RESSAM|Kim Taehyung

3

            IRELİA'NIN Ağzından
Bütün gün sergide çalışmış ve gerçekten çok yorulmuştum. Resimleri çok seviyordum ama bu kadar iç içe olmak beni bazen bezdiriyordu. Yine de bazılarımızın hala para kazanmak için çalışması gerekliydi. Bütün gün evde boş boş yatan insanlara çok üzülüyordum. Gerçekten, tembellik güzeldi ama bir yere kadar. Son sattığım resmimle ciddi bir para almama rağmen boş durmamak için çalışıyordum çünkü zaten yapacağım başka birşey yoktu. Noe eve döneceğini söylemiş ama dönmemişti. Di zaten aramıyordu ve salak ikizim de jiminle takılıyordu. Yanlış anlamayın jimin kötü birine benzemiyordu ama benden ikizimi çalmıştı. İkizim benden bir hafta önce doğmayı başarmıştı. Bense biraz daha kalıp içeride keyif yapmıştım. Aynı bugün yapmayı planladığım gibi. Evde tektim ve film izlemeyi planlıyordum. Tabii öncesinde çok para bayılarak aldığım şu sanat kitabını biraz okuyacaktım. Kendime aşırı şekerli bir kahve yapıp koltuğa yayıldım.

Yaklaşık üç saat boyunca kitabı okumuştum. Geri kalan 100 sayfayı bitirmemek için kitabı kitaplığa yerleştirdim. Güzel kitapların hemen bitmesinden ölümüne nefret ediyordum. Televizyonu açıp filmi seçtim ve izlemeye başladım. Filmin kırkıncı dakikasında kusmamak için kendimi zor tutuyordum. Aksiyon filmi sanıp açtığım film gerçekten bok gibi bir aşk filmi çıkmıştı. Vıcık vıcık sevgilerden hiç hoşlanmazdım ve şuan izlediğim film tam da öyle çıkmıştı. Filmi izlemekten de vazgeçip bilgisayarımı kurdum, biraz oyuna girip Kafamı dağıtacaktım. 

Giriş lobisinde bekliyordum. Odaya biri geldiğinde onun da derecesi benim gibi yüksek olduğu için oyunu başlattım. Yirmi dakika boyunca oyundaki herkesi mahvetmiş ve bir sürü küfür yemiştik. Baktık iyi gidiyoruz tekrar oyuna girdik. Bu sefer daha feci küfür yiyince kahkahamı tutamayarak lobiye yazdım.

Monalia:kkkkkk çok iyiydik.
Tgogh: bence de. Yediğimiz küfürleri gördün mü?
Monalia: evet. Seni arkadaş ekleyeceğim. Belki tekrar gireriz?
Tgogh: olur. İyi bir ikili olduk.
Onu ekledikten sonra bilgisayarı kapattım. Biraz oyunun düzeltmeyeceği şey gerçekten yoktu.

Akşam olunca Noe arayınca gerçekten çok şaşırmıştım. Kız kıza içmeye gidiyoruz demişti. Yani gerçekten sevgililerinden bir an olsun ayrılabileceklerdi. Mutlulukla üzerimi giyinmeye gittim. Mor bir boğazlı kazak ve yüksek bel siyah momjean giyip Ayağıma koyu mor hafif topuklu botlarımı geçirdim. Yukarı çekik badem gözlerime bolca rimel sürüp çok hafif pembe bir ruj sürdüm ve attıkları konuma gitmek için evden çıktım.

Konuma geldiğimde taksiden indim. Tablom cidden çok para etmese paracıklarıma kıyamaz ve otobüsle gelirdim ama neredeyse zengin olmuştum. Tabii bir süreliğine. Kapıdan içeri adımımı attığım anda burnuma dolmasını beklediğim içki kokusunun tersi olmuş, sabun kokusuyla karşılaşmıştım. Çok sesli müzik beklemiştim ama o da yoktu. İçeriden hafif bir müzik geliyordu. Adımlarımı hızlandırarak boş alanla karşılaşınca şaşırdım. Mekanı mı kapatmışlardı? Yuh ama, manyaklıktı bu. Beni gördüklerinde onları görmeyeceğimi düşünüp kafası koparmış gibi el sallayan corniye güldüm. Salak, zaten mekanda bir tek onlar vardı. Masaya ulaştığımda hızla oturdum.
"Elini sallamayı kessene, oturdum işte." Corni silkinip yanıma otururken sandalyesini bana daha da yaklaştırmıştı. Elini omzuma atıp bana sarılınca ona karşılık verdim.
"Seni özledim ikiz bebeğim." Beni özlediğini şimdi farkedip etmediğini sormak için ağzımı açtım ama boşa konuşmak istemediğim için susmayı tercih ettim.
"Ben de sizi özledim. Sonunda sevgililerinizden bana vakit ayırabildiğiniz için mutluyum." Dedim her kelimeyi bastırarak. Noe gözlerini devirdi.
"Sen salak mısın? Rahat rahat yerleş diye rahat bıraktık seni." Ondan öncesini soracaktım ama noeye çıkışırsam belamı sikerdi. Tek yumruğuyla beni hindistana yollayabileceğini bildiğimden somurtmakla yetindim.

İkinci şişe biramda Corni yanımda aptal hareketler yapmaya başlamıştı bile.
"O senin ilk şişen değil mi?" Sorum onu kıkırdatınca Gözlerimi devirdim. Noeyle göz göze geldiğimizde masada öne eğildi.
"Sana birşey söyleyeceğim. Corni ağzından kaçırmasa haberim olmayacaktı ama bir şekilde Yoongi öğrenip bana söyledi." Normalde lafı uzatmazdı o yüzden sadede gelmesi için ona bakmaktan başka birşey yapmadım. Ciddi birşey söyleyecek olmalıydı.
"Taehyung'tan uzak dur." Kaşlarımı çatıp nedenini anlamaya çalıştım ama çok düşünmeme izin vermeden Di araya girdi.
"Jimin senin onun yüzüne bile bakmadığını söylediği için iddiaya girmişler. Jimin corniye ötmüş. Seni buna bulaştırmamalarını söylemiş ama jimin dinlememiş." Duyduklarım yüzünden şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Taehyungun gerçekten yüzüne bile bakmamıştım çünkü bana neydi? Şimdi bunları öğrendikten sonra iyi ki bakmamışım diyordum. Ayrıca Jiminin böyle biri olduğunu öğrenmek ondan iğrenmeme neden oldu.
"Corni bildiğini bilmesin. Zaten aptal aptal dans ettiği için bizimle ilgilenmiyor." Hain ikizim adının geçtiğini duyunca dikkatle yüzümüze baktı. Şu haliyle balon balığına benziyordu.
"Aksine, ilgileniyorum ve bunu söylemeye utandığım için size söylettim. Jimin sevgilim olabilir ama ikizim benim için daha önemli. Ire, var mısın oyunlarına oyunla karşılık verelim kızım?" Kolumu tutarak konuşması beni şaşırttı. Sarhoş numarası mı yapmıştı yani? Onun için daha önemli olduğumu duymak beni biraz yumuşatmıştı.
"Uğraşamam. Söyleyin benden uzak dursunlar." Noe oflayıp içkisini kafasına dikti.
"Bak, normalde sana katılırdım ama yaptıkları hiç hoş değil. Yani bence Taehyungu çok uğraştırırsan hiç fena olmaz." Onun onlara katılması beni şaşırtsa da başımı iki yana salladım. Gerçekten uğraşmaya değmezdi.
"Ire, Noenin daha önce böyle işlerle uğraştığını gördün mü sen? Bir bildiğimiz var öyle değil mi? Sorun çıkarma ve oyunlarına karşılık ver." Aslında eğlenceli olabilirdi. Böylelikle kardeşlerimi benden çalmalarının intikamını da almış sayılabilirdim öyle değil mi? Gerçi Taehyungun kızlar konusunda bir suçu yoktu ama benim üzerimden iddiaya girmeyi ona fena ödetebilirdim. Masada öne eğildim.
"Tamam, plan ne?" Kızların hepsi şeytanca gülümsediğinde Corni söze girdi. Evet, plan yapma konusunda gerçekten tam bir cadıydı.