RESSAM|Kim Taehyung

29

Taehyung eve sarhoş dönmüştü. Odaya girip ben uyurken yanıma yattığında farketmiştim bunu. Kapıyı kilitlememişti. Böyle bir hatayı ayıkken yapması imkansızdı. Hızla eşyalarımı toplayıp kapıya ilerleyeceğim sırada uykusunda konuştuğu için saatlerdir onu izliyordum. Gitme demişti. Seni seviyorum. Bir insan uyurken yalan söyleyebilir miydi? Söyleyemezdi öyle değil mi? O halde neden yalanmış gibi geliyordu? Benimle oyun oynadığı için mi? Evet.

Onca gündür çektiğim acının şokunda olduğum için ağlayamayıp farkedemeğimi,o yüzden umrumda değilmiş gibi geldiğini anladım. Oysa durum farklıydı. O umrumdaydı. Onu seviyordum. Oyununa izin vermemin bile nedeni buydu. Bir ihtimal o da beni severse diye yapmıştım. Hoş, sevmişti de. Hoseok hyungla kapıda fısıldaşırken duymuştum. Bugünkü yakınlığımız onu zorlamıştı. Beni de zorladığı gibi aynı. Ne olacağı hakkında zerre fikrim yoktu. Kararımdan pişman olacak mıydım yoksa olmayacak mıydım bilmiyordum ama o açık kapıdan gitmeyecektim.

Aksine kapıyı kapattım ama kilitlemedim ve Taehyungun üstümdeki tişörtüne bakıp gülümseyerek onun yanına uzandım. Geldiğimi farketmiş gibi hemen kollarını belime dolayıp kafasını göğsüme koymuştu. Küçük bir çocuk gibi deliksiz ve masumca uyuyordu. Bir elimle sırtını desteklerken ötekiyle hep yapmak istediğim şeyi yaptım. Saçlarının arasına saldırıp okşadım. Bebek gibi bana daha da sokulunca kıkırdamama engel olamamıştım. Çok tatlıydı. Şeytani fikirlerini bir kenara bırakırsak o kadar masum uyuyordu ki yanağına bir öpücük kondurmamak için zor duruyordum.

Evet, gerçekten onu seviyordum. Evet, gerçekten konuşmamız gerekiyordu. Garip bir şekilde sanırım beni kaçırması iyi olmuştu. Kokusuyla uyumasaydım ve bugün bana yaklaşmasaydı asla Emin olamayacaktım. Sanırım sevgi bir çok şeyi affettirebilirdi. Gerçi bu taehyunga bağlıydı. Yarın yalnızca onu dinleyecektim. Eğer yeterince iyi bir özrü olursa, ona dönmeye hazırdım galiba. Tabii ömrümün sonuna kadar bana oynadığı oyunları gözüne sokardım. Bu doğamda vardı.

Sessizce onu izlerken mutlu ve güvende hissediyordum. Kalbimi paramparça etmişti ama yine de yanında deli gibi atıyordu. Kokusu burnuma dolarken gerçekten nefes aldığımı hissediyordum ve bu his beni sarhoş ediyordu. Gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm son şey dudaklarıydı.