki yana salladım.
"Seni sevdiğime başka türlü inanmayacaktın. Bu odadan çıkmayacağız. Sen bunu anlayana ve tekrar sevgilim olana kadar." Bana yaklaşıp yakamı tuttu. Beni kapıya yaslamasına izin verirken onu öpmemek için kendimi tutuyordum.
"Buna adam kaçırmak derler amın oğlu. Aptal aptal konuşma da aç şu kapıyı. Yoksa gerçekten elimden bir kaza çıkacak." Omuz silktim. Herşeyi göze almıştım. Yoongi hyung bana son bir şans vermişti. Bunu kullanmalıydım.


"İstediğini yap. Seni sevdiğimi anlayacaksın. Şimdi, biraz dinlen bebeğim. Sana yiyecek birşey getireceğim." Kaşlarını çattı ama o cevap veremeden onu omzuma atıp yatağa koydum. O kalkamadan kapıdan çıkıp aşağı inmiştim. Tabii onu kilitleyerek. Diğerlerinin zaten haberi olduğu için şaşırarak bakmak dışında birşey yapmıyorlardı. Ben sevdiğim kadına yemek hazırlarken Hobie hyung yanıma geldi.
"Yaptığın yanlış, biliyorsun değil mi?" Başımla onayladım.
"Biliyorum. Ama elimden başka birşey gelmiyor." Başını iki yana salladı.

"Başka bir yol denemedin Taehyung." Bana başka şekilde dönmezdi. Ararsam açmaz kapısına gidersem kovardı. Tek yolum buydu. Ama hiçkimse anlamıyordu.
"Başka yol olsaydı onu seçerdim hyung. Lütfen bizi rahatsız etmeyin." Tepsiyi alıp yukarı çıkarken oldukça zorlanmıştım. Özellikle de odaya girmeye çalıştığım sırada İrelianın üzerime atlayıp beni tekmeleyerek kaçma denemesini savuşturmak hiç kolay olmamıştı çünkü tahmin ettiğimin aksine küçük bedeni oldukça güçlüydü. Onu tek kolumla yine yatağımın üzerine bırakıp kapıyı kilitledim ve yatağın yanındaki komodine tepsiyi bıraktım.



"Hadi ye." Gözlerini devirerek yatakta bağdaş kurdu ve kollarını göğsünde kavuşturdu.
"Aç değilim." Bu hali aynı küçük bir çocuğa benzediği için gülümsedim. Ne kadar sevimli olduğu hakkında bir fikri var mıydı?
"O zaman konuşalım." Başını hızla iki yana salladı.
"Çıkar beni buradan." Bu sefer başını sallayan ben oldum.
"Olmaz." Ofladı ve bana arkasını döndü. Git gide daha tatlı olmayı nasıl başarıyordu bu kız?
"O zaman odadan çık. Sen beni bırakana ya da ben kaçana kadar burası benim odam." Onu başımla onaylayıp kapıya elimi koyduğumda şaşırdı. Ne sanıyordu? Onu buraya zorla getirip onunla uyumaya çalışacağımı falan mı? Onu burada zorbalık için tutmuyordum ki. Beni dinlediği an gidebilirdi. Gülümseyerek odadan çıktığımda kapıya çarpan yastığın sesini duyup kahkaha attım. Cidden çok kızmıştı. Ama bulabildiğim tek yol buydu.

RESSAM|Kim TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin