Yollar Kesişirse

397 20 4
                                    

Hiç kimseyi yüreğini hırpalayacak kadar sevmeyeceksin

Çünkü unutma mahşer gününde o yürekte dile gelecek...

okuryazarrr123

CUMARTESİ

Saati 7'ye kurmuştum ve başımda zır zır ötüyordu şu an.İnsan kendine haftasonu böyle bir kötülük eder miydi?

Yerimden kalkıp banyoya gittim,yüzümü bir güzel yıkadıktan sonra uykum dağılmıştı biraz da olsa.Yatak odasının storenu açtığımda beyaza bulanmış yerleri,ağaçları,arabaları gördüm.Yüzümde bir tebessüm oluşuvermişti.

Sonra temizliğe giriştim.Bugün akşama dönerdim.Yarın da dinlenirdim.Temizlik takıntım da olduğundan bu temizlik öğlene kadar ya bitecekti ya bitecekti.

Saat 11.00'e kadar kahvaltı sofrasını da kaldırıp,keyif kahvemden de iki yudum aldıktan sonra hemen duş aldım.

Beyaz boğazlı kazağımı,asker yeşili pantolonumu giydim.Uzun saçlarımı balık sırtı örüp,rimel ve hafifçe göz kalemi çektikten sonra evden çıktım.

Saat 12.30'a geliyorduki Nesli'lerin evin kapısındaydım.Yine bana çemkirecekti şimdi 'Nerde kaldın?'diye.Yemeğe akşam 5 gibi geleceklerdi.Yemek hazırlama işi de tabi bize düşüyordu.

Zile bastım.Kapı açıldı.Nesli beni görünce "Hoşgeldin Pınar." dedi ve ben içeriye geçtikten sonra hızla mutfağa geçti.

Hayırdır çemkirmemişti.

Ben de ayakkıbılarımı seri bir şekilde çıkartıp hemen mutfağa geçtim.

"Büşra nerede?"diye sorduğumda

"Sence?"dedi.Ben de gülümsedim.Nişanlısı asker ya da polisti şu an tam hatırlamıyorum.Hasret gideriyorlardır şimdi.Bu yemek işini bir abla,bir anne gibi sahiplenmiştim çünkü Büşra'nın bir ailesi yoktu bu yüzden ona aile ortamını aratmayacak bir yemek olmalıydı.

Ellerimi yıkarken"Ne yapıyoruz?"dedim.

"Sarmanın içini hazırladım.Sarma sararız diye.Mantının hamurunu hazırladım,sen mantı açmasını biliyorsun diye,çorba,salata,pilav ve bir de tavuk tamamdır."dediğinde gerçekten ağzım açık kalmıştı.

"Ve sen daha hiç bir şey yapmadın?"diye duymak istediğim 'yaptım.' Cümlesini bekledim ama

"Yok yapmadım"dedi.Fazlasıyla solgun duruyordu.Galiba hastaydı bu yüzden bir şey hazırlayamamıştı.Ben de çok üstelemedim.Arkamda kalan saate baktım.

"Dediklerini yapmamız için 4 saat 25 dakikamız var.Çabuk hemen sarmayı saralımda ağır ağır pişsin."dedim.

"Bir de varsa bone yoksa yazma versene."diye ilave ettim.

Hızlı hızlı sarmaları sarıp,mantıya geçeceğimizde "Sen hasta mısın Nesli?"dedim elimi alnına koyarken

"Yok yok."dedi.Benim de aklıma az bir vaktimizin kaldığı gelince hızla oklavaya sarıldım.

"O zaman bir şeye canın sıkıldı."dediğimde Nesli'yi gülerken buldum.

"Seni alan yaşadı."dediğinde ben de gülümserken onu sinirlendirmek için

"Seni alan geri bırakır."dediğimde bakışları oklaştı.

"Yok canım o biraz zor."dedi.Yalandan da olsa kızar gibi yaparak.Ahmet'in başına yeni bir facia gelmemesi için hemen konuyu değiştirdim.

"Özcan da geliyormuş."dediğimde

"Sen nerden dıydun?"dedi 'konuştuk' demem için gözlerini pörtleterek.Ben de onun bu halini boş vererek.

SON:İsimsiz kahramanlara saygı duruşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin