"Kurgun"
İnsan içinden çıkamadığı hiçbir sorunla baş edemez çünkü o sınandığı sabrına katlanamayan bir varlık.
Bu geceden sonra anladığım bir şey varsa o da yer yüzündeki en dehşet verici olay bir insanın bir diğerine verdiği zarardı.
Bütün gece neredeyse hiç uyumamış Ceren'in başında onu beklemiştim.
Sabaha karşı mekan kapandığında ise Kuzey'in getirdiği doktor hem Ceren'in son durumunu kontrol etmiş hemde birkaç ilaç vermişti uyandığında kullanması için.
Onun biraz baygın yatacağını fakat çok sürmeden uyanacağını bunun geçici bir süre olduğunu da söylemişti. Doktorun dediği gibi de oldu.
Ceren gözlerini açtığında gözyaşları içinde elini kafasına doğru götürdü.
Yarası için endişelenip elini havada yakalayarak tuttum."Nisan?"
Acıyla inledi.
"Burdayım." diye fısıldadım.
"Ne oldu bana?" diye sordu depo şeklindeki odada gözlerini gezdirerek.Kerem orada olduğunu belli edercesine "hatırlamıyor musun?" diye sordu.
Ceren Kerem'in burda olduğunu fark eder etmez çığlık attı ve elimi sıktı.
"Yaklaşma!"
Dün gece ne yaşandıysa hatırlıyor olduğunu anlamış olduk böylece.
"Git burdan, yaklaşma!"
Ceren avazı çıktığı kadar bağırıyor ve ağlıyordu. Yüzüme bakması için onu zorladım.
"Tamam sakin ol. Korkma, hiçbir şey yapmayacak sana. Sana kimse zarar veremez ben burdayım."
Uzanıp gözyaşlarını sildim.
"Görmek istemiyorum onu! Lütfen, gidelim buradan!"
Ceren'i sakinleştiremediğim için Kerem'e yöneldim ve kolundan tutup koridora çıkardım onu.
Kapıyı ardımdan kapatıp Ceren'in duymayacağı bir şekilde konuştum."Kerem artık bizi buradan çıkarman gerek."
Koridorun ses çıkararak yanıp sönen sensörlü ışığı bir an için adeta bir korku filmindeymişiz gibi hissetirdi bana kendimi.
"Burası Kuzey'in barı ondan habersiz buradan çıkamayız."
Kaşlarım çatıldı.
"Nasıl?"
Refleksel bir yüz ifadesi takındım.
"Duydun işte, onun haberi olmadan bu odadan hatta bu caddeden Ceren'i ve seni sorunsuz çıkaramam."
Sinirlerim geceden beri bozuktu zaten ama böyle bir şeyi duymak daha da sinirlendiriyordu beni.
"Siz kafayı mı yediniz? Bir de izin mi alacağız ondan gitmek için? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz ha? Bizim sahibimiz falan mı? Yardım edecek misin, etmeyecek misin? Yoksa ben arkadaşımı tek başıma da çıkarabilirim buradan!"
Dün gece Kuzeyle ne kadar süre bakıştığımızı bilmiyordum fakat bir ara uyumuş olacağım ki uyandığımda oturduğu yerde yoktu.
Sabaha karşı ise yanında bir doktorla gelmiş ve Ceren'i muayene ettirdikten sonra yine onunla birlikte gitmişti.
İçeri geri girip Cerenle her şeyi konuşacaktım ki Kerem kolumdan sertçe tutup durdurdu beni.
Önce kolumdaki eline sonra sinirle ona baktım. Çaresiz bakışlarla kolumu bıraktı ve kelimelerini ardı arkası sıraladı."Nisan lütfen anla beni. Zaten böyle bir durumda Ceren beni asla affetmeyecek birde sana zarar gelmesini istemiyorum. Onu tamamen kaybetmeyi göze alamam."
Kaşlarım daha da çatıldı.
"Ne demeye çalışıyorsun?"
Derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurgun
Teen FictionHayatın asıl penceresinden bakıldığında ne kadar anlamlı gelebilir ki bir insana yaşam? Ya da ne kadar anlamsız? Kimine göre ne gördüğünüzdedir asıl marifet. Nasıl gördüğünüze bir anlam yüklenmez. Oysa bu pencere hayata açılanlardan. Peki ya, haya...